Hazreti Mevlana'nın yaşama gözlerini yumduğu 17 Aralık'ta gerçekleştirilen Şeb-i Arus, "düğün gecesi, sevgililerin buluşma gecesi" anlamlarına geliyor. 742 yıl önceki cenaze töreninde olduğu gibi, farklı din ve kültürlerden insanları bir araya getiriyor. Selçuk Üniversitesi Mevlana Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Ali Temizel de Mevlana'nın yaşadığı dönemde hep gerçek ve daimi sevgili olarak bildiği Allah'a ulaşmayı düstur edindiğini söyledi. Mevlana'nın "Sevgilisine kavuştuğunda kimsenin gözyaşı dökmemesini" istediğini dile getiren Temizel, büyük düşünürün son günlerinde haline üzülen ailesi ve dostlarını "Kendinizi üzmeyiniz, hastalığımız bizi bu alemden ayıracak sebepten başka bir şey değildir" diye teselli ettiğini anlattı. Mevlana için Konya'da kalabalık bir cenaze töreni yapıldığını vurgulayan Temizel, şöyle devam etti: "Cenazesinde her dinden insan bulunuyordu. Mevlana namazının, Şeyh Sadreddin-i Konevi tarafından kılınmasını vasiyet etmişti. Şeyh Sadreddin, imamlık yapmak için tabutun önüne gelince bayılacak gibi oldu. Onun yerine Kadı Siraceddin namazı kıldı