Vatani
görevini yaparken çatışmada yaralanan askerlere, çalışma gücünü yüzde 60 kaybettiğine dair askeri hastanelerce rapor verilirse gazilik unvanı veriliyor. Yaralanan bazı askerler ise bu oranın altında rapor verildiği için gazilerin hiçbir hakkından yararlanamıyor. Hatta iyileştikten sonra askerlik görevini tamamlamak üzere birliklerine dönenler dahi oluyor. Aldıkları fiziki ve psikolojik yaralar ile ömürlerinin sonuna kadar mücadele etmek zorunda kalan bu gaziler, devletin ilgisizliğinden yakınıyor ve "Sadece gazi madalyası onurunu yaşamak istiyoruz" diyorlar. Geçtiğimiz günlerde kurdukları "Malul Sayılmayan Gaziler" isimli dernek çatısı altında bir araya gelen mağdurlar arasında, bir de savcı var.
SABAH'A HABER OLMUŞTU
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mesut Erdinç Bayhan, Siirt'te terör örgütü ile girdiği çatışmada yaralanmış boynundan giren kurşun koltuk altından çıkmıştı. Hiçbir maaş beklentisi olmayan Savcı Bayhan'ın madalya özlemini SABAH manşetten duyurmuştu. Savcı Bayhan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na verdiği dilekçede, "Maaş istemem, devletimden gazilik madalyamı istiyorum" demişti. Kadir Erhan Tuna ise Tunceli'de terör örgütü ile girdiği çatışmada vuruldu. Kalbinin hemen altına isabet eden kurşunu halen vücudunda taşıyan Tuna ameliyat edilemiyor. Zira, kurşun çıkarılırsa kalbinin zarar görme riski çok yüksek. Tuna, "Devlet gazilik madalyası vermezse ben de kalbimde taşıdığım terörist kurşunu gazilik madalyam kabul edeceğim" diyor.
