MESELE SADECE GÜVENLİK DEĞİL: Bu mesele, sadece güvenlik meselesi değil. Eğer ona inanmış olsaydık, 2003'te devraldığımız Türkiye'nin, bütün güvenlik odaklı yasaklarını sürdürürdük. İlk günden beri, özgürlük-güvenlik dengesini muhafaza ettik. Ama bizim siyasi irade olarak ve siyasi akıl olarak bunu muhafaza etmemiz yetmez. Sivil toplumun da bunu benimsemesi, hep beraber ortak mesajlar verebilmesi lazım.
'MİLLETİN HAFIZASIYLA ALAY EDİYORLAR'
"Şimdi yeni yeni şartlar öngörenler, birtakım konuları gündeme getirenler bu milletin hafızasıyla alay ediyor. 2013 nevruzunda verilen mesaj açıktı. 'Silahla mücadele dönemi bitmiş, demokratik mücadele dönemi başlamış ve bütün silahlı unsurlar Türkiye'den çekilecek.' 26 Haziran'da geri adım atıldı. Çünkü Gezi olayları yaşandı. Türkiye'de kardeşliği, milli birliği, beraberliği, ortak kader bilincinin gelişmesini istemeyenler, provakatif eylemlerle çevre meselesi gibi başlayan olayı istismar ederek toplumsal anarşiye dönüştürdüklerinde Çözüm Süreci'ne en büyük darbe vurulmuş oldu. Aynen 1993'te rahmetli Özal'ın çabalarına son verilmesi gibi. 26 Kasım'da Diyarbakır'da Sayın Barzani'nin ziyaretiyle yeni bir atmosfer yaşandı. Arkasından 17-25 Aralık olaylarıyla yine bu sürecin durdurulmasına çalışanlar söz konusu oldu."
DEMİRTAŞ'A KOBANİ EYLEMLERİ ELEŞTİRİSİ
"Hangi demokratik ülkede, cumhurbaşkanlığına aday olmuş bir lider (Selahattin Demirtaş), "Silahlanın ve sokaklara çıkın" diye bir çağrıda bulunabilir? Kamu düzenini ihdas etmek üzere harekete geçtik ama hiçbir şekilde Çözüm Süreci'nden de vazgeçmedik. Özgürlüklerin korunması ve iç güvenlik paketi gündeme geldiğinde bütün partiler bize karşı birleşti ama biz yaklaşmakta olan tehlikeyi ve kamu düzeni ortadan kalktığında özgürlüklerin korunamayacağı gerçeğini gördüğümüz için harekete geçtik."
'KANDİL HDP'Yİ TEKZİP ETTİ'
"7 Haziran'dan beri eşbaşkanların, sayın Demirtaş'ın, Yüksekdağ'ın yaptığı her açıklama yukarıdan bir yerlerden tekzip edildi. Şu denmeye çalışıldı, 'Sen siyaset oyunu oynayabilirsin ama aklı ben üretirim, senin söz söyleme hakkın yok.' Her açıklama ertesi gün Kandil'den tekzip edildi. Ha 12 Eylül rejimi partilere dönüp 'Hizaya girin' demiş, ha Kandil'den birileri HDP'ye dönüp 'Hizaya girin" demiş. Aynı mantıktır, aynı zihniyettir, hiçbir farkı yok.'
'NEREDEN TALİMAT ALDINIZ?'
"Suriye'de Rojava veya Kobani, Haseke bölgelerinde PKK'nın olduğu yerde farklı herhangi bir başka Kürt hareketinin olmasına dahi izin vermediler. Türkiye'ye Kobani'den, Haseke'den gelen ilk mülteciler DAEŞ'ten kaçarak gelmedi, oradaki baskılardan kaçarak geldi. 19 Temmuz, Suruç'tan bir gün önce KCK, Cemil Bayık açıklama yaptı ve "Silahlanın ve halk savaşına hazır olun" dedi. Kime karşı, kiminle savaşıyorsunuz? Türkiye'yi Suriye ya da Irak'a benzetme yönünde nereden talimat aldınız?"