'AK Parti karşıtlığı üzerinden kendine prim elde ediyordu ve kendisine tek yer veren de bu paralel yapının yayın organlarıydı. Şimdi onlar bile onun sözün çarpıttıysa yani iki tane kendini kaybetmiş bir grup bir iki kişi eğer o bile onun sözünü çarpıtmaya yettiyse artık vay hallerine demek, ben de okudum demediği şeyi demedim söylemedim diyor. Ama zaten o dese ne olacak? Yani ben Nuray Mert adını anmak bile mezardan ölüyü çıkarmak gibi aslında şu an. Bitip gitmişlerden, kendini kaybetmişlerden biri. Yani bu ve bunun tek sebebi de kendi kişiliği. Yani, AK Parti karşıtlığı. Bir ara CHP'li oldu. CHP tabanının sokağa dökülmeyeceğini ya da bir şeyi belirleyici bir gücü olmadığını bir şeyleri değiştiremediğini görünce HDP'li, BDP'li oldu. Otobüse çıktı selam verdi. Baktı Öcalan da çözüm sürecinden yana olup devletle hareket edince, Kürt siyasi hareketinin önemli aktörlerinin çoğu da çözüm sürecini destekleyince oradan da medet ummadı, kayboldu gitti.'
SİVİL DİKTA LAFINI ÇIKARDI
'Şimdi yine bir ara 17-25 Aralık'ta çıkmaya şey oldu, otoriterleşme filan laflarına başladı. Bunların aslında hepsini biliyorsunuz. Burada söylemek istemiyorum ama bu Oda TV falan bu grupların hepsi bir çeteydi bunlar işte. Ahmet Hakan filan… Başkaları hakkında yazılar yazan, onları aşağılayan, işte bir sürü bu Oda TV üzerinden o işte İsmail Küçükkaya Akşam Gazetesi'ne küfürler eden bir gruptu. Sivil dikta lafını da bu çıkan kişi budur. Yani Soner Yalçın ile konuşmalarında bu ortaya çıkmıştı. Benim hiç ciddiye aldığım, okuduğum, takip ettiğim şeyler bile… Medya açısından ediyorum. Ne diyorlar ne yapmıyorlar diye ama yani Erdoğan faktörü Türkiye'de AK Parti faktörü insanları turnusol kağıdı gibi ne hale getirdi. Yani şu kadının şu an geldiği durum bunun örneğidir. Yani zaten mezardan çıktı aslında şu an aslında ölü biriydi. Çıktı, bundan sonra da kimsenin hatırlayacağı bir isim olmayacak bu.'