İstanbul boğazında 22 dönümlük koca bir koru, korunun içinde asırlık ağaçlar dolu. Ama kaç kişi biliyor bu koruyu? Kaç İstanbullu bu korunun içindeki bir çınarın gölgesinde soluklandı, ailesi ve çocuklarıyla burada bir hafta sonu yürüyüşüne çıkabildi? İnanmayacaksınız ama hiç kimse! Çünkü tarihi Veysi Paşa Korusu'na girebilmeniz için, burayı çevreleyen özel bir sitenin sakini olmanız gerek.
Sözleşme bitti, kıyamet koptu
Koru arazisi özel mülkiyet değil, hazine malı ama halka kapalı! Çünkü vakti zamanında koru bu siteye kiralanmış ve sitedekilerde korunun etrafını neredeyse ağaçlarla aynı boyda duvarlarla kapatmış, o da yetmemiş üzerini tel örgülerle çevirmiş. Veysi Paşa Korusu'na adımınızı atamazsınız... Üsküdar'da koca bir koru halkın kullanımına yıllardır kapalı. Şimdi bu durum değişiyor. Daha önce TCDD'nin kullanımında olan koru, yakın bir tarihte protokol ile Hazine'ye devredildi. Koru, SİT alanı olduğu için Kültür ve Turizm Bakanlığı da protokolün devir işlemini takipte. Hazinenin amacı, daha önce yaptığı sayısız örnekte olduğu gibi burayı kamu yararına kiralamak. Yani geniş kitlelerin kullanımına açılması.
Ama Veysi Paşa Korusu'nda da benzer bir uygulamaya gitmeyi düşünen Hazine'nin, site sözleşmesi sona erdikten sonra yeni bir sözleşme yapmamasının ardından kıyamet koptu. 'Bir kısım medyaya' bakarsanız, memleket elden gidiyor adeta. Ama olay, sınırlı ailenin kullanımındaki bir sitenin halka açılması ve kamu yararına Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı'na (TÜRGEV) kiralanması. Ortada bir sözleşme, resmiyete dönmüş bir durum da yok. Anadolu'daki başarılı ama maddi imkanları yetersiz gençlere burs veren TÜRGEV, burada kamu yararına, halkın kullanımına nasıl açılabileceğine dair bir şeyler yapmak istemiş. Üstelik, bu kıyameti koparan gazete ve televizyonlar ile 'Paralel' bağlantısı gündemde olan üniversite ve kolejler de sayısız hazine arazini benzer şekilde kiralamış durumda.
Star
