"Sayın Kılıçdaroğlu kendisi bir operasyonla geldiği için, CHP içerisindeki rahatsız olan milletvekillerinin partiden ayrılıp başka bir partiye gitme heveslerine, bir operasyon olarak değerlendirme durumu ile karşı karşıya. Kendi genel başkanlığında ki başarıszılığında ortaya çıkan ve partisinin küçülme sürecine girişini, başkalarına yük atarak bu sorumluluğu başkalarına havale ederek kurtulmaya çalışıyor. Önce kendi genel başkanlığını hakkıyla değedlendirmesi lazım. Genel başkanlığı partisi içeresinde tartışılmalı bir haldedir. 4,5 yıldır genel başkanı, ama partiye hükmedememiş bir durumdarır. Bir operasyon korkusunu yüreğinde taşıyor. Kendisi operasyonla geldi çünkü. Operasyonla gelen biri operasyonu yüreğinde hissediyor."
Elitaş, Kılıçdaroğlu'nun Dersim ile ilgili "özür" açıklamalarına; "Ben bu polemiğe girmek istemiyorum" şeklindeki sözlerini anımsatarak, "Sayın Kılıçdaroğlu, 'ben söylemiyorum ama başkaları benim adıma söylüyor' demek istiyor" diye konuştu. Elitaş şöyle devam etti:
"Basiretsiz yeteneksiz bir genel başkanı, kendi söyleyemiyor başkasına söyletiyor. Siyaset cesaret işidir. Siyaset ilkelerini net bir şekilde ortaya koyma işidir. Ama Sayın Kılıçdaroğlu kendisinde bu konuda cesaretle açıklama durumu bulamadığıdan dolayı herhalde Sayın Sezgin Tanrıkulu'nu taşeron olarak kullanmaktadır. O zaman partisinin grup başkanvekilinin itirazlarını da kendisine itiraz olarak değerlendirmek gerekir."
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun Dersim konusunda özür dilediğini, CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi'nin ise itiraz ettiğini hatırlatan Mustafa Elitaş, "Sayın Hamzaçebi'yi MİT konuşturmuş olabilir. Sezgin Tanrıkulu itiraz etti. Hamzaçebi başka bir itirazda bulundu. etti ulusalcılar itiraz etti. Operasyonla gelen, bir operasyonu yüreğinde hissediyor" şeklinde konuştu.