Paralel yapının İzmir merkezli telekulak çetesindeki kilit isim Batman eski Emniyet Müdürü Hasan Ali Okan'ın savcılıkta yöneltilen suçlamaları kabul etmediği öğrenildi. Polis memurları E.S., E.D. ve M.Ç.'nin ifadeleri ise paralel yapının kirli yüzünü bir kez daha deşifre etti. Buna göre polisler mobbing altında verilen talimatları yerine getirmek zorunda kaldı. Dinlemeye alınan kişilerin meslek ve kimlik bilgileri de değiştirildi ayrıca farklı IMEI numaraları kullanıldığı da ifadelerde göze çarptı.
'İSİMLERİ AMİR DEĞİŞTİRDİ'
Polis memuru M.Ç.: "İzmir - Urla hattında çok sayıda minibüsü bulunan organize bir suç örgütü içinde faaliyet gösteren polis memurları Z.B. ile Y.Ç. hakkında bilgi notu düzenleyip meslek bilgisi ve açık kimliklerini belirten bilgi notunu büro amiri M.E.Ç.'ye verdim. Amir, şahısların isimlerini ve iş bilgilerini değiştirip farklı kimlik ve IMEI numaraları üzerinden teknik takip yapılması talimatı verdi. Bilgi notunu istenen şekilde düzenleyip verdim aksi takdirde mobbinge maruz kalacaktım. Geçmişte de bu durumlara itiraz eden arkadaşlarım şubeden çıkarıldı."
Polis memuru E.D.: "Bu şubede çalışan sorumlu amir ve memurların cemaatçi oldukları herkes tarafından biliniyordu. Gönderilme korkusuyla kimse bir şey diyemiyordu. Şubede sorumlu amir ve memurların önleme dinlemesiyle ilgili dinlenmesini uygun gördükleri insanlara ait numaralar girilecek denmesi üzerine görevliler, 'Bu numaralar neye istinaden girilecek' diye sorduklarında 'Sen işine bak, fazla karışma' tepkisiyle karşılaşıyordu. Baskıyla istediklerini yerine getiriyorduk."
'KOZMİK' BÜROLARI TESLİM ETTİ
Polis memuru E.S.: "Ramazan Karakayalı kendi düşüncesinde olan amir ve memurları kozmik olarak tabir edilen R büro ile İKK bürolarında çalıştırırdı. Benimle birlikte eski çalışma arkadaşlarımız bu şahıslar tarafından dışlanıyordu. Beni narkotik konularından uzaklaştırmaya çalıştıkları dönemlerde hazırladığım bir bilgi notunu deftere de not ettim. Karar işlerine bakan Hamza isimli arkadaşa talebin niye gelmediğini sorduğumda, hazır olduğunu belirtti. Ancak hazırladığı bilgi notuna baktığımda değişik bir IMEI numarası gördüm. Bu numaranın listemde olmadığını fark ettim. Büro Amiri M. E. Ç.'ye durumu anlatınca bana 'Eski memursun bu işlere burnunu sokup ortalığı karıştırma. Odayı terk et' dedi. Kendisine evrakı imzalamayacağımı belirterek odadan çıktım. Bu olaydan sonra üzerimdeki baskılar arttı. Tutuklananlar arasında bulunan Komiser Kürşat Şenol Yılmaz ile Burak Cemal Yılmaz'dan baskı gördüm."
'AMİRLER BİLİYORDU'
Yerine getirilen memurlardan S.T.A.'nın ise bürodaki memurlara "Konuşma lan, yapacaksın lan" diye hitap ettiğini belirten E.S. "Yeni gelen arkadaşlardan birkaçının cemaatin ev toplantılarına katıldığını, organizasyonu ise S.T.A.'nın yaptığını duydum. Kesinlikle başka meslek grupları altında uydurma isimler kullanarak talep formu hazırlamadım. Şubede olan biten tüm işler M.E.Ç. ve T.Ü. adlı amirler ile bunların üstündeki T.A.'nın bilgisinde oluyordu" şeklinde savunma yaptı.
11 POLİS TUTUKLANDI 21 KİŞİYE ADLİ KONTROL
Paralel yapının İzmir telekulağına yönelik olarak 13 ilde yapılan operasyonlarda gözaltına alınan 32 polisten 4'ü emniyet müdürü, 5'i komiser 11 kişi tutuklandı. Önceki gün ilk grup olarak adliyeye sevk edilen ve savcının tümünü tutuklama talebiyle mahkemeye gönderdiği 12 polisten, çetenin kilit ismi olarak gösterilen eski Batman Emniyet Müdürü Hasan Ali Okan, komiser Kürşat Şenol Y., Burak Cemal Y. ve Hamza D. tutuklandı. 8 polis ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 10 kişilik ikinci grup da tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edildi. Dün sabah bunlardan 2 polis tutuklanırken, 8'i adli kontrol şartıyla serbest kaldı. 10 kişilik 3'üncü gruptansa eski İzmir Emniyet Müdür Yardımcısı Ramazan Karakayalı ile eski Organize Suçlarla Mücadele Müdür Yardımcısı Taner Aydın, eski İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Memduh Tosun, komiserler Edip Ç. ve Tarkan K., tutuklandı. 5 kişi de adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Böylece gözaltına alınan 32 kişiden, 11'i tutuklanırken, 21 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest kaldı.
KÖSE DE ATAYÜN GİBİ 'SAVCILAR İSTEDİ' DEDİ
Paralel yapı soruşturmasında casusluk suçundan tutuklanan eski İstanbul Terörle Mücadele Şubesi Müdürü Ömer Köse, savcıları suçladı. Köse, 22 Temmuz'da İstanbul'da yapılan operasyonlarda gözaltına alındıktan sonra ifadesi alınamadığı gerekçesiyle serbest bırakılmış ancak savcılığın itirazı üzerine 20 Ağustos'ta tutuklanmıştı. Köse'ye, Nöbetçi Asliye Ceza Hâkimliği'nde yapılan sorguda neden devlet yöneticilerini dinleyip, bu dinleme kayıtlarını tape haline getirdikleri soruldu. Köse ise savcı talimatları ve mahkeme kararları doğrultusunda hareket ettiğini kaydetti. Ömer Köse'den önceki Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün de özel yetkili savcılarını suçlamıştı.
SUÇU DİĞER MÜDÜRE ATTI
Telekulağın
kilit ismi olarak kabul edilen Batman eski Emniyet Müdürü Hasan Ali Okan, savunmasında topu altında görev yapan dönemin şube müdürü Ramazan Karakayalı'ya (aşağıda) attı. Okan, "Ben evrakları sevk ettim. Kararları şube müdürü Ramazan Karakayalı aldı. Bazı evraklara benim yerime de imza atmış" iddiasında bulundu. Ancak savcılıktaki delil dosyalarında Okan'ın yerine başkası tarafından atılan herhangi bir imzanın bulunmadığı öğrenildi.
