DOĞAN GURUBU BÖYLE TANIMLANDI
Aydın Doğan inkar etse de Doğan Medya grubunun yıllardır hükümetlere baskı yaptığını Amerikalılar bile kabul ediyor.
9 Aralık 2008 tarihli Wikileaks belgesinde Aydın Doğan için "Türkiye'nin Murdoch'ı" deniliyor. Raporda Doğan grubu tanımlanırken "medyadaki yüzde 30-40 oranındaki kontrolü ile halk önünde güçlüdür" ifadesi yer alıyor.
Daha bitmedi. Asıl can alıcı kısımda ise "Türk medyası yapı itibariyle medya patronları, kendi işlerini gördürmek amacıyla, gazete ve televizyonları sayesinde hükümete yardaklanır. Bu sayede medya patronları hükümetlerin cömertliklerinden yararlanır, işlerine gelmeyen durumlarda hükümeti cezalandırır" deniliyor.
2003'TEKİ IRAK İŞGALİ EN CANLI ÖRNEĞİ
Aydın Doğan-Rupert Murdoch benzetmesine gelince. Medya patronu Murdoch siyasilere yönelik baskılarıyla biliniyor bunun en açık örneği de 2003'teki Irak işgalidir. Murdoch 2003'te hem ABD yönetimine hem de İngiltere Başbakanı Tony Blair'e Irak'a girilmesi konusunda telkinlerde bulunmuştu.
O belge 2008 yılına aitti, 2010 yılında ortaya çıkmıştı. ABD büyükelçiliği tarafından kaleme alınmıştı. Yani bizzat Amerikalılar, Doğan grubunun hükümetlere yönelik baskısını rapor ederken "işlerine gelmeyen durumlarda hükümeti cezalandırır" diyordu.
Aydın Doğan benzer sözleri kendi ağzından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a da anlatmış.
Erdoğan bunları söyleyince Doğan "ben kimseye öyle bir şey demedim" diye iki kez mektup yazdı.
Arkasından Doğan grubunun özellikle de Hürriyet gazetesinin yıllarca seçilmiş iktidarları baskı altına alan, hükümetleri yönlendirmeye yönelik atılan manşetleri ortaya çıktı.
POSTA GAZETESİNİN MANŞETİ ORTADA
Mesela 10 Temmuz 2002 tarihli Posta Gazetesinin manşeti. İsmail Cem ile Kemal Derviş için "anlaştılar" manşeti atılmış.
O dönemi hatırlamakta fayda var. Türkiye 2001 ekonomik krizinin ağır faturasını ödüyor. Erken seçim gündemde. Fazilet Partisi kapatılmış, Erdoğan yeni bir parti kurma hazırlığında.
Cem Uzan, o süreçte Doğan Grubunun Doğru Yol Partisini baskı altına alarak hükümette tutma çabalarını belgeleriyle anlatmıştı.
Aynı süreçte Başbakan Bülent Ecevit'in rahatsızlığı sonrası Doğan Grubunun Ecevit'e yönelik eleştirel yayınları başlamıştı. Bu konuda o dönem Hürriyet'te yazan Emin Çölaşan'ın Ecevit'le ilgili bir yazısı vardı.
Tam o noktada Doğan Grubunun Ecevit yerine Ecevit'in o ana kadarki sağ kolu olan Hüsamettin Özkan, İsmail Cem ve Kemal Derviş üzerinde bir proje geliştirdiğine dair önemli ipuçları ortaya çıkmıştı.
Posta Gazetesinin 9 Temmuz 2002 manşetinde erken seçim yerine Kemal Derviş, Hüsamettin Özkan ve İsmail Cem'in kuracakları partinin Ecevit hükümetini düşürüp yerine geçecekleri vurgulanıyor.
Haberde "Derviş hükümette kalacak, Cem istifa edecek, Özkan'ı aralarına alıp Cem'in liderliğinde bir araya gelecekler, gensoruyla Ecevit'i düşürüp, yeni hükümete talip olacaklar" planı yer alıyordu.
Tabi tüm bunlara 1998'de dönemin Ekonomi Bakanı Güneş Taner'le Ertuğrul Özkök'ün o meşhur telefon görüşmesi de eklenebilir. Kayıttaki iddiaya göre Özkök, Aydın Doğan'ın kurmayı planladığı karton fabrikası için teşvik istiyor karşılığında da hükümete destek vereceklerini söylüyordu.
Taha Dağlı
