Rusya ile gerilim siyasetinin yanında değiliz. Ama Türkiye elbette hava sahası ihlal edilmiş bir ülke olarak bu konuda kendi ilkeleri konusunda net bir duruşa sahiptir. Rus saldırılarının ancak yüzde 9-10 kadarı direkt DAEŞ hedeflerini vurmuştur. Türkiye'de yürütülen operasyonlar çerçevesinde de bin 200'e yakın DAEŞ terör örgütüyle bağlantılı gözaltı yapılmıştır. Kimlerin DAEŞ'ten petrol alıp, Esed'le iş tuttuğunu, oraya parasal imkân sağladığını görüyoruz. Biz DAEŞ ile mücadele konusunda gösterdiğimiz kararlılığın aynısını, PKK ile mücadele konusunda da dünya kamuoyundan bekliyoruz. Peki dünyanın tepkisi nerede? Bu terör değil mi, bunlar insan öldürmüyor mu, bunlar terör örgütleri değil mi, PKK Avrupa'nın, Amerika'nın ve dünyanın birçok ülkesinin terör örgütleri listesinde değil mi? Dolayısıyla bunu talep etmek en doğal hakkımız. Bizim Irak ile iletişim kurma noktasında herhangi bir sorunumuz yok. Ama şu anda kriz havası yaratma çabası var, bunun altı boş. 2014'te DAEŞ ile mücadele konusunda Irak güvenlik güçlerine verilen eğitim konusu, hem uluslararası ittifakla hem de Irak makamları ile görüşülerek kararlaştırılmıştır. Türkiye, karşı tarafın onayını almadan böyle bir şeye girişmez.
DAEŞ'le mücadeledeki kararlılığın aynısını PKK için de bekliyoruz
