Emekli Müftü Yusuf Kavaklı, fitrenin ne olduğunu, ne zaman ve nasıl vermek gerektiğini, Peygamber Efendimizin uygulamalarıyla anlattı.
-Fitre ne zaman verilir?
Bayram namazına girmeden önce verilmesi daha uygundur. Bazı görüşler var: Bayram gününe girilmesiyle verilmesi vacip ya da Ramazan'ın bitmesiyle şeklinde ama bunlara hiç girmeyelim ve kafa karıştırmayalım. Bayrama çıkmadan fakir fukaranın eline geçmesi önemli, bu yüzden fitre bayram namazı öncesinde verilmeli.
-Fitre miktarı ne olmalı?
Din İşleri Yüksek Kurulu'nun kararlaştırdığı bir rama var: 11.5 lira. Ama bu en az sınırdır. Müslümanlar, gücü ne kadar yetiyorsa fitre vermeli. Bazı dernek ve vakıf yerine bizzat fakirin eline vermeye dikkat etmeli.
-Vakıf ve derneklere vermenin ne gibi sakıncası olabilir?
Bizim bazı vakıflarımız var, toplar bütün fitreleri sonra depoya koyar. Örneğin, siz ihtiyacı olan bir Müslüman'a ulaşsın diye bir çift ayakkabı verirsiniz vakfa, o alır depoya koyar ve aylarca kalır orada. Senden çıkmıştır ayakkabı ama fakire vaktinde ulaşmaz. Örneğin bir hava kurumu, geçmiş yıllarda mete zoruyla bağış toplamıştır. Size söyleyeyim, bu bağışların hepsi boşa gitmiştir. Fitre ve zekat uçak alınması için verilen şeyler değildir. Fakir fukaranın ihtiyacının giderilmesi için verilir. Eskiden o zarflar dağıtılırdı. Yiğit misin zarfın içine bir şey koyma! O zarflar dağıtılır, sonra bekçiler, muhtarlar payını alır, alınır alınır sonunda devede kulak o hava kurumuna kalırdı. Nice hocalarımız zulüm gördü "Fitrenin amacı fakir fukaraya yardım etmektir, böyle olmaz" dediği için. O yüzden, Müslümanlar fitrelerini direkt ihtiyaç sahibi olan insanlara vermeli.
-Fitre kimlere verilmelidir? Aile bireyleri arasında verilebilir mi?
Bakmakla yükümlü olduğumuz akrabalarımıza fitre veremeyiz. Örneğin annemiz ve babamıza, annemizin annesi ve babasına ya da babamızın babası ve annesine fitre veremeyiz. Ya da oğlumuza ve kızımıza ya da oğlumuzun ve kızımızın çocuklarına fitre veremeyiz. Onlar bizim torunlarımız, dedemiz, ninemiz yani zaten onlara bakmakla yükümlüyüz. Akrabalara verebiliriz ama bakmakla yükümlü olmadığımız ve maddi durumu kötü, fakir, ihtiyaç sahibi olmaları durumunda ancak verebiliriz.
-Fitre vermenin yöntemi var mıdır? Sonuçta, siz ne kadar iyi niyetli olsanız da pek çok insan için bunun teklif edilmesi bile gurur kırıcı olabilir.
Bu konuda Peygamber Efendimizin bir hadisi var, "Sağ elin verdiğini sol el bile duymayacak" diye. Fakirin izzeti nefsini rencide etmeden fitre verilmeli. Siz gençsiniz, eskinin kötü adetlerini bilmezsiniz. Eskiden bir Müslüman diğerine fitre verir. Meydanda "Amca aldın kabul ettin mi?" diye tokalaşarak sorulurdu. O garibim de üzülür, büzülür, kahrolurdu. Bütün bu tip uygulamalar, dini bilmemenin, vaktiyle dini yeterince iyi anlatamamanın sonucu. Bir şiir vardır: Neler gördüm ben neler, caminin yanında meyhaneler. Ezan okunurken kadeh kaldırıp, hiç ölmem zanneden divaneler... 55 yıldır İstanbul'dayım, neler gördüm neler. Şimdi konuşturmayın beni.
Peygamber Efendimizi örnek alın
-Fitre ve fidye birbirine karıştırılan kavramlar. Fitre ve fidye nedir? Kim, hangi halde vermelidir?
Fitre, Ramazan ayının sonunda gücü yeten Müslüman'ın ödemekle yükümlü olduğu sadakadır. Fidye, orucun şifasız bir hastalık veya yaşlılık gibi bir nedenle kaza olarak dahi tutulamayacağı durumlarda verilen sadakadır. Şifası olmayan bir hastalık veya yaşlılık gibi bir nedenle oruç tutamayan kişiler fidye vermelidir.
-Fitre vermeyi emreden bir ayet ya da hadisi şerif var mıdır?
Peygamber Efendimiz, fitrenin her erkek ve kadın Müslüman için farz olduğunu söylerek "Fıtır sadakası, oruç tutanın, kötü ve saçma sözler söylemek≠ten ötürü bulaştığı günah kirlerinden temizler. Aynı zamanda da fakirlerin karnını doyurmasına sebep olur. Bayram namazı kılınma≠dan önce verilen fıtır sadakası makbule geçer. Bayram namazından sonra verilen fıtır sadakası fıtır sadakası olarak değilse, herhangi -bir sadaka olarak kabul edilir" der. Peygamber Efendimiz buyuruyor ki "Fıtır sadakasını, her insanın vermesi gereklidir. Buğday ve kavrulmuş buğday unundan iki avuç (yarım sa') arpadan tam bir sa1, üzüm ve hurmadan ise yine tara bir sa' fıtır sadakası olarak verilir" Peygamber Efendimiz Hicret'in ikinci yılında, bir kısmını şu şekilde sayacağımız, yüksek hikmet ve gayeler gözeterek (vermemizi) emrettiği (bir sadakadır): Buğdaydan, buğday unundan veya kavutundan (*) yarım sa' (şer'i dirheme göre 1,456, örfî dirheme göre de 1,664 kg.) Arpa, hurma ve üzümden tam bir sa' (şer'iye göre 2,912, örfîye göre 3,328 kg.) olarak verilmesi gerekir"
BAYRAM NAMAZININ RİTÜELLERİ
-Bayram namazı sünnet mi farz mıdır? Nasıl kılınmalıdır?
Bayram namazı vaciptir. 9 tekbir ile kılınır. Sabah namazından 45-50 dakika sonra, cemaatle birlikte kılınır. Bayram namazı evde kılınmaz. Bayram namazı farzdır ve hutbeyi dinlemek vaciptir. Pek çok akıllı insanınız, hutbeyi dinlemiyor. Hutbeyi huşu içinde dinlemeli. Hutbe bittikten sonra orada bulunanlarla bayramlaşmaya dikkat etmeli. Onları bir dahaki seneye kadar görmeyeceğiniz komşularınız, dostlarınız olacak. Bu yüzden selamlaşmayı, sohpet etmeyi ihmal etmeyin.
-Bayram namazına giderken ve dönerken uyulması gereken ritüeller var mıdır?
Peygamber Efendimizin tavsiyesi vardır. Ramazan Bayramı namazına gitmeden önce tatlı bir şey yememizi, Kurban Bayramı namazına giderken ise bir şey yemeden gitmemizi söylüyor. Ayrıca, camiye giderken ve camiden dönerken ki yollarımız farklı olmalı. Aynı yoldan gidilip gelinmemeli. Çünkü ayrı yollardan gidip gelirsen, ayrı insanları, yardıma muhtaç başka insanları görme imkanın olur.
-Bayram namazına gidilip gelindi, sonra uyulması gereken ritüeller var mı?
Bayram namazını kıldık ve farklı bir yoldan eve geldik. Tek tek evdekilerle bayramlaşılır. Sonra "Bismillah" diyerek 11 ay yapacağımız kahvaltıya başlarız. Şehirlerde de hala bu vardır ama umumiyetle köylerde ikindi namazından sonra mezarlık ziyaretleri yapılır. Örneğin ben kendi köyümden bilirim. Caminin hocası, ikindi namazı sonrasında cemaati arkasını alarak mezarlığın önüne gider. Orada hoca önde cemaat arkada dua edilir. Sonra herkes mezarlıktaki kendi yakınının kabri başına giderek, yakını için dua eder.
-Bayram özgü edilen bir dua var mıdır?
Bayrama özel bir dua yoktur. Dilimiz neye dönüyorsa, onu söyleriz. Bayram namazları, dua için makbul olan saatlerdir. Bu saatlerde dua etme fırsatını kaçırmayın. (Star Gazete)