"O hain gelecek hesap verecek" sloganlarına da Davutoğlu, "Suriye'deki mazlumlara yardım için giden MİT tırlarına operasyon yapma zilleti gösteren herkes hesap verecek" ifadesini kullandı. Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Dün yine biz Çözüm Süreci derken, Cizre'de birileri provokasyona kalkıştı. Buradan bir kez daha, barış ve kardeşlik diyarı Hatay'dan bütün ülkemize sesleniyorum, bu ülkede kim böyle provokatif eylemlerle kardeşliğimizi dumura uğratmaya kalkarsa onun karşısında Amonoslar gibi dimdik duracağız. Çözüm Süreci'ni her ne suretle olursa olsun inşallah başarıya götüreceğiz. Bu provokasyonlara karşı her türlü tedbiri aldık, almaya devam edeceğiz."
Başbakan Davutoğlu, "Aramıza fitne sokmak isteyen kim olursa olsun, nereden olursa olsun ister Pensilvanya'dan ister başka ülkelerden isterse bu ülkenin içine girmiş işbirlikçilerden olursa olsun onlara fırsat vermeyeceğiz. Şimdi birinci ilkemiz milli birlik ise birlik içinde kesret, kesret içinde birlikse, AK Parti'nin ikinci önemli ilkesi milli iradedir" diye konuştu.
"Eğer biz sizin gönlünüzde Başbakan olmuşsak makamların en yücesine gelmişiz demektir" diyen Davutoğlu, AK Parti'li gençlere, "Seni sevmeyen ölsün demeyin, seni sevmeyen sevmeyi öğrensin deyin, kimse ölmesin" tavsiyesinde bulundu.
Milli iradenin önemine değinen Davutoğlu, Türkiye'de tarihe geçen iki meclis olduğunu söyledi. Birisinin 23 Nisan 1920'de Ankara'da kurulan, istiklali teminat altına alan, istiklal ordularını İzmir'e yürüten, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu meclisi olduğunu hatırlatan Davutoğlu, birinin de 2 Eylül 1938'de bağımsızlığına kavuşan, 23 Temmuz 1939'da Türkiye Cumhuriyeti Devletine milli iradeyle katılma kararı alan Hatay Meclisi olduğunu dile getirdi.
Davutoğlu, "Allah, Hatay meclisinde olan bu karara katılan bütünü büyüklerimize rahmet eylesin. Hepsi aslında onurla bir şeyi gösterdiler. Hatay meclisi aldığı bu kararla ezeli ve ebedi olarak Hatay'ı vatanımızın parçası kıldı. Bu milli irade gerçeğidir ki her zaman her yerde milli iradenin egemen olacağını Hataylılar haykırdı. Şimdi onun için milli irade kavramımızı da en iyi Hataylılar anlar. Tam bir birlik ve beraberlik için de o gün o kararı alan Hatay meclisinin üyelerinin değerli evlatları milli iradeye yine sahip çıkma vaktidir" şeklinde konuştu.
27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül askeri müdahaleleri, 28 Şubat postmodern darbesi gibi geçen yıl içinde de 12 yıl millete hizmet etmiş AK Parti kadrolarına ve o zaman Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı bir darbe teşebbüsü olduğunu belirten Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Komployu kurmaya kalkanlar biliyorlardı ki 2015 Haziran'ında kritik seçim var. Yine biliyorlardı ki 2014 içinde o yola giden iki kritik seçim daha var. Mahalli ve cumhurbaşkanlığı seçimi ve 2015 Haziran'daki genel seçim. Şöyle düşündüler, hesap ettiler eğer AK Parti şimdi durdurulamazsa bir daha durdurulamaz. Hazırlıklara başladılar. Tam Türk ekonomisi zirveyi yakalamışken Türkiye'de büyük bir ümit varken faizler yüzde 5'e doğru inmişken, enflasyon düşüş trendindeyken birçok önemli proje dünyanın en büyük havaalanı devreye girerken Gezi provokasyonlarını başlattılar, 2013 Haziran ayı. Gezi provokasyonlarıyla vatandaşlarımızı tahrik ederek milli iradeyle iş başına gelen AK Parti kadrolarını bu iradenin dışında mahkum etmeye kalktılar, başaramadılar, başaramayacaklar. O hamle başarısız olunca bu sefer 17-25 Aralık kumpaslarıyla bu paralel çetenin ihanetleriyle AK Parti'ye başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere AK Parti kadrolarına karşı tuzak kurdular. O zaman biz dedik ki onların tuzakları varsa bizim de Rabbimiz ve milletimiz var. İlahi takdir bir kez daha tecelli etti. Beklediler ve istediler ki biz geri adım atalım, kararsız davranalım veya AK Parti kadroları içinde bir takım fitne odakları işlesin. AK Parti kadrolarını tanımamışlar. AK Parti birliğin, beraberliğin mahviyetin, vefanın partisidir. Nitekim öyle bir birlik, beraberlik gösterdik ki aynen Hatay'da gördüğümüz birlik ve beraberlik gibi onlara karşı direndik ve 30 Mart'ta ilk darbelerini yediler. 30 Mart'ta 15 ilçe belediyesinin 11'ini kazanan Hatay'a da teşekkür ediyorum.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki çatı adaya ilişkin aylar sonra "Ekmeleddin İhsanoğlu başaramadı çünkü millet onu tanımıyordu" sözlerini aktaran Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Sen peki bunu bilmiyor muydun? Milletin tanımadığı birini nasıl aday gösterdin? Niye kendin çıkmaya cesaret edemedin? Kılıçdaroğlu aylar sonra farketmiş: 'Çatı adayı millet tanımıyormuş.'
Öyle bir şamar yediler ki 10 Ağustos'ta hala kendilerine gelemediler. Bir bakıyorsunuz Şişli Belediyesinden, bir bakıyorsunuz Yalova Belediyesi'nden çatırtılar geliyor, bir bakıyorsunuz İstanbul'da hiç yapabilecek CHP'li yokmuş gibi Ankara'dan İstanbul'a il başkanı ihraç ediyorlar. Şahsiyetine birşey demem ama İstanbul'daki CHP yöneticilerinin il yöneticilerinin bir kere düşünmesi lazım. Demek ki kendi teşkilatlarına güvenmiyorlar. Demek ki milletten güç alacak kültürleri, yaklaşımları siyaset anlayışları yok. "
Türkiye'nin her yerinde kongre yaptıklarına işaret eden Davutoğlu, "Herhangi bir çatlak gördünüz mü AK Parti'de? Onlar hesap ettiler ki AK Parti'de nöbet değişimi olduğunda ufak tefek çatırtılar olur. Oldu mu, herhangi bir fitne ve nifak AK Parti kadroları arasına girdi mi?" diye sordu. Davutoğlu, bütün Hatay milletvekilleriyle beraber oldukları gibi Türkiye'nin her yerinde de bütün teşkilatlarıyla omuz omuza olduklarını vurguladı.
Başbakan Davutoğlu, 77 milyonun duasını alarak yola çıktıklarını dile getirerek, "Sadece toprağın üstündekilerin değil, toprağın altındaki aziz şehitlerimizin de rızasını alarak bu yola çıkmışız" dedi.
Görevi aldıklarında Ankara'da oturmadıklarını, ilk hafta içinde Konya'ya, İstanbul'a ve Sögüt'e gittiklerini, Hacı Bektaş-ı Veli'nin ve diğer manevi önderlerin diyarlarını gezdiklerini anlatan Davutoğlu, şimdi de Habib-i Neccar'ın huzurunda olduklarını işaret ederek, "Biz dualı bir ekibiz. Biz milletin desteğini almış bir ekibiz. İşte milli irade kavramına sahip çıktık, çıkacağız. Milli iradeyi en iyi Hataylılar anlar. Vatandan yaklaşık 20 yıl ayrı kaldıktan sonra vatanla tekrar kucaklaşan ve kıyamete kadar vatanımızın omurgası olacak olan Hataylılar bilir milli iradeyi" ifadesini kullandı.
Başbakan Davutoğlu, salondakilere "Şimdi o yürekli insanların torunları, Hatay Meclisi'nin o yürekli yiğit insanlarının torunları nasıl 23 Temmuz 1939'da milli iradeyi Hatay'da tecelli ettirmişseniz, inşallah Haziran 2015'te de milli iradeyi hakim kılacak mıyız. Bu milli iradeyi hakim kılarken Hatay'da Türkiye rekoru kırmaya hazır mıyız" sorusunu yöneltti. "Evet" yanıtını alan Davutoğlu, her bir Hataylı'yı saygıyla selamladığını, her birini bağırlarına bastıklarını söyledi.
Davutoğlu, kadim siyaset anlayışlarının üçüncü ve en temel prensibinin merhamet ve şefkat olduğunu kaydetti. AK Parti'nin, Türk siyasetine ve dünyaya her bir platformda hep vicdanla seslendiğini, insanlığın vicdanı olduğunu belirten Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantılarında da Davos'ta da her platformda herkes sustuğunda, AK Parti ve onun temsilcileri sadece vicdanın sesini dinlediler. İşte merhamet. Devletleri kaim ve kalıcı kılan güç değildir, merhamettir. En çok da buradaki bayan kardeşlerim bilir merhameti. Biz bir taraftan vatanımızın her bir köşesine merhamet tohumları ekerken, engelli kardeşlerimize büyük sosyal yardımlar yaparken, her bir köşesine vatanımızın hastanelerle hastalarımıza şevkatin en güzelini sunarken, ulaşım hatlarıyla vatandaşlarımıza en güzel seyahat merhametini sunarken, bir taraftan da Hataylılar'ın en iyi bildiği ve Hataylılar'ın en iyi şekilde hayata geçirdiği bir başka merhamet destanı yazdık. Suriye'den gelen kardeşlerimize etnik ve mezhep ayrımı yapmadan kucağımızı açtık. Hatay'a teşekkür ediyorum, bu merhamet şehrine, bu rahmet şehrine, bu bereket şehrine teşekkür ediyorum."
Başbakan Davutoğlu, Hataylılar'ın Suriyeli mültecileri bağrına bastığını vurgulayarak, şunları söyledi:
"Allah aşkına bir kez daha kendimize soralım: Suriye'den gelen kardeşlerimize hiç sorduk mu 'Sünni misin, Alevi misin, Müslüman mısın, Hristiyan mısın' diye. Sormadık. 'Türk müsün Arap mısın Kürt müsün' diye sormadık. Bizim kültürümüzde bir mazlum kapımıza gelirse ona gönlümüzü, bağrımızı açmak vardır.
Aziz Hatay, mukaddes Hatay, Habib-i Neccar'ın merhametini barındıran Hatay. İşte siz bir destan yazdınız. 2 milyona yakın mülteciyi ağırladık Suriye'den ve Irak'tan. Sadece Suriye'den 1 milyon 750 bin, Hatay'da da 200 bini aşkın Suriyeli kardeşimiz var. Biz hiç bir zaman mezhep, ırk ayrımına dayalı siyaset gözetmedik. Beşar Esed'le ilişkilerimiz iyi olduğunda hiç mezhebini düşünmedik. Hiç bir ayrım gözetmedik. Allah şahittir ki ne bu topraklarda ne de bölgemizde, Ortadoğu'da, Balkanlar'da, Kafkaslar'da, mezhep ve ırk temelli politikayı benimsemedik böyle bir politika takip edenin de AK Parti kadroları arasında yeri yoktur."
Merhamet hareketi olduklarına işaret eden Davutoğlu, "Eğer Suriye'de zulüm olmamış olsaydı, 2011'de hedeflediğimiz gibi şu anda Türkiye, Suriye, Ürdün, Lübnan bütünleşmiş olacaktı. Ama maalesef bütün çabalarımıza rağmen bu zulümde ısrar ettiler. Maalesef bir taraftan Esed rejimi bir taraftan da IŞİD vahşeti Suriye halkına acılı günler yaşattı, yaşatıyor. Biz ne olursa olsun, kim ne derse desin Suriye'den gelen her kardeşimizi hiç bir ayrım gözetmeden bağrımıza bastık basmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
