Arınç, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde, sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun da katıldığı "AK Parti Bursa Milletvekili Adayları Tanıtım Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, yeni bir seçim sürecine girildiğini söyledi.
Bu seçimde, kendisi ve kendisi gibi bazı arkadaşlarının olmayacağını belirten Arınç, aktif siyasette bir dinlenme noktasında bulunduklarını ve bundan da büyük bir sevinç duyduklarını anlattı.
Parti içi demokrasi bakımından yenilerle siyaseti takviye etmenin de rekabetçi ve yarışmacı bir siyaset anlayışının da hakim olmasını isteyenlerden olduğunu ifade eden Arınç, "Esasen 3 seneden bu yana sizler de Bursalılar olarak biliyorsunuz ki kendi irademle de aktif siyasete bir nokta koymanın gerekliliğini her zaman söyledim. Belki bazıları inanmamış olabilir ama gönlümden geçeni de bu salonda olsun başka yerlerde olsun rahatlıkla ifade ettim" diye konuştu.
Siyasetin ölünceye kadar parlamentoda yapılacak bir şey olmadığına değinen Arınç, insanların hayatı boyunca takip etmesi ve herkesin gündelik hayatında meşgul olması gereken bir şey olduğunu vurguladı.
"EN İYİ NOKTADA SİYASETE BİR SON VERMEK LAZIM"
AK Parti'de çok temel bir noktayı "3 dönem kuralı"yla büyük bir başarıyla çözdüklerini anlatan Arınç, şöyle devam etti: "Bazı insanlar yüz eskimesine uğrayabilir, bunlar hayatın olağan işleridir. Zamanı geldiğinde hiçbir kayda tabi olmaksızın, 'Ben artık bu noktada yokum' diyebilmeli insan. Yaşımız o kadar ilerlemedi, şimdi üzülüyorum, adam 78 yaşına gelmiş, hala 'Milletvekili olacağım' diye çabalıyor. Buna bir son vermek lazım ve en iyi noktada siyasete bir son vermek lazım. Sırtına tekme vurulmadan, 'Git, artık seni istemiyoruz' denilmeden insan gitmesini de bilmeli be kardeşim. Siyaset böyle bir şeydir, yapacağını yaparsın, günün birinde de 'Bana Allahaısmarladık, bunu benden daha iyi yapacak insanlar var, onlar gelsin' dersin. Ben onlardanım şahsen. İnanıyorum ki benim gittiğim yerden, benden on misli daha güzel hizmet edecek güzel kardeşlerim gelecek. Ben de yaptıklarımla aşağı yukarı başarabildiklerimle hayatta bir iz bırakarak gidebildiysem, insanların gönlünde yer tutacağım. Siyaset böyle bir tabii seleksiyon işidir; biri gidecek biri gelecek." Arınç, başka partiler için bunu söyleyemeyeceğini, bazılarında kısıtlamalar olduğunu bildiğini belirtti.
Bir iktidar partisi kendi içinde başarabilmişse bunun çok önemli, Türkiye'de siyasete itibar kazandıracak, onun gücünü artıracak bir iş olduğunu dile getiren Arınç, "Bursa'da çok güzel insanlar ve çok güzel bir teşkilatla çalışma imkanı buldum. Hiç kimseden bir şikayetim olmadı. Arada deli doluluk yapanlar da var ama 3 milyonluk Bursa'da 3 tane serserinin sözü bile edilmez. Bursa, Allah'ın en büyük nimetlerinden, Rabbimizin bahşettiği en büyük nimetlere sahip olan illerimizden biridir. Beni siyasi hayatımın sonunda Bursa'ya gönderenlere, başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere çok teşekkür ettim, böyle bir teşkilatla çalışma lutfunu bana bahşeden Rabbime de şükürler ettim."
"BURSA, KİMSENİN TAPULU MALI DEĞİL"
Siyasette yapmadığı görev kalmadığını söyleyen Arınç, teşkilat disiplini ve ahlakını merhum Necmettin Erbakan'dan öğrendiğini ifade etti. Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Geldiğimde teşkilat işleri biraz karışıktı. Defalarca il başkanı, il yönetimleri değişmiş, görevden alınanlar olmuş, alınmayanlar olmuş, gönül kırıklığı olmuş. 'Kavgalı eve kız mı vermezler, damat mı almazlar' diye bir söz var. Önce evin içini düzeltmek lazım. Kucakladık, geçmişten bugüne kim varsa hepsine kucağımızı, gönlümüzü açtık. Küçük olsun benim olsun değil, büyük olsun hepimizin olsun, biz Ak Parti'yiz. 20 milyondan fazla insanın oyunu almış, çok şükür başarılı bir siyasi partiyiz. Kimsenin dışarıda kalmaması lazım. O yüzden kollarımı çok geniş açtık. Bursa'yı kimsenin tek başına sahiplenmesine izin vermedik. Bursa, kimsenin tapulu malı değil. Bursa, hepimizin tapulu malı, hepimize ait, 'Her santimetre karesinde hepimizin hakkı var' dedik." Arınç, aday listelerine de değindi. Bu toplantıda 18 adayın takdimlerinin yapıldığını dile getiren Arınç, "18'den başlayarak adaylarımız o kadar güzel, içten, samimi konuşmalar yaptılar ki bu aday listesini, Sayın Müezzinoğlu hariç tabii, 'Baştan sona bir değiştiriversek ne olur?' diye düşünseniz, 'İyi olur' diyenleriniz çoktur. Buradan şuraya gelmemiz lazım; bizim 230 adayımız vardı. 230 adayın içerisinden 18 kişilik, en az 10 tane liste yapabilirdik. Bu 10 liste de bugünkü listeden hiç de geride olmazdı. Bu neyi gösteriyor? Hamdolsun ne kadar zengin, birikimli, başarılı olduğunu gösteriyor" değerlendirmesinde bulundu.
"TUZAK KURUYORLAR"
AK Parti'nin, kurulduğu günden bu yana seçim başarılarını hatırlatan Arınç, şunları kaydetti: "Türkiye siyasi tarihinde rahmetli Menderes'in o zorlu 10 yılını geçip, iktidarında yükselmeyi yukarıya doğru yapan tek partiyiz. 2002'nin oy oranını 2007'de geçtik, 2007'nin oy oranını 2011'de geçtik. Mahalli seçimde de oy oranımız ne olursa olsun tüm belediyelerin yüzde 60'ını kazandık. 13 senede 9 seçim kazanmış bir siyasi partiyiz. Allah başka bir partiye bunu kısmet etmedi. Şimdi 10'uncu seçime gidiyoruz ama tuzak kuruyorlar, birileri bu partiyi tökezletmek istiyor, mümkün olsa diz çöktürmek istiyor. İktidarını zorlamak istiyorlar. Bunu 13 senede yaptılar. Kapatmak istediler, başarılı olamadılar. Darbeyle, cuntayla, muhtırayla korkutmak istediler, muvaffak olamadılar. İçimizden adam çaldılar, partiyi bölmeye gayret ettiler, hamdolsun onda da muvaffak olamadılar. İçerinin ve dışarının ne kadar şer odakları varsa 'AK Parti artık çok oluyor, bunlardan kurtulmak gerekir' diye el ele verdiler, Rabbim dilemediği için onlar da buna fırsat bulamadılar. Bakın şimdi bu parti Allah'ın izniyle inancımız sağlamdır, yine tek başına iktidar olacak. İkinci yarıya büyük bir başarıyla başlayacağız."
