Başbakan Ahmet Davutoğlu burada, 11 Mayıs'ta Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği anlaşmasının yenileneceğini açıkladı.
Başbakan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Sayın divan, sayın TOBB üyeleri, ana muhalefet partisinin değerli başkanı, dünyanın dört bir köşesinden gelen Türkçe konuşan değerli yatırımcılar, hepinizi sevgiyle selamlıyorum. TOBB çok güçlü geleneklere sahip bir kuruluşumuz, genel kurulları da son derece önemli bir kurum. TOBB her şeyden önce Çanakkale Savaşı'na atfen yaptığı sembolik toplantı için teşekkür ediyorum. Çanakkale Savaşı'nda şehit düşenlere bir kere daha rahmet diliyorum.İKTİSADEN BAĞIMSIZ OLAMAYANLAR...
Geçtiğimiz hafta TBMM'nin 95. Kuruluş yıldönümündeydik. Meclis öncesinde İzmir Ekonomi Zirvesi'nin Gazi Mustafa Kemal tarafından düzenlenmesi ekonomik bağımsızlığın ne kadar önemli olduğunun bir diğer kanıtıdır"
Bugün Çanakkale Savaşı'nın 100. Yılında G20'ye dönem başkanlığı yapan bir ülke haline geldik. Bu süreçte en büyük desteği veren özel sektöre bir kere daha teşekkür ediyorum.EN BÜYÜK İLK 10 EKONOMİSİ İÇİNE SOKACAĞIZ
Bütün illerimiz daha fazla OSB istiyor. Biz geldikten sonra 67 OSB vardı biz 90 tane daha inşaat ettik.
Artvin'de yoktu, Hakkari'de yoktu OSB. İnşallah oralarda da yapılacak ve OSB olmayan şehir kalmayacak.
Sadece geçen sene 1,4 milyon istihdam sağlandı Türkiye'de. Türkiye'nin son 12 yılda elde ettiği bu kazanımlar, önümüzdeki ikinci atılım döneminde de sürdürülecek. Bu yüzden 25 öncelikli reform programını açıkladı. Son 12 yılda elde edilen nihai ekonomik kazanımlar, Türkiye'nin dünyanın en büyük 10 ekonomisi içine girmek için atılan adımlardır. 2002'den bu yana Türkiye'de elde edilen başarının, hasta adamdan kurtulmanın arkasındaki en büyük neden insan cevheridir, insan cevheridir, insan cevheridir..
Sosyal politikalar alanında da devrim niteliğinde de adımlar attık. En büyük harcama kalemlerinden biri eğitimdir, diğeri de sağlıktır. 2002'de tüm Türkiye'deki ambulans sayısı 611'den 4 binin üzerine çıktı.
MESLEKİ EĞİTİME DESTEK
İnsanımızın niteliksel özelliklerini değiştirerek, yani eğitimi teşvik ederek, Ar-Ge'yi, innovasyonu temel odak olarak koyacağız.
Önümüzdeki dönemde en önemli hamle alanlardan birisi eğitim olacaktır. Mesleki eğitim alanında kamuyla özel sektör el ele bütün OSB'lerde mesleki eğitimin yaygınlaşması için çalışmalar yapacağız. Bu konuda iş dünyamızın tüm ihtiyaçlarını karşılamaya hazırız.
DUBLE YOLDAN OTOYOLLARA
Özellikle ulaştırmada 18 bin km duble yol yaptık. Şimdi hedefimizi duble yollardan otoyollara geçişi tamamlamaktır. Burada temel hamlemiz duble yollardan otoyollara geçiştir.
YÜKSEK HIZLI TREN
Antalya, Konya, Aksaray, Nevşehir Yüksek Hızlı Treni'ni yapacağız. Zonguldak Mersin arasında da hızlı tren ve hızlı yük taşıma projelerini hayata geçireceğiz.
İstanbul Havalimanı 26 Nisan 2015'te 1338 uçağın inişine şahit oldu. Kalkınan bir ekonominin en önemli göstergelerinden biri budur. Bir şehre inerken o şehirde gördüğünüz ışık, hareketlilik o şehrin kalkınmasının en önemli göstergelerinden biridir. Şimdi de dünyanın en büyük havalimanı burada inşa ediliyor. İstanbul'u finans merkezi haline getirmek istiyoruz çünkü. Türkiye'nin kapasitesindeki artışın en önemli göstergelerinden biri İstanbul ve diğer Anadolu kentlerindeki altyapı projeleriyle kendini gösteriyor.
Aşılmaz sanılan dağları aşacağız, geçilmez sanılan boğazları geçeceğiz.
NÜKLEER ENERJİYE GİRİYORUZ
Enerji bizim en büyük eksiklerimizden biriydi. İki santralle nükleer enerjiye giriyoruz. İnşallah üçüncüsü de tamamen yerli girişimle yapacağız, inşallah 3. Nükleer santrali milli imkanlarla yapmak istiyoruz.
Seçim sonrasında atacağımız en büyük adımlardan biri de milli uzay ajansını kurmak olacak. Turizm sektöründe dünyada altıncıyız, tarımda yedinciyiz. Sulama alanları itibariyle Silvan Sulama Alanı projesini bitiriyoruz. Seçim sonrası dönemde Türkiye bu kararlılığına devam edecek. Türkiye'ye ileri teknoloji uygulamaları getirip yolumuza devam edeceğiz. Yeni bir atılım döneminin eşiğindeyiz. Böyle bir dönemde birkaç hususu sizinle paylaşmak istiyoruz. Fikir özgürlüğü, inanç özgürlüğü ne kadar önemliyse, girişim özgürlüğü de o kadar önemlidir. Seçimlere giderken hepimizin sahip çıkması husus demokrasidir. Hangi partiye oy verirlerse versinler, sandıklara gidip, Türkiye'nin ve kendi kaderlerini kendileri belirlesinler.
Yeni bir anayasayı yazmamız lazım. Demokrasimizi diğer nesillere aktaracak olan yeni anayasayla bunun taşınmasıdır. İnşallah 7 Haziran'dan sonra Türkiye'nin ilk sivil anayasası ilk günden sonraki ilk gündem maddemizdir.
Hiçbir siyasal sisteme ön yargıyla bakmamak lazım. Başkanlık sistemi de parlamenter sistem de demokrasi için tartışılması gereken konulardır. İnşallah önümüzdeki dönemde ekonomiyi de destekleyecek yeni bir anayasayı gündeme getireceğiz.
Muhalefet partilerine çağrım şudur. Ekonomik projelerinizi, 2023'te nasıl bir Türkiye görmek istediğinizi, ekonomik göstergelerle ortaya koyun. Muhalefet partilermizle, sivil toplum kuruluşlarımızla konuşmayacağımız hiçbir konumuz yoktur. En geniş çaplı istişari yapacak şekilde bir döneme girelim. Ekonomi konusunda kendi vizyonumuzu ortaya koyalım. Halkı popülist vaatlerle kısa dönemde aldatabilirsiniz ama uzun vadede aldatamazsınız. 2002 yılında iki anahtar vaat eden oldu. Rasyonel önerileri tartışalım
Asgari ücret biz iktidara geldiğimiz 154 liraydı şu anda 1054 lira. Asgari ücret bir komite tarafından kararlaştırılıyor. Asgari ücret kanunla fermanla verilebilen bir şey değil. Asgari ücrete hükümet karar vermiyor. Önemli olan işverenle işçimizin optimum bir oranda anlaşması. Böyle bir optimizasyon yapılması yapılmazsa, eğer işverenlerimizin üzerindeki yükler artarsa, iş yerleri kapanır. 100 kişi çalışandıran bir KOBİ'nin kaldıramayacağı bir yük verirseniz, rekabet gücü azalır. Bu tür irrasyonel politikaların iş dünyası üzerindeki etkilerini anlatın. Böyle irrasyonel politikalarla iş yerlerinin nasıl kapanacağını anlatın ki bir kere değil, iki kere değil, kırk kere düşünsünler.