İşte Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları;
Her birimiz bulunduğumuz şehirleri temsil etmekten hem de İstanbul'lu olmakla gurur duyuyoruz.
ORASI MÜBAREK BİR MEKANDIR
Bayram namazını Diyarbakır Ulu Camii'nde kıldım. Ulu Cami benim için Mescid-i Aksa kokusunun sindiği mübarek bir mekandır. Oradaki kardeşlerim Mescid- Haram'da omuz omuza verdiğimiz ebedi kardeşimizdir.
Ben Konya'da ne kadar Konyalıysam, Diyarbakır'da da o kadar Diyarbakırlıyım. İstanbul bizi birleştirirken, sakın ola bizi ayırmaya çalışanlara fırsat vermeyelim. Gelin birlik günüdür, gelin omuz omuza verme günüdür.
BAŞBAKAN BAYRAMPAŞA'DA KONUŞTU
MADEM Kİ ÇAKALLAR PUSLU HAVAYI SEVER...
Çakallar puslu havayı severmiş. Bu çakallar hep birlikte saldırıya geçti. DAEŞ saldırıya geçti, bölücü terör örgütü Ceylanpınar'da iki polisimizi şehit etti. Biz dedik ki; madem ki bu çakallar puslu havayı sever bizde bu çakallara bu puslu havanın bedelini ödetiriz dedik ve gerekeni yaptık.
Bir oyla memlekete sahip çıkılacağının iradesini göstermenizi istiyorum. 1 Kasım'da eğer bu konuda bir tereddüt gösterilirse, 1 Kasım'da hepimizin ait olmak dolayısıyla şerefyar olduğumuz bu aziz ülkenin kaderi üzerinde oyun oynamak isteyenlere fırsat verecek o puslu havaların devamı söz konusu olursa, bedelini çocuklarımız öder. Puslu havaları dağıtalım, aydınlık bir geleceğe hep beraber el ele yürüyelim.
DAVUTOĞLU GALATA KÖPRÜSÜ'NDE YÜRÜDÜ, BALIK TUTTU
KÜRTLERİN DEVLETİ, TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİDİR
Blok siyaseti, hayır siyaseti ve terör siyaseti uyguladılar. Onlara karşı biz birlik dedik, kardeşlik dedik. Kim bu ülkenin huzuruna kastederse ona karşı en kararlı tutumu sergileriz.
Kürtlerin bir devleti yok diyenler tarih bilmiyor. Kürtlerin bir devleti var. Onun adı Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Başka da bir devlet yok.
