Türkiye'nin özellikle ekonomi ve dış politika alanında yol haritası işlemeye devam ederken, kendisini "muhafazakar demokrat" kimliğiyle tanımlayan AK Parti hükümetine karşı siyasi baskı grupları da harekete geçti. Avukat Alparslan Arslan, 2006'da Danıştay'ı silahla basarak bir kişiyi öldürüp, dört kişiyi yaraladı. 17 Ocak 2007'de gazeteci-yazar Hrant Dink öldürüldü. Türkiye'de sosyal kaosun pimini çeken olaylar yıl boyunca devam etti. 14 Nisan 2007'de Anıtkabir'de düzenlenen, İstanbul ve İzmir'de devam eden cumhuriyet mitingleri, hükümete karşı bir sosyal direniş hattına dönüştü. Emekli ve muvazzaf üniformalı çevrelerle, medya ve sermaye temsilcileri Türkiye'yi yeni bir sürece sürüklemek istiyordu.
ELEKTRONİK DARBE
2007'de görev süresi dolan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in yerine AK Parti hükümetinin aday göstereceği kişinin gelmesi önlenmek isteniyordu. TBMM'de en az 367 kişinin evet oyuyla cumhurbaşkanı seçilebileceğine dair yeni bir temayül ortaya çıkarıldı. 24 Nisan'da adaylığı açıklanan Abdullah Gül'ün 27 Nisan günü gerçekleşen seçimlerin ilk turuna muhalefetin küçük desteğiyle 361 milletvekili katılmış ve 367 sayısının altında kalınmıştı. Aynı günün akşamında Genelkurmay Başkanlığı sitesine konulan bir bildiriyle yaşanan durumlardan duyulan rahatsızlık üniformalı bir üslupla dile getirildi. Ancak elektronik darbeye karşı hükümetin kararlı duruşu, beklentileri boşa çıkardı. Yeni bir meclis için seçim kararı alındı. 2002'den itibaren oylarını artırarak yükselen AK Parti, o dönemde zirveye ulaşarak gücünü Meclis'e taşıdı. Yüzde 47 oy alan AK Parti yeniden tek başına iktidara gelirken, 3 ay sonraki referandumda yüzde 68 oyla cumhurbaşkanını seçme yetkisini halka verdi. 2008 Mart ayında "Laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği" gerekçesiyle AK Parti'ye kapatma davası açıldı. Dönemin Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan'a siyaset yasağı konulması talep edildi. Türkiye'de her iki kişiden birinin oy verdiği bir parti, siyaset sahnesinden demokrasi dışı bir yöntemle çekilmeye çalışılıyordu. Anayasa Mahkemesi'nin 6 üyesi partinin kapatılması, 5 üye ise kapatılmaması yönünde oy kullandı. AK Parti, kapatılmaktan kurtulmuş ancak hazine yardımı kesilmişti. 2008'de yalnızca AK Parti hükümeti açısından değil dünyadaki birçok ülkenin de zorluklar içerisinde kaldığı küresel ekonomik kriz meydana geldi. Krize karşı sağlam bir duruş sergileyen Türkiye, en az zararla bu virajı da aldı.
'ONE MINUTE' ÇIKIŞI
2009'da Davos'ta İsrail Başbakanı Şimon Perez'in yüzüne karşı "One minute" diyerek milyonların sesini haykıran Erdoğan'ın çıkışı tüm mazlum halkların feryadı olarak yankılandı. AK Parti artık Türkiye'nin değil Ortadoğu ve İslam dünyası başta olmak üzere tüm dünyanın ilgiyle izlediği örnek aldığı bir parti oldu. 2009 yerel seçimlerinden de başarıyla çıkan AK Parti hükümeti, 2010'daki referandumda yüzde 58 oyla ipi göğüsledi.
YARIN: Halkın sesi mazlumların yuvası oldu