İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında ifadesi alınan Hayati Başdağ'a casusluk ve yasadışı dinlemelerle ilgili çok sayıda soru soruldu. Emniyette benzer sorulara cevap verdiğini söyleyen Başdağ, buradaki soruların büyük kısmını yanıtlamadı. Başdağ'a sorulan en çarpıcı soru ise şu oldu: "Belli bir konumda bulunan kişi veya ekonomik olarak belirli bir gücü olan, bürokraside yer alan kamu görevlileri basın ve siyaset alanında söz sahibi olan bir takım kişilerin dinlenerek bu kişilere karşı elde edilen bilgileri şantaj olarak kullanılabileceği, esas itibariyle yapılan dinlemenin amacının ülke kurumlarını ve insanlarını denetim altına almak amacıyla suç organizasyonu faaliyetleri çerçevesinde planlı bir dinleme yaptınız mı?" Suçlamayı reddeden Başdağ'a sorulan ikinci soru ise "Dinlemede elde edilen bilgileri amacı dışında kullandınız mı" oldu. Casusluk, evrakta sahtecilik, yasa dışı yollarla dinleme yapmak gibi çok sayıda suçlamayla muhatap olan paralel polislere yönelik şantaj iddiaları Hayati Başdağ ile sınırlı kalmadı. Ömer Köse, Yurt Atayün, Serdar Bayraktutan ve Ali Fuat Yılmazer'e de benzer sorular soruldu. Yapılan dinlemelerde elde edilen görüşme kayıtlarının tehdit ve şantaj amacıyla kullanılıp kullanılmadığına yönelik soruşturmaya Emniyet Genel Müdürlüğü de dahil oldu.
YENİ OPERASYON SİNYALİ
Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından görevlendirilen müfettişler, yasadışı yollarla dinlenen binlerce ismi tek tek inceledi. Selam Tevhit soruşturması ile ilgisi olmadığı halde kayıt altına alınan görüşmeleri incelemeye başlayan müfettişler, hem dinlemeyi yapan polislerle hem de dinlenen kişilerle görüşerek, şantaj iddialarını mercek altına aldı. Müfettiş raporunun kısa sürede tamamlanması beklenirken, önümüzdeki günlerde yeni operasyonların yapılabileceği öğrenildi. İşadamı Galip Öztürk, tehdit ve şantaj yoluyla yoluyla maddi çıkar elde eden ve istekleri olmayınca 14 ay tutuklu kalmasına sebep olan paralelciler hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
