Hakkında çıkarılan "İtalya'ya kaçtı" iddialarının cahilce ve alçakça olduğunu söyleyen Bilal Erdoğan: Bu kadar vatan aşkı olan bir babanın oğlu olarak niye kaçayım? Benim tek vatanım burası
Medyanın çok kirlendiğini, 'çamur at, izi kalsın' mantığıyla asılsız iddiaların gündeme getirildiğini kaydeden Bilal Erdoğan "Ben, ailem ve Sayın Cumhurbaşkanımız hedef alınıyor" dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, "İtalya'ya kaçtı" iddialarına, İstanbul'dan katıldığı canlı yayında sert yanıt verdi. aHaber'in sorularını yanıtlayan Bilal Erdoğan, şunları kaydetti:
İZZETİ NEFSİME DOKUNDU: Şu anda neredeyim, İstanbul'dayım. Bayramda da buradaydım. Bir iki gün önce yine geldim. Şu anda gördüğünüz gibi sizinle konuşuyoruz. Hologram ile beni buraya ışınlamadılar. Vatanımdayım, benim başka vatanım yok. Kaçmış değilim. Bunun yeterli cevap olduğuna inanıyorum. Neden bu canlı yayına katıldım? Artık bu 'kaçtı' lafı, benim için bardağı taşıran son nokta oldu. Bu kadar vatan aşkı olan bir babanın oğlu olarak niye kaçayım? Benim tek vatanım burası. Alçakça "kaçtı" deyince, bu benim izzeti nefsime çok dokundu. Aileme beni seven insanlara karşı bir borcum olduğunu düşündüm ve çıktım.
CAHİLCE VE ALÇAKÇA: Bazıları 'benim İtalya'ya gitmem seçim için siyasi bir manevra olur mu' diye düşündü. Aslında ne kadar cahilce ve alçakça düşünce. Doktoramı bu gidişimde bitirip, yaza ilk taslağımı verebilirsem... İlk taslaktan sonra revizelerle önümüzde iki sene sürem kaldı.
17-25 ARALIK KUMPASI: Ne kadar hunharca düzenlenmiş, alçakça gerçekleştirilmiş bir kumpas olduğu ortaya çıktı. Benim de belki bir vatandaş olarak aynada göremediğim noktalar olduğunu gördüm. Aynı oyun kitabı kullanıldı. Aynı kumpas metotları. Bizi yıllarca dinlemişler, takip etmişler, kasetler hazırlamışlar. Hamdolsun bu darbe Türkiye'yi yıkmadı.
HEDEF CUMHURBAŞKANIMIZ: TÜRGEV, 1996'da kurulmuş bir gençlik ve eğitim vakfıdır. Şu anda yurt sayısı 40'ı, öğrenci sayısı 6 bin 500'ü aştı. Bunların yarısı burslu öğrenciler. Burada TÜRGEV'e saldıranların hedefi, yine TÜRGEV değil. Ben, ailem ve sayın Cumhurbaşkanımız hedef alınıyor. Aşağılık şekilde yapılanlar TÜRGEV'i de mağdur ediyor. Çamur at, izi kalsın mantığı hep vardı, ama böyle aile üzerinden yoktu. Yapılan hizmetlerin üzerine çamur atarak yoktu.
MEDYA ÇOK KİRLİ: Türkiye'de medyanın çok kirli olduğu dönemler de yaşandı, yaşanıyor. İnsanlar hakkında basında yazılanlarla kanaat oluşturmamak gerektiğini öğrendim. Mesela bazı gazeteler var; benimle, ailemle ilgili, çalıştığım vakıfla ilgili yalan dolan her şeyi yazıyorlar.
SAĞLIĞIM ALTÜST OLDU: İftiralar, uydurma şeyler, kumpaslar gündeme getiriliyor. Tabiî ki etkileniyoruz. Sağlığım altüst oldu. Bu vatan için bu ülke için çalıştığınız zaman fedakarlığın sınırı yok demek. Kolay olmadı. Yorulduk, üzüldük, zamanı gelince ağladık. Babamız hapse girdiğinde de yalnızlığı yaşadık.
CHP'NİN İFTİRASI: İstanbul'daki meşhur ciğercilerin birinde oturdum. Dükkan sahipleri de gelenlerle fotoğraf çektirerek, duvarlara koymayı seviyor. Bu resmi CHP'nin bir genel başkan yardımcısı sosyal medya üzerinden alıyor. Altına da "Bilal Erdoğan IŞİD'çilerle" diye not düşüyor. O kadar uçuk bir şey ki. Artık gözlerini ne bürüdüyse saldıracak bir şey varsa saldırayım diye düşünüyorlar. Ama hedef ben değilim. Mücadeleni muhatabınla ver. Siyasetçiysen senin muhatabın siyasetçi.
BABAMLA VEDALAŞAMADIM: Babam belediye başkanlığından alınmış, şiir okuduğu için mahkum edilmiş ve hapse uğurlanmıştı. Vedalaşamadan babamı cezaevine uğurlamıştım, onu hatırlıyorum. Gözlerim o an yaşardı.
MEZUNİYETİME GELEMEDİ: Hapiste olması nedeniyle maalesef babam da mezuniyetime gelememiş oldu. Babam cezaevinden bir mektup göndermişti. Onu arkadaşlarımıza okumuştum. Annem de çok duygulanmıştı.