Yargıtay
Hukuk Genel Kurulu Ankara Valiliği'nin başvurusu üzerine Ankara Başsavcılığı'nca tüzüğünde cemevi yapar yazan Çankaya Cemevi Yaptırma Derneği'nin kapatılması istemiyle açılan davayı karara bağladı. Ankara 16'ncı Asliye Hukuk Mahkemesi "Cemevleri ibadethanedir" gerekçesiyle derneğin kapatılamayacağına hükmetmişti. Savcılık ise kararı, "Alevilik bir din değildir. Dolayısıyla cemevleri de ibadethane değildir" diyerek temyiz etmişti. Yargıtay 7'nci Hukuk Dairesi'nin bozma kararına yerel mahkeme direnince dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na gelmişti. Genel Kurul, üç haftadır gündeminde bulunan dosyayı, Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararını onayarak derneğin kapatılamayacağına hükmetti. Ancak Genel Kurul gerekçesini yerel mahkemenin "cemevleri ibadethanedir" yorumu yerine "Bir yerin ibadethane olup olmadığı yargı kararı ile belirlenemez" tezine dayandırdı. Genel Kurul'un kararını, dernek tüzüğündeki cemevi yaptırılmasına ilişkin maddelerin, anayasa ile Tekke ve Zaviyelerin Kapatılmasına İlişkin Kanun'a aykırı olsa bile "temel hak ve özgürlüklere ilişkin kanunlarla milletlerarası sözleşmeler farklı olursa sözleşmeler uygulanır" şeklindeki anayasanın 90'ıncı maddesine dayandırdığı öğrenildi.
TARTIŞMA DERİNLEŞTİ
Yargıtay, cemevi yaptırmak üzere kurulan derneğin kapatılması davasını din ve vicdan özgürlüğü yönünden tartışmayarak davayı "dernek kurma özgürlüğü" olarak değerlendirdi. Yargıtay bu yönüyle, cemevlerini diğer ve vakıflar gibi değerlendiren "devlet görüşü"ne de yaklaşmış oldu. Kurul "Yargı cemevlerinin ibadethane olup olmadığına karar veremez" diyerek bundan sonra cemevlerinin ibadethane olarak yararlanacakları haklar konusunda da yargının karar vermesini engellemiş oldu. Örneğin Yenibosna Cemevi AİHM'nin cemevi ibadethanedir kararı üzerine, elektrik bedeli alınmasının iptali için yeniden yargıya başvurursa, mahkemeler Yargıtay'ın bu kararını emsal gösterip davayı reddedebilecek. Bir yerel mahkeme, cemevlerinin cami, kilise ve havra gibi ibadethane olduğuna karar verirse, Yargıtay'da bozulabilecek.