Menderes Türel Türkiye'nin en renkli belediye başkanlarından biri. 2009'da CHP'li Mustafa Akaydın'a karşı kaybettiği Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini 2014'te büyük bir sıçrama gerçekleştirerek geri alan Menderes Türel, son dönemde imzasını attığı uluslararası etkinliklerle adını sık sık duyduğumuz önemli bir isim. G-20 liderler zirvesinden başarılı bir ev sahipliği yapan Türel, 52'ncisi düzenlenen Antalya Film Festivali'ne de uluslararası bir nitelik kazandırdı. Menderes Türel ile sadece Antalya'yı değil başta Rusya krizi olmak üzere Türkiye'nin önemli meselelerini konuştuk.
'AK Parti sahillerde başarılı olamaz' ezberini bozarak önemli bir başarıya imza attınız. Bu başarıyı nasıl elde ettiniz?
30 Mart, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinin iyi analiz edilmesi lazım. Antalya'ya göç edenlerin önemli bir kısmı eğitimli ve gelir düzeyi yüksek insanlardan oluşuyor. Yapılan araştırmalar bu seçmen profilinin AK Parti'ye daha az oy verdiğini gösteriyor. Antalya'da ise durum biraz farklı. 2002 seçimlerinden 1 Kasım 2015 seçimlerine kadar AK Parti Antalya'da oylarını yüzde yüz artırdı. Sahillerde AK Parti yüksek oranda oy alamıyor sendromunu biz Antalya'da yıkmaya başladık. Farkılılıklarımızı zenginlik olarak görürsek bu yükseliş devam edecektir.
CHP 15 YIL GERİLETTİ
Antalya için Mustafa Akaydın dönemi 'kayıp bir fetret dönemi' olarak özetleniyor. Bu fetret döneminden çıkmayı nasıl başardınız?
Fetret olduğu tartışmasız ve bunun bir çöküş olmaması için halk 30 Mart'ta gerekeni yaptı. Antalya Mustafa Akaydın döneminde 5 değil 15 yıl kaybetti. Görevi devraldığımda belediyenin 1 milyar 300 milyon borcu vardı. Ben 500 milyon borç ödedim ve 800 milyona düşürdüm. 5 yılda yapılan toplam yatırım 270 milyondu. Biz bir yılda 300 milyon yatırım yaptık. Bir akaryakıt ihalesinden trilyonlar kaybetti Antalya. 4 bin 100 personel ile devrettik, 2014 yılında 8 bin 500 personelle devraldık belediyeyi. Tüm bunları gören Antalya seçmeni, 2014 yılında emanetini geri alarak AK Parti'ye verdi.
G-20 gibi önemli bir etkinlikten yüzünüzün akıyla çıktınız.
G-20'nin fiziki önlemlerini almak kolay. 24 saat uyumadık. Ama işin stresi bizi perişan etti. Antalya'da bir tabanca patlasa bütün dünyada yankı uyandırırdı. Ancak devlet başkanları ayrılırken en başarılı G-20 zirvesinin Antalya'da gerçekleştiğini söylediler. Başta Obama olmak üzere Antalya'nın güzelliklerine hayran kaldıklarını söylediler. Bu bizim için çok gurur verici bir şey.
6 MİLYON TURİST
Rusya'nın ambargo tehditleri Antalya'nın tarım ve turizmini nasıl etkiler?
Sayın Cumhurbaşkanımız çok güzel açıkladı. "Rusya'nın ithalatından gelecek 1 milyar dolar ile Türkiye batmaz" dedi. Hükümetimiz önemli tedbirler için ön hazırlıklarına başladı. İki taraf da kaybederse bu uzun soluklu olmaz. Biz kriz yönetimi konusunda fevkalade tecrübeliyiz. Bunu da yönetiriz diye düşünüyorum.
Şimdi önünüzde G-20 kadar önemli EXPO-2016 var. Antalya EXPO'ya hazır mı?
EXPO'ya biz yıllardır hazırlanıyoruz. 42 ülkenin katılımıyla en yüksek katılım olacak. İnşaatlarımız çok hızlı devam ediyor. Şu ana kadar bir aksilik yok. G-20'de izi olmayan yollara 6 kilometre yol, iki tane köprü yaptık. Kimsenin haberi bile olmadı. Antalya'ya çok ciddi girdisi olacak. 6 milyona yakın turistin gelmesini bekliyoruz. Rusya krizinin kayıplarını EXPO'dan karşılayacağız.
TURKUVAZ'A TEŞEKKÜR
Altın Portakal Film Festivali bu yıl Antalya Film Festivali olarak isim değiştirdi. 52 yıl sonra bu değişikliğe neden ihtiyaç duydunuz? Dünyadaki Uluslararası Festivaller Birliği tenkitleri bildirince, bu garipsenen tabloyu ortadan kaldırmak için ödülün adını film festivalinden çıkardık. Festivaller hep yapıldığı şehirlerle anılıyor. Biz de ödülün adını koruduk ama festivalin adını 'Antalya Film Festivali' olarak değiştirdik.
Antalya Film Festivali'ni nereye taşımayı hedefliyorsunuz?
Antalya artık uluslararası bir film festivalidir. Biz de bunun bilincindeyiz. Türkiye sinema endüstrisinin dünyaya açılan penceresi olmak istiyoruz. Los Angeles'taki film platolarının aynısını Antalya'da kuracağız. Bir sinema şehri olacağız. Dünyada güneş ışığının açısının film çekimi için en uygun olduğu iki şehirden biri Antalya.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Siz buradasınız diye söylemiyorum. Gıyabınızda her yerde söylüyorum. Turkuvaz Medya Grubu'nun festivale sponsor olması bize çok büyük bir destek sağladı. Gerçekten kalbi teşekkürlerimi iletiyorum.
EŞİ EBRU HANIM EN BÜYÜK DESTEĞİ
Menderes Türel'in en büyük destekçisi olan eşi Ebru Türel ise, "Eşime sosyal projelerde destek veriyorum. Kamuoyu araştırmalarda önemli çalışmalarımız oluyor. Aynı zamanda Menderes Türel'in eşi olarak temsil etmek ayrı bir sorumluluk. Aynı zamanda çalışıyorum, endüstri mühendisiyim. Bunlar tabi en keyifli tarafları. Ama zorlukları da var. Özellikle son iki yılda çok yoğun bir tempoda çalıştık. Antalya'yı çok seviyorum. Antalya mutlu olunmayacak bir şehir değil. Çok şanslıyız. Bu şehirde yaşamak insana enerji veriyor. Birçok yere gidiyorsunuz ve insana zaman kalıyor. İstanbul'da bu imkanı bulmak çok zor." diye konuşuyor.
İsa Tatlıcan - Sabah.com.tr
