Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın, Türkiye'nin IŞİD terör örgütüne silah ve para gönderdiği yönünde açıklamalarına sert tepki gösterdi. Bayram namazı çıkışında basın mensuplarının gündemle ilgili sorularını yanıtlayan Erdoğan özetle şunları söyledi:
YOL HARİTASINI TAKİP EDİYORUZ: Şu anda sınırlarımız malum adeta tehdit altında. Kobani'de olan, yarın belki Haseki'de olacak, belki Afrin'de, belki daha farklı sınırımıza yakın bölgelerde olacak. Tedbirlerimizi azami ölçüde almış bulunuyoruz. Bunlarla ilgili olarak da atılması gereken adımları da ulusal ve uluslar arası bazda da hazırlıklarımızı yaptık yapıyoruz. Bildiğiniz gibi en son Cumhurbaşkanlığı makamında da bir üst düzey ulusal güvenlik toplantımızı yaptık. Buna göre de bir yol haritasını takip ediyoruz.
O ANDAN İTİBAREN HER ŞEY DEĞİŞİR: (Süleyman Şah Türbesi'ndeki askerlere mesaj) Her şeyden önce Süleyman Şah bizim vatan topraklarımız. Orada şu anda bizim 40 Mehmedimiz, Mehmetçiğimiz var. Tabii onların kılına herhangi bir şeyin gelmesi halinde Silahlı Kuvvetlerimiz başta olmak üzere orada atacağımız adımlar malumdur. Yani orada herhangi bir şeyde asla tereddüt etmeyiz, edemeyiz. Ve o andan itibaren her şey değişir.
SÜLEYMAN ŞAH GÜVENLİ BÖLGE İÇİNDE: BM'de, 3 şey yerine gelmedikçe koalisyonun içinde yer almayız dedik. Bunların birincisi uçuşa yasak bölge konusunun hallolması gerekir dedik ve bu konuda başta Amerika olmak üzere koalisyon güçleri buna olumlu baktıklarını söylediler. İkincisi, güvenli bölge. Biz şu ana kadar 1,5 milyonu aşkın insanı mülteciyi kabul etmiş vaziyetteyiz. Bunu nereye kadar kabul edeceğiz. Bu insanlara güvenli bölge tesis edilmesi lazım ve kendi topraklarına dönmesini sağlamamız gerekiyor. Ki bu güvenli bölge içinde aynı şekilde Süleyman Şah Saygı Karakolu var. Üçüncüsü ise eğit-donat prensibi. Burada zaten mutabakat var. Dolayısıyla bunu da halletmek suretiyle o andan itibaren buradaki görünümümüz çok daha farklı olacaktır. Etkinliğimiz çok daha farklı olacaktır.
IŞİD NEYSE PKK ODUR: Bizim için IŞİD neyse PKK odur. Dolayısıyla bunları ayrı telakki etmek, ayrı değerlendirmek yanlıştır. Bunların dışında ayrıca oralarda da terör örgütleri var. Burada bir şey çok önemli. Bir defa yani karşı güçleri, düşmanı teşhiste yanlış yapılırsa ki bu yığınaktaki yanlış zaferi olumsuz etkiler.
HAKKARİ'DE YOKLAR: (HDP'nin "Kobani çok önemli. Çözüm süreci sekteye uğrayabilir" açıklamasına) "O onların sorunu. Bizim için çözüm sürecinin sona ermesi diye bir şey yok. Çözüm sürecini sona erdirme gayreti içinde olanların onun bedelini ağır öderler. Bakın Hakkâri'de hala havalimanını bitiremiyoruz. Bunlarla olan mücadele sebebiyle. Bakıyorsun bir müteahhit işe başlıyor, onu tehdit ediyorlar, o gidiyor başkası geliyor, onu tehdit ediyorlar. Bunlar Kobani'yi bu kadar ısrarla savunuyorlar da peki buraları niye savunmuyorlar? Bu bölgenin milletvekili olan HDP'liler nerede? Bir de bununla ilgili konuşsunlar.
ESEFLE KARŞILADIM: (Biden'ın açıklamalarına) Bu konuda eğer Biden bu tür ifadeler kullandıysa Biden benim için tarih olur. Asla benden böyle bir ifade sadır olmamıştır. İki, bir defa kimse Türkiye'ye ki o dönem hükümetteyiz, ben başbakanım, ve bu dönemde de yine, başta IŞİD olmak üzere hiçbir terör örgütüne, bakın terör örgütüne diyorum, bizim en ufak bir yardımımız olmamıştır. Bunu kimse ispatlayamaz. Yabancı savaşçılar asla bizim ülkemizden Suriye'ye girmemiştir. Biz şu ana kadar 6 bin kişinin Türkiye'ye girişini yasakladık. Bin kişi deport ettik. Fransa diyor ki benden bin tane savaşçı orda, İngiltere 600 tane savaşçı orada diyor. Amerika'da asla biz yanlış yaptık bizim böyle bir duruşumuz oldu, orada siz haklıydınız' demedik ve Sayın Biden eğer Harvard'da böyle bir şey söylediyse bizden özür dilemesi lazım. Bunu da açıkça söylüyorum. Öyle ufak tefek çevresinden dolaşarak yapılacak açıklamalar bizim kabulümüz değildir.
'DİNİMİZDE YERİ YOK'
Özellikle son dönemlerde, bölgemizde Suriye'de ve Irak'taki gelişmeler nedeniyle hassasiyetimiz ve bölgenin sıkıntıları çok açık, net ortada. Bu vesileyle bu bayramı, bayram gibi yaşamayı Rabbimden niyaz ediyorum. Ne yazık ki İslam dünyası son yıllarda İslam'ın kendi asli kimliğiyle uyuşmayan bir tabloyu yaşıyor. Öldüren Müslüman, öldürülen Müslüman, böyle bir tabloyu yaşıyor. Ve Allahu Ekber nidalarıyla insanların öldürülmesi ve ölmesi tahammül edilir, katlanılır bir şey değil bunun bizim dinimizde katiyen bir yeri de yok.
