Başbakan Ahmet Davutoğlu, sınırı olmayan 20 kadar ülkenin Irak'ta eğitim faaliyeti bulunduğunu, Türkiye'nin Musul'daki askeri varlığının abartılarak yansıtıldığını söyledi. Konunun Türkiye-Irak krizine dönüştürülmek istendiğini belirten Davutoğlu, "Bunu yapan üçüncü tarafın kim olduğunu kamuoyu biliyor. Bazıları bu olay üzerinden kendi askeri mevcudiyetlerini unutturmak istemektedir" dedi. Türkiye'nin Irak'taki eğitim faaliyetlerinin gizli olmadığına dikkat çeken Davutoğlu, "Gerekli görüldüğünde, aldığımız tedbirin niceliği, sayısı yeniden değerlendirilir" diye konuştu. Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirilen AB Reform Eylem Grubu toplantısının ardından konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Davutoğlu, şunları söyledi:
BAŞİKA KAMPI GERGİNLİĞİ: Irak'ın toprak bütünlüğü bizim için en asli unsurlardan biridir. Keşke Irak hükümeti bütün bu topraklarda mutlak hükümranlığını kullanıyor olsaydı, DEAŞ ve PKK gibi terör örgütleri çevre ülkelere ve dünyaya bir tehdit teşkil etmeseydi. Türkiye ilkesel olarak DEAŞ'a karşı yürütülen mücadelede en başından itibaren Irak'a destek vermiştir. Bugüne kadar hem merkezi hükümet, hem Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ile yakın ilişki içinde olduk. Türkiye'nin sadece Başika'da değil, diğer bölgelerde de eğitim veren kampları var. Bunlar gizli kamplar değil. Geçen yıl bütün dünyanın gözü önünde peşmergeye eğitim veren askerlerimizi tebrik ettim. Bu peşmergeler, Sincar'ın kurtarılmasında büyük katkılar sağladı.
TÜRK ASKERİ MUSUL'DA
MUSUL'DAKİ ASKERİ MEVCUDİYET: Askerlerimizin güvenliği bağlamında net bir rakam söylemek istemem. Bunların hepsi gizlilik içinde yürütülen faaliyet değil. Geçen sene bizi 'DEAŞ'A karşı etkin mücadele etmiyor' diye kamuoyuna şikayet edenlerin, bugün de 'Niye alanda mevcutsunuz?' diye sormaları da doğru değil.
MUSUL'DA NELER OLUYOR?
TÜRKİYE ZARAR VERMEZ: Bu olay gerçekleştiği zaman da konu abartılarak yansıtılıp, Türkiye-Irak krizine dönüştürülmek istendiğinde, bunu yapan üçüncü tarafın kim olduğunu da kamuoyu biliyor. Bazıları bu olay üzerinden kendi askeri mevcudiyetlerini unutturmak istemektedir. Irak'ta 20'ye yakın, komşusu olmayan ülkenin eğitim faaliyeti var. Onlar zarar vermiyorsa, Türkiye'nin zarar vermesi de sözkonusu değildir.
TÜRK ASKERİNİN MUSUL'A GİRME NEDENİ
KANALLAR AÇIK TUTULMALI: Özel temsilcimiz olarak Sinirlioğlu ve Fidan'ı, İbadi'ye gönderdik. Niyetlerimiz açık şekilde kendilerine anlatıldı. Türkiye'nin niyetleri dışında bir yorum yapılmaması rica edildi. Mekanizma kurulması ve istişare kanalı oluşturulması konusunda mesaj iletildi. Kanalların açık tutulması konusunda mutabık kalındı. Yeniden tanzimden kasıt şudur: Bir hafta önce oraya bir güvenlik riski yokken, kuvvet kaydırmaya ihtiyaç yoktu. Her an yeni ihtiyaçlar tezahür ediyor. Gerekli görüldüğünde, aldığımız tedbirin niceliği, sayısı yeniden değerlendirilir. En kısa zamanda Irak'a bir ziyaret gerçekleştirmek amacındayım. Oradaki eğitmenlerimiz, sadece Irak vatandaşlarına ülkelerini korumak için eğitim vermek için bulunuyorlar. Irak'ın güvenliğini, Türkiye'nin güvenliği gibi gördüğümüzü bir kez daha vurguluyorum.
Başbakan Davutoğlu: Ekim ayında vizesiz Avrupa gelebilir
AB İLE ZİRVE HAZIRLIĞI
AB Reform Eylem Grubu toplantısının gündeminde 3 konu olduğunu belirten Davutoğlu, şunları söyledi:
İlki Türkiye-AB entegrasyon sürecinin bundan sonraki seyri ve yasal düzenlemeler, atacağımız adımlar. 72 yükümlülük diye zikredilen, gerçekleşebilir mi diye sorulan maddelerde net bir görev dağılımı yapıldı.
İkincisi Şengen Bölgesine vize muafiyeti. Mart ayına kadar düzenlemeler yapmamız, AB'nin rapor yazması ve ekim ayında da vize muafiyetine tam geçiş sağlanması için takvim var önümüzde.
Üçüncü konu, Türkiye- AB zirvesinde mutabık kaldığımız, yasadışı göç konusunda ortak eylem planını ele aldık. Yeni bir zirve için önümüzdeki hafta Brüksel'e gideceğim. 17 Aralık'a kadar bu çalışmalar tamamlanacak ve AB liderleriyle konuyu ele alma imkanı bulacağım.
AB ile 5 yılda 2 fasıl açıldı. İnşallah önümüzdeki 4-5 ayda 5 fasıl açmak için gayret sarfedeceğiz.