'Birileri hükümetle daha önce aynı belki de birbirlerini destekler politikalar güden birileri, 2010'da ya da 2009'da hükümetle ters düştüler. Ve hükümeti yıpratmak için, hükümeti düşürmek için bir yere ihtiyaçları vardı. Onun için ellerinde bir parti yoktu, bir grup yoktu, güç yoktu, askeri birlik yoktu, polis tek başına bir şey yapamazdı. Bunlar dediler ki, 'AK Parti'nin karşısında elimizde bir CHP kaldı. Biz CHP'yi eğer bu anlamda harekete geçirebilirsek amaçlarımıza ulaşırız' mantığıyla hareket ettiler ve Sayın Baykal'a geldiler. Sayın Baykal bunların oyununa gelmedi. 'Ben sizinle işbirliği yapmam' dedi. 'Sizinle bu işlere girmem' dedi. 'Demokratik yollarla giderim, ben böyle şeylere yokum' dedi. Ondan dolayı Sayın Baykal'ı oradan düşürüp, daha önce PR'ını yaptıkları Sayın Kılıçdaroğlu'nu getirdiler.'
'Ve o gün bu gündür Cumhuriyet Halk Partisi artık Cumhuriyet Halk Partisi değildir. Cumhuriyet Cemaat Partisi'dir. Birlikte hareket ediyor. Cemaat de demiyorum, 'Paralel' diyorum. Çünkü cemaatin Anadolu Müslümanları tabanına hiçbir diyeceğim yok. Geçmişte herkesin yolu oradan geçmiştir. 'Git devlet kur' dememiştir. Ama cemaatin içine sızan, bugün 'paralel' diye adlandırdığımız başka ülkelerin ve Türkiye'yi istemeyen ajanların Türkiye'ye bir operasyonu oldu ve Cumhuriyet Halk Partisi'ni ele geçirdiler. Kimse böyle saf bir şekilde düşünmesin. Ele geçirdikten sonra bunlar ne dediyse Cumhuriyet Halk Partisi aynısını yaptı. Dediler ki, 'Gezi destek oldu, 17 Aralık destek oldu, 25 Aralık destek oldu, Ekmeleddin destek oldu.'
A Haber
