Emniyet Genel Müdürlüğü Ankara'daki terör saldırısında canlı bombaların kullandığı "fabrikasyon TNT "yi mercek altına aldı. Bomba parçacıklarını inceleyen kriminal ekipler, bir yandan patlayıcının özelliklerini, diğer yandan da düzenekle ilgili ayrıntıları ortaya koymaya çalışıyor. Ekipler, çalışmalar sonrasında bombaların üretildiği ülke ya da ülkeleri belirleyecek. Emniyet kaynakları, "Patlayıcı, yurtdışından da getirilmiş olabilir. Türkiye'de de üretilmiş olabilir. İncelemeler sonrasında bombaların nereden ya da hangi ülkeden temin edildiği ortaya çıkarılacak" bilgisini verdi. Emniyet yetkilileri "fabrikasyon TNT "nin genellikle kalıp biçiminde olduğunu belirterek, "Ankara'daki patlamada kullanılan TNT 'lerin fabrikasyon olduğu, kalıp şeklinde olmasından anlaşıldı. TNT kalıpları ya 1'er kilo ya da 5'er kilo olur. Ankara'da, 5'er kiloluk TNT kalıpları kullanılmış" dedi.
'KONTROL ALTINDA'
Kaynaklar, fabrikasyon patlayıcının devletlerin kontrolünde üretildiğini belirterek, "Bu çerçevede saldırganların farklı devletler ile olan bağlantıları da araştırılıyor. Bu noktada yapılan değerlendirmede saldırganların patlayıcıyı yasadışı yollardan Türkiye'ye sokmuş olabileceği ihtimali üzerine duruluyor" diye konuştu. Emniyet Kriminal Daire Başkanlığı ise Ankara'da tren garında elde edilen bomba parçacıklarını daha önceki patlamalarda kullanılan bomba parçacıklarıyla karşılaştıracak. Bu incelemelerde, madde yakınlığı araştırılacak. Böylece, patlamaya yol açan bombanın kaynak ülkesi hakkında bilgi sahibi olunmaya çalışılacak.
DAEŞ'LE BAĞLANTILI
Emniyet kaynakları, canlı bombalardan birinin DAEŞ ile bağlantısı konusunda güçlü bazı ipuçlarının bulunduğunu kaydediyor. İki canlı bombanın da Türk vatandaşı olduğu, birinin Adıyaman nüfusuna kayıtlı olduğu, IŞİD'le bağlantılı olarak Suriye'ye geçtiği, bomba eğitimi aldıktan sonra yasadışı yollarla Türkiye'ye geldiği belirtiliyor. MİT 'in de takip listesinde olduğu belirtilen bu kişinin Türkiye'ye girdikten sonra izini kaybettirdiği ifade ediliyor.
İLETİŞİM YOKTU
Kaynaklar canlı bombaların, bağlı oldukları örgütün "uyuyan hücrelerinde" eyleme hazırlandığını, olay günü Ankara'ya geldiklerini, herhangi bir kişiyle temasa geçmediğini, telefon veya benzeri iletişim aracı kullanmadığı bilgisini de verdi.
