İŞTE ERSOY DEDE'NİN O YAZISINDAN BAZI BAŞLIKLAR
ÖZKÖK'ÜN UZUN TATİLİNİN ARKASINDA NE VAR?
Ertuğrul Özkök, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alan o alçakça yazısından sonra uzuuun bir tatile çıktı.. Yazının yayınlandığı gün 24 ekranına çıkıp, 'eğer bu yazıdan sonra Hürriyet'te yazmaya devam ederse, Aydın Doğan da bu suça ortaktır' demiş, Özkök'ü istifaya davet etmiştim.. O günün akşamı Aydın Doğan doğru hamleyi yaptı ve Özkök'e 'bir ay kadar ortalarda görünme' dedi.. Bu uzuuun tatilin perde arkası böyle.. Peki bu bir ayın sonunda ne olacak?. Hiç bir şey olmamış gibi Özkök geri gelecek ve kaldığı yerden devam mı edecek hakaretlerine?..
AYDIN DOĞAN ÖZKÖK'ÜN ALÇAKLIĞININ ARKASINDA DURAMAZDI
Siyaseti medyadan ayrı, medyayı da siyasetten ayrı analiz edemezsiniz. Özkök'ün 'bayram tatilini de kapsıyor' diyerek çerçevesini çizdiği tatili bittiğinde, Türkiye muhtemelen seçime bir kaç hafta kalmış, tablosu belirginleşmiş, safları tutulmuş bir ülke olacak.. İş dünyasının en zeki adamlarından biri olan Aydın Doğan'ın stratejik kararı işte tam da bu takvimle ilgili.. Bugünkü alçaklığı için Ertuğrul Özkök'e sahip çıkıp devleti karşısına almak zekice bir iş olmayacaktı.. Doğan Grubu, hızla marjinalleşmeye doğru gidecek, elinde avucundakileri de bir bir kaybedecekti.. 'Devlet'le barışık bir Aydın Doğan, on tane Ertuğrul Özkök eder' diye düşündü ve sadık komutanını yemeye karar verdi.. Yedi mi peki?.. Aslına bakarsanız, daha değil..
EMİN ÇÖLAŞAN DA BÖYLE GÖNDERİLMİŞTİ. DEMEK Kİ…
Tablo şu.. Aydın Doğan, pencereyi açtı ve sabah güneşine karşı iki kolunu yukarı kaldırarak gerindi, derin derin içine çekti Ege'nin tertemiz havasını.. Burnundan aldığı nefesi ağzından verdi.. Bir daha çekti burnundan içine içine.. Yeniden verdi.. Sonra arkasına döndü ve o stratejik kararını açıkladı: 'Ertuğrul, sadece 1 aylığına görünmez olsun' ... Peki bu bir ayın sonunda ne olacak?. 10 Ağustos koşullarını hatırlayın. Erdoğan'ın yüzde 52 oyla Cumhurbaşkanı seçildiği o kritik seçimden bir gün önce Genel Yayın Yönetmeni'ni değiştirdi Aydın Doğan.. Bir politik pozisyon güncellemesi yaptı anlayacağınız.. Şimdi de 1 Kasım seçimlerine bir hafta kala, Ertuğrul Özkök restleşmesi üzerinden bir politik pozisyon güncellemesi daha yapmaya hazırlanıyor.. Bu arada, 'İzne çıkma' meselesinin aslını da, Emin Çölaşan yazdı dün.. Meğer gazeteden atılmadan evvel Ertuğrul Özkök kendisine, 'seni tam maaşla izne çıkaralım' diye teklif etmiş.. Bu işlerin böyle işlediğini de teyit etmiş olduk bu vesileyle..
ALMANYA İLE İLİŞKİLERİ NEDENİYLE TÜRKİYE'NİN HAYRINA ADIM ATMAZ
Binlerce kere yazdık.. Bu adamların Almanya ile ticari ilişkileri nedeniyle Türkiye'nin hayrına kıllarını bile kımıldatmayacaklarını yazdık.. Bodrum sahilinde can veren minik Suriyeli'nin dramını, Avrupa Faşizmi'ni hiç görmeden dillendirme gayreti neden zannediyorsunuz?.. Buralı olmadığı, yerli olmadığı, milli olmadığı pek çok hadisede belirgin biçimde ortaya çıkmadı mı?.. Bugün, savcılığın verdiği isimle 'Fethullahçı terör örgütü'nün finans hattı üzerine yoğunlaşılıp kimi şirketlere baskınlar düzenlenirken, açıktan PKK ve DHKP-C terörüne medya desteği olarak algılanabilecek yayınlar yapan Doğan Grubu es geçiliyor.. Hatta bunu dillendiren Güneş Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni Turgay Güler 12 yılla yargılanıyor..
MEMLEKETİN HAYRINA İŞ YAPMADIĞI GEMİSİNİ YÜZDÜRMEYİ NASIL BAŞARIYOR?
Özetin özeti.. Demem o ki, memlekete hayırlı hiç bir iş yapmadığı halde, yaptığı her iş zarar olduğu halde, Doğan Grubu'nun burnu bile kanamıyor.. Pek çok hadisede yabancı servislerin bakış açısını bizzat Hürriyet'in kapağında görmüyor muyuz?. CnnTurk'un yayınlarında milli olan herşeye öfke kusulmuyor mu?.. Her şey bu kadar aleni değil mi kardeşim?.. Peki nasıl oluyor da Doğan Grubu, her seferinde bir yolunu bulup gemisini yürütmeyi başarıyor?.. 2001 krizi sırasında tereyağından kıl çeker gibi bankacılık sektöründen çıkmayı da becerdi, kaçak akaryakıt soruşturmasının tam kalbindeyden, sessiz sedasız petrol işinden uzaklaşmayı da becerdi.. Her seferinde çamura kadar saplanıp saplanıp sonra yeniden buz gibi sular akıtıyor vücudundan aşağı, pir-ü pak çıkıyor karşımıza.. 1 Kasım sonrasını bekleyin, ne demek istediğimi anlayacaksınız.. Kalın sağlıcakla.
Ersoy Dede/Yeni Akit
