Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, canlı yayında protestocuları ve AK Parti milletvekili Abdurrahim Boynukalın'ın açık açık hedef gösterirken, Hürriyet Gazetesi okur temsilcisi Faruk Bildirici Hürriyet'in yanlış yaptığını, hiçbir bahanenin bu hatayı ortadan kaldıramayacağını yazdı. Daha önce Hürriyet'in birçok algı operasyonunda, okurlardan gelen tepkiler üzerine özür dilemek zorunda kalan Bildirici, Hürriyet'in son skandalı nedeniyle "hata yaptık" demek zorunda kaldı.
MADEM SUÇUNUZU İTİRAF ETTİNİZ ŞİMDİ BU SORULARA CEVAP VERİN!
1-Madem hatanızı itirfa ediyorsunuz. Bu skandalı protesto eden AK Parti Milletvekili Abdurrahim Boynukalın ve AK Parti gençlik teşkilatını neden hedef gösterdiniz?
2-Gezi vandallığını, binlerce kamu aracının yakılmasını, kamu binalarına zarar verilmesini özgürlük kapsamında değerlendirirken, skandal ve yalan olduğunu itiraf ettiğiniz bir yayınınızdan dolayı gazetenizin önünde yapılan bir protestoyu neden "basına saldırı" olarak duyuruyorsunuz.
3-"Memleketin o kadar meselesi varken neden Hürriyet ile uğraşılıyor" diyorsunuz. Ülkenin her yerinde hain terör saldırıları gerçekleşirken, gencecik fidanlar şehit olurken Hürriyet'in kırılan bir camını neden memleket meselesi haline getiriyorsunuz?
4-Dün Sabah-ATV binasına saldırı düzenlendi. Bu saldırının tek sebebi "400 vekil verseydiniz Dağlıca saldırısı olmazdı" başlıklı, yalan olduğu okur temsilciniz tarafından itiraf edilen Hürriyet'in sosyal medya paylaşımıydı. Bu konuda bir haber yapmayı, yalan haberinizin neden olduğu sonuçlarla ilgili olarak Sabah'tan da özür dileyecek misiniz?
5-Hürriyet'in "400 vekil verseydiniz Dağlıca saldırısı olmazdı" yalanını bugün PKK'nın gazetesi Özgür Gündem'in manşetindeydi. Bu durumu Yıldıray Oğur "Bir silahlı örgüt daha ne ister? Her gün insanları öldürüyor ama başkası suçlanıyor. Yarın öldürmeye niye devam etmesin?" şeklinde özetledi. Bu algıyı yaratmış olmaktan dolayı hiç sorumluluk hissetmiyor musunuz?
