Katledilen doktor 2 kardeşini okutuyordu

Diyarbakır'ın Kulp İlçesi Toplum Sağlığı Merkezi'nde çalışan Dr. Abdullah Biroğul (28) Diyarbakır'daki evine giderken Kulp-Lice Karayolu'nda bir grup PKK'lının yolu kestiğini fark etti. Kamu görevlisi olduğu için kaçırılacağını düşünen Biroğlu, aracıyla manevra yaparak olay yerinden kaçmaya çalıştı. Genç doktor PKK'lıların yaylım ateşi sonucu hayatını kaybetti. Teröristlerin katlettiği genç hekim, Peyas Mezarlığı'nda Kürtçe ve Zazaca ağıtlar eşliğinde toprağa verildi. Fenalaşan anne Emine Biroğul, oğlunun cenazesine katılamadı. Biroğul'un yakınları PKK'ya tepki gösterdi. Abla Remziye Biroğul "Allah seni öldürenleri kahretsin. Halka hizmet ettiğin için mi senin kalemini kırdılar? Apo şimdi sensiz ne yaparız? Ciğerimiz yanıyor" diye haykırdı. Törene Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy da katıldı.

CERRAHPAŞA TIP'I DERECEYLE BİTİRMİŞTİ

Diyarbakır'ın Dicle İlçesi Boğazköy Köyü'nde 1986 yılında dünyaya gelen Abdullah Biroğul, köy yakma olayları nedeniyle 1991 yılında ailesiyle Diyarbakır'a göç etti. İnşaat işçisi olan baba Ahmet Biroğul, çocuklarını büyük zorluklarla okuttu. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ni kazanan Abdullah, okulunu dereceyle bitirdi.

"KAVHEMİ KULP'LU BARDAKTAN İÇERİM"

2 yıl önce mezun olan Abdullah Biroğul, yöre halkına hizmet etmek için "Kahvemi Kulplu bardaktan içerim" deyip ilk görev yeri olarak Kulp İlçesi'ni istedi. 2 yıldır Kulp'ta görev yapan Biroğul'un, mütevazı kişiliğiyle insanların sevgisini kazandığı ve ilçede vatandaşların ismini kısaltarak ona "Apo" diye seslendiği öğrenildi. Genç doktorun kazandığı parayla 2 kardeşini okuttuğu, ayrıca ailesinin geçimine destek olduğu belirtildi.

"ABİM BU VATANIN KÜRT EVLADIYDI"

Şehit doktorun kız kardeşi Halime abisinin ne kadar zor koşullarda okuduğunu ifade ederek:"Annemi yormayın lütfen, onun yüreği yaralı. Ona bakmaya yüreğim dayanmıyor. Babam ilaçlarla bile ayakta duramıyor. Beş yıl içinde iki evlatlarını toprağa verdiler. Sekiz kardeştik şimdi altı kişi kaldık. Allah bunu yapanlara hakkımızı koymasın. Onu haince öldürdüler.İnanın ki bir lokma ekmek bulamıyorduk ama babam o zor koşullara rağmen abimi üniversitede okuttu" dedi.

YETER ARTIK

"Yeter artık bu kadar şehit! Abim bu vatanın bir Kürt evladıydı. Onu toprağa vermenin acısını ancak evladını kaybeden analar bilir. Ne olur, anaların yüreğinin acısını dindirecek barış olsun artık.Onu son bir kere bile göremedik. Giden gitti ama başkaları ölmesin artık.""

SOKAĞA ÇIKAMAZ OLDUK

Yalan yanlış haberlerden dolayı gazetecilere konuşmak istemediklerini söyleyen acılı kardeş, akan kanın durmasını ve barışın sağlanmasını istediklerini söyleyerek "Bu kan dursun artık, analar ağlamasın, dağdakiler de, asker de, polis de, sivil de ölmesin. Hepsi ana evladı. Daha nereye kadar bu kan dökülecek? Ninem köydeydi, çatışmalardan dolayı gidip onu getiremiyorduk. Son aylarda bölgede yaşanan olaylardan dolayı akşam 6'dan sonra dışarıya çıkamaz olduk. Biz Kürt, Türk, Laz ayırımı yapmıyoruz. Sadece ülkemizde rahat ve huzurlu yaşamanın bizim de hakkımız olduğunu söylemek istiyorum" dedi.