Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Partimizin kuruluş yıldönümünde sizlerle buluşuyoruz. Sadece 14 aylık bir parti olmasına rağmen 3 Kasım 2002'de genel seçimlere girdi ve yüzde 34,4 oy oranıyla birinci parti olarak çıktı.
Darbe girişimlerine maruz kaldık, partimize fitne sokulmak istendi. Gezi olaylarıyla hükümetimiz hedef alındı.
Güç odakları bizi taarruz altında tuttu. Hedefleri AK Parti iktidarını çalışamaz hale getirmekti.
Çeteler ve cuntalar millet egemenliğinden AK Parti sayesinde elini çekti.
Niyetleri hayır değildi, şerdi ve sonuçları hep tokat oldu.
10 Ağustos seçimlerinde 81 vilayetin her birinden oy aldık. bu ayrımcılık yaptığımız iddialarına cevaptır.
10 Ağustos'ta yedi ilimizde cüzi oranlarda oyumuz düştü. CHP ve MHP ise 30 Mart'a göre 80 vilayette oy kaybetti.
10 Ağustos seçiminin galibi Recep Tayyip Erdoğan değil Türkiye olmuştur. Seçimin kaybedeni yoktur.
77 milyonun cumhurbaşkanı olacağımdan kimsenin şüphesi olmasın.
AK Parti hiç kimsenin ötelenmemesi için mücadele etti. Kimsenin bizim yaşadıklarımızı yaşamasını istemedik.
İnançların, kültürlerin, değerlerin özgürce yaşanabilmesi için yaptıklarımıza bakın. Orada samimiyetimizi görürler.
Bizi basın özgürlüğünü kısıtlamakla itham edenler neden Gazze'de görünmediler?
Azınlıklar konusunda bizim gösterdiğimiz hassasiyeti gösteren başka bir ülke yoktur.
Ülkemize gelen 2 bin Ezidi var, onların her türlü bakımı biz üstleniyoruz. Sınırın ötesinde de 20 bin var, onlara yardımı biz yapacağız.
Dünyada Iraklı Türkmenleri ve Ezidileri dert eden tek ülke Türkiye. Bölgeye 120 TIR insani yardım gönderiyoruz.
1 milyon 200 bin Suriyeli muhacir ülkemizde. Bazı sıkıntılara rağmen sabrediyoruz.
Gazzeli yaralılara sahip çıkan ülke Türkiye. Bugün 14 Ağustos Rabia günü.
Mısır'da darbeye karşı çıkan kahramanların günüdür Rabia. Biz artık oyunlara boyun eğmiyoruz.
Bizi tek adam olmakla itham edenleri vicdanlarıyla baş bala bırakıyorum.
Yeni Türkiye'de bir arzumuz var, yeni bir muhalefet. Çünkü Yeni Türkiye'ye yeni bir muhalefet yakışır. Artık bu kaçınılmaz hale gelmiştir. Muhalefetin kendisini sorgulamaktan, kendi öz eleştirisini yapmaktan bu aşamadan sonra artık kaçısı yoktur.
CHP bakıyorsunuz, çıkan sonuçtan dolayı seçmeni kötülüyor. MHP de, seçmeni aşağılıyor. Onlara akıl hocalığı yapan Pensilvanya da milleti tahkir ediyor.
Yeni muhalefet anlayışı demokrasinin en önemli ihtiyacıdır. Hakaret ve yalanla muhalefet olmaz.
27 Ağustos'ta olağanüstü genel kurulu yapıyoruz. Genel başkanlık görevi aramızdan bir arkadaşımıza tebliğ edilecek.
Partimizin her adımına istişare ve katılım hakimdir.
Partimizde asla bir liderlik diktatoryası olmayacaktır.
Bu akşam tüm vekillerimizle bir araya geleceğiz. Genel başkanlık için tercihlerini öğreneceğiz.
İstişare neticesinde değil de nefsimize uyarsak partimizin birliğini zedelemiş oluruz.
Sinsilik ve ayak oyunları bu partiye sirayet edemedi.
AK Parti'nin içine fitne ve nifak sokmak için fırsat kollayanlar var.
Gelin 10 Ağustos'un mutluluğunu yaşayalım. Meclis'te oturuma bu nedenle ara verdik.
Partimiz birilerine genel başkanlık, koltuk vermek için kurulmuş bir parti değildir. Türkiye'nin bayrağını yüceltmek için kurulmuş bir partidir. Rütbeler için çekişme mazlumun yüreğindeki umut ateşini azaltır.
Makam ve mevki hırsı yoksulun ekmeğini azaltır. Biz buna zemin hazırlayacak bir kadro değiliz.
Kimin ne söyleyeceği varsa istişare kurullarında ifade eder.
Bizim kadromuz karnından konuşan bir kadro değildir, bizim kadromuz medya üzerinden irtibat kuran bir kadro değildir ve olmayacak.
Fitnecilerin tuzağına düşmeden, medyanın iştihasına kapılmadan, hasımlarımızı sevindirmeden bu süreci tamamlayacağız.
Üç dönem kuralı bir kişinin siyasi yaşamının bitmesi demek değildir.
Yeni dönemde partimiz, seçme e seçilme yaşını gelsin, Batı'daki gibi 18'e indirsin.
Üç dönem ilkesinin çiğnenmeden yürüneceğine inanıyorum.
30 Mart seçimlerine girerken Pensilvanya dediğimizde meydanların nasıl coştuğunu gördünüz. Millet en çok bunun için bize yetki verdi.
AK Parti'nin 27 Ağustos'taki genel kuruldan sonra da paralel ihanet çetesiyle mücadele etmesi millete verilmiş bir sözdür. Milli Güvenlik Kurulu'nda da bunun kararını aldık. Artık bu da ulusal kayıtlarımıza kod ismiyle girdi. Paralel ihanet çetesi ulusal güvenlik meselesidir.
Paralel ihanet çetesi her tarafı dinledi. Üzerimize sinsice, montajlarla geldiler.
Hizmet dediler saf ve temiz bir kitleyi hem maddi hem manevi olarak sömürdüler. En alçakça metotlarla bizi sindirmek istediler.
Paralel ihanet çetesini hedefi Recep Tayyip Erdoğan, ailesi veya çalışma arkadaşları değildir. Bu ihanet çetesine hala sempati ile bakan olabilir. O çetenin hedefi istiklalimizdir, bayrağımızdır, vatanımızdır.
Aman paralele dokunsak başımıza bir şey gelir mi?" diyorlar. Yahu bir kere ölür insan ya, bir kere. Her gün ölmenin ne anlamı var?
Bunların ilkesi yok. Bunları kıblesi falan yok, bunlar her şeyi kaybettiler.
Aziz millet bu çete ile mücadele talimatı vermiştir. Şahsen kararlılıkla sürdüreceğim.
Şimdi medyaları çıkmış, neymiş 15'inden sonra istifa edecekmişim. Git işine ya...
