Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Türkiye-Rusya ilişki lerini değerlendirdi
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın, "Daily Sabah" gazetesinde "Suriye Savaşı ve Türkiye-Rusya İlişkileri" başlıklı bir yazı kaleme aldı. Kalın, Rus savaş uçağının Türkiye'nin hava sahasını ihlal ettiği için düşürülmesi olayının Türkiye-Rusya ilişkilerinde kısa süreli bir karmaşaya yol açtığını ancak ilişkileri rayından çıkarmayacağına dikkati çekti. Kalın, "Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkiler, bunu aşacak derinliğine ve siyasi-ekonomik öneme sahiptir" değerlendirmesinde bulundu.
HAVA İHLALİ G20'DE GÜNDEME GELDİ
Türk hava sahasını ihlal eden Rus savaş uçağının düşürülmesine değinen Kalın, yazısında "Rus savaş uçakları, geçmişte de Türk hava sahasını birçok kez ihlal etmişti. Rus ordusunun, Türkiye'nin uyarılarına aldırış etmediği görülüyor. 15-16 Kasım'da Antalya'da düzenlenen G20 Liderler Zirvesi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, konuyu yeniden ele almış ve Türkiye-Suriye sınırında herhangi bir olayın önlenmesi konusunda fikir birliğine varmıştı. Türkiye'nin angajman kuralları açıktır ve bölgedeki tüm taraflar tarafından da bilinmektedir" ifadelerini kullandı.
RUSYA-ESED-DAEŞ İŞ BİRLİĞİ!
İLİŞKİLER ÇOK GÜÇLÜ
Olayın Rusya'ya karşı düşmanca bir eylem olmadığını vurgulayan Kalın, "Savaş uçağının kime ait olduğu, ancak vurulduktan sonra belirlenmiştir. Suriye savaşıyla ilgili ciddi görüş ayrılıklarına karşın Türkiye, Rusya'nın çıkarlarını hedef almamıştır ve böyle bir niyeti de yoktur. Hatta Türkiye, Ukrayna krizinin ardından Rusya'ya karşı alınan yaptırımlara da katılmamıştır. Türkiye ve Rusya, son 10 yılda ekonomik ilişkilerini güçlendirmiş ve vatandaşları için yeni olanaklar sağlamıştır" diye yazdı. Olayın hemen ardından yüksek duyarlılık gösterilmesinin doğal olduğuna işaret eden Kalın, Türkiye-Rusya ilişkilerinin bu karmaşayı aşacak genişlik ve derinliğe sahip olduğuna dikkati çekti. Batı'nın tüm eleştirilerine rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Putin ile özel bir ilişkiye sahip olduğunu belirten Kalın, Erdoğan'ın olaydan duyduğu üzüntüyü dile getirdiğini ve France 24'e verdiği röportajda "Rus uçağı olduğunu bilseydik farklı davranırdık" ifadesini kullandığını hatırlattı. Bunun Türkiye'nin NATO üyesi bir ülke olarak, topraklarını ve hava sahasını ihlallere karşı savunma hakkı olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğine dikkati çeken Kalın, "Türkiye'nin hava sahası, aynı zamanda NATO'nun hava sahasıdır" diye yazdı.
İŞTE RUSLARIN VURDUĞU TÜRKMEN KÖYLERİ!
ANGAJMAN KURALARI UYGULANDI
Kalın, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da "Türk hava sahasında kimliği belirlenemeyen bir jetin düşürülmesi, belirli bir ülkeye karşı yapılmış bir eylem değildi. Türkiye, mevcut angajman kuralları temelinde egemen olduğu toprakların bütünlüğünü korumak üzere harekete geçti. Toprağımızı korumaya dönük önlemler yerinde kalacak ama Türkiye, gerilimi düşürmek için Rusya ve müttefiklerimizle birlikte çalışacak" dediğini anımsattı. Türkiye'nin DAEŞ'e destek verdiği ve petrol satın aldığı iddialarının hiçbir temeli olmayan bir karalama kampanyasının parçası olduğuna vurgulayan Kalın, "Bu iddiaları öne sürenler, hala ortaya tek bir somut delil koyamamıştır" ifadelerine yer verdi.