Başbakan Tayyip Erdoğan, dünkü grup toplantısında IŞİD'in elinde bulunan Türk rehinelere ilişkin önemli mesajlar verdi. Erdoğan şunları söyledi:
AN BE AN TAKİP EDİYORUZ: Hem başkonsolosluk çalışanlarımızı hem şoförlerimizi oradan almak için çok yoğun gayret içindeyiz. Dışişleri Bakanlığımız'da bir kriz masası oluşturuldu, ilgili tüm birimlerle gelişmeler an be an kontrol ediliyor. Kriz masası aynı zamanda Irak'ta bulunan vatandaşlarımızın tahliyesini de koordine ediyor ve gerekli uyarıları yapıyor.
BAĞDAT KORUYAMADI: Elçiler bütün personeliyle birlikte bulundukları ülkelerin teminatları altındadır. Her ülke kendi toprakları üzerinde faaliyet gösteren diplomatik personeli adeta kendi namusu şerefi gibi görüp onların can ve mal güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Irak'taki merkezi hükümet personelimizi koruyamamıştır.
SAĞ SALİM DÖNECEKLER: Bu tür talihsiz olaylar zaman zaman başka ülkelerin de başına geldi. ABD'nin Libya büyükelçisi katledildi. İnşallah Musul'da rehine olarak tutulan diplomatik personelimiz ve vatandaşlarımız sağ salim Türkiye'ye döneceklerdir.
CHP ET DERDİNDE: Bu kadar hassas meselenin, bizim oradaki 80 vatandaşımızın can güvenliğini doğrudan ilgilendiren meselenin iç politika meselesi yapılması, tam anlamıyla sorumsuzluk örneğidir. Biz orada canlarımızı sağ salim kurtarmaya çalışırken, biz can derdindeyken CHP'nin adeta kasap gibi et derdinde olması, bunu siyasi ranta çevirme gayreti içinde olması tevili mümkün olmayan bir fırsatçılıktır.
BATAKLIK DEMEK IRKÇILIKTIR: CHP'nin genel müdürü son zamanlarda çok sık olarak Ortadoğu'dan 'bataklık' diye bahsediyor. İşte bu, tarih bilmezliktir, apaçık cehalettir. Bütün bunların ötesinde Ortadoğu'ya, milyonlarca insanın yaşadığı, milyonlarca insanın vatanlarının olduğu bölgeye 'bataklık' demek, ırkçılıktır, ayrımcılıktır, bilinç altındaki faşizmin ortaya çıkmasıdır.
ZANNEDERSİN PARİS'TE DOĞDU: Zannedersiniz ki CHP'nin genel müdürü Londra'da, Paris'te doğdu, orada büyüdü, orada yetişti. Tunceli'de doğacak, orada büyüyecek, oranın kültürünü taşıyacaksın, sonra çıkıp Ortadoğu'ya 'bataklık' diyeceksin. Bu hem ırkçılıktır, hem de aslını, özünü, kendi öz kimliğini inkardır.
KERBELA'DAN DERS ALDIK: Bu coğrafyada o meşum Kerbela hadisesinden alınması gereken ibretlik dersi alanlar, en başta Türkler olmuştur. Öyle bir mezhep anlayışı ki, öyle bir tutuculuk ki Ömer dediğin zaman çılgına dönülüyor. Ama bizim için Ali bizi asla çılgına döndürmüyor tam aksine kucaklıyoruz. Bizde Ali de var, Ömer de var, Hasan da var, Hüseyin de var. Hepsi ailemiz içinde bizi bütünleştiren isimler. Herkes elini vicdanına koysun ve bir baksın. Canlı bomba olup bir camiye girip, o bombayı orada patlatmak, namaz kılan yüzlerce insanının ölümüne sebep olmak herhangi bir mezheple, hatta herhangi bir semavi dinle izah edilebilir mi? Aman Yarabbi, bu ne menem iştir.
CHP ATEŞE KÖRÜKLE GİDİYOR: Suriye meselesine insani, vicdani zaviyeden bakmayan, tamamen farklı saiklerle yaklaşan CHP, şu an Musul'daki meseleye de aynı saiklerle yaklaşmaktadır. CHP Türkiye içinde ateşle oynadığı gibi şu anda Suriye ve Irak meselesinde de ateşe körükle gidiyor. Biz CHP'nin Ortadoğu politikasında hangi kriterleri esas aldığını çok ama çok iyi biliyoruz. Bu yaklaşım son derece tehlikeli bir yaklaşımdır.
BÖYLE SORUMSUZLUK OLMAZ: Bakın CHP bir yandan Genel Müdürü'nün açıklamalarıyla, bir yandan da yandaş medyasının haber ve yorumlarıyla bizim oradaki vatandaşlarımızın hayatını ciddi şekilde tehlikeye atıyor. Böyle sorumsuzluk olmaz. Hükümeti, Genelkurmayı, Diyanet işleri Başkanlığı'nı hatta bizzat ailemi yalan ve iftiralar üzerinden bölgede teröre destek vermekle itham ettiler. Kim yapıyor bunu? Bizzat CHP'nin Genel Müdürü yapıyor. Bizzat CHP'nin akıl tutulması yaşayan, yani çevresine uyum sağlamaya çalışan, mezhep çatışmalarına körükle giden milletvekilleri yapıyor. Pensilvanya hala bunların eline yalan yanlış malzeme veriyor.
'CHP-MHP İÇİN HELAL HARAM AYRIMI YOK'
EN SEFİL DÖNEMİ: CHP hâlâ Pensilvanya'nın taşeronluğunu yapıyor. CHP; bu Genel Müdür yönetiminde inanın kurulduğu günden beri en zavallı, en sefil dönemini yaşıyor. MHP'ye yavru muhalefet diyorduk, artık yavru sıfatını bile hak etmiyor. Tıpkı Pensilvanya örgütü gibi artık CHP ve MHP için de sınır yok, ilke yok, meşru, gayrimeşru ayrımı, helal haram ayrımı yok. İçerideki hadiseleri de dışarıdaki hadiseleri kardeşliğimiz aleyhine kullanmaktan çekinmiyorlar ve çekinmeyecekler.
İZİN VERMEYECEĞİZ: Muhalefet partilerinin açık desteğiyle Irak'taki ateşi Türkiye'ye taşımak istiyorlar. Buna da asla izin vermeyeceğiz.
ADAY AAAÇIKLAMASI AY SONUNU BULUR
Başbakan
Erdoğan CHP ve MHP'nin çatı aday olarak Ekmeleddin İhsanoğlu'nu göstermesini "Meydanlarda her şeyi görürüz, sonra konuşuruz. En güzel değerlendirmeyi bu konuda millet yapar" sözleriyle yorumladı. Kendi adayları ile ilgili istişarelerin süreceğini, açıklanmasının ay sonunu bulacağını belirten Erdoğan, çalışma ofisinde dinleme cihazı bulunmasına dair yürütülen "Böcek" operasyonuyla ilgili soru üzerine, "İlgili birimler yargıyla müşterek olarak şu anda çalışmalarını sürdürüyor. Tabii neticeyle ilgili henüz bana ulaşan bir bilgi yok. Zannediyorum çalışmalar bittikten sonra gerekli bilgileri alacağım" diye konuştu.