İŞTE MEHMET METİNER'İN YAPTIĞI AÇIKLAMADAN BAZI BAŞLIKLAR:
Cumhurbaşkanımız erklerin uyumundan söz ediyor ama M. Yakup Yılmaz bundan erklerin birliği sonucunu çıkartıyor. Oysa Cumhurbaşkanımız erklerin ayrılığını prensip olarak kabul ediyor sadece erkler arasında çatışmayı değil uyumu sağlayan yeni bir formülasyonun bulunması gerektiğini söylüyor.
HÜRRİYET YAZARI BİLMEDİĞİ KONUDA KALEM OYNATMASIN!
Darbe dönemi anayasalarıyla oluşturulmuş vesayet rejimlerinde yargı erkinin nasıl yasama ve yürütme erkinin üstünde rejimin bekçisi olarak konumlandırıldığını ve bu yüzden erkler arası çatışmanın demokratik sistemin ruhunu nasıl paralize ettiğini Yılmaz bilmiyorsa bir daha kalem oynatmasın. Bildiği halde böyle konuşuyorsa eski Türkiye'nin yasama ve yürütmeyi kendi vesayetindeki organı gibi gören malum erkin çatışmacı ve dışlayıcı üstünlüğüne dayalı rejiminin bekçiliğini yapıyor demektir.
ERDOĞAN NEFRETİNİN TİPİK TEMSİLCİSİ
Cumhurbaşkanımızın sözlerini çarpıtarak algı oluşturmaya kalkışması kendisine verilen bir görev olsa gerek. Erdoğanfobik hastalığın tipik temsilcilerinden biri olan Yılmaz kendi tarihimize karşı da son derece nobran. Başkanlık sistemi üzerinden bilerek yanlış bir tarih okuması yapıyor. Tarihteki sayısız Türk devletlerinin tek adam sistemi dolayısıyla çöktüğünü söylüyor.
YAZAR DEĞİL MANKURT KAFASI
İlginç bir Mankurt kafasına sahip. Sanki tarihte yok olup giden Avrupai devletler ve sistemler yokmuş gibi! Yakup Yılmaz ya Cumhurbaşkanımızın dediğini anlamıyor ya da bilerek çarpıtıyor. Bence ikincisi doğru. Yakup Yılmaz'ın esas rahatsız olduğu konu, millilik ve yerlilik. "Tek adam rejimi"nden veya "Diktatörlük"ten sahiden rahatsız olan biri olsaydı keşke. Türkiye'nin geçmişindeki o döneme arka çıkan birinin bu lafları etmesi tam bir ironi. Erdoğanfobik ve Mankurt olunca insan kendisiyle çeliştiğinin farkına bile varmıyor işte! Yazık!
AK PARTİ MİLLETVEKİLİ METİN KÜLÜNK DE SABAH.COM.TR'YE ŞU AÇIKLAMAYI YAPTI
AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Hürriyet yazarı Mehmet Yakup Yılmaz'ın 'Milli' kılığında otoriter rejim istiyor başlıklı yazısına yaptığı açıklama ile cevap verdi;
Paraizm diktatörlüğünün istediği çatışma ortamının sonlanacağından çekinen ve toplumdan uzak bu yazarlar uyum sözcüğünden rahatsızlar. Yıllar sonra ilk defa uyum sözcüğünü kullanan bir Cumhurbaşkanımız var ve bu sistemle inşaa edilecek yeni Türkiye'nin ne kadar güçlü ve büyük olcağından rahatsız oluyorlar. Başkanlık sisteminin iddia ettikleri gibi diktatürküğü değil demokrasiyi geliştireceğini milletiiz yaşayarak görecektir.
TOPLUMUN DEĞERLERİNE HAKARET ETMEYE DEVAM EDİYORLAR
İmparatorluğun medya organında çalışan bu yazarın halktan kopuk olduğunun maulumudur, aslında bir suçüstü halidir. Milli ve yerlilik kavramlarını bilmedikleri için toplumun değerlerine hakaret etmeye devam ediyorlar. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yıllarca üç erkin çatışmasından beslenenlerin oyununu bozarak bu kuvvetlerin uyum içinde çalışmasınsa ve Türkiye'nin büyümesi için bütün güçlerin birlikte hareket etmesini arzu etmektedir.
AK PARTİ ÇANAKKALE MİLLETVEKİLİ BÜLENT TURAN: NEREDEN BAKSAN TUTARSIZLIK NEREDEN BAKSAN AHMAKÇA
Mehmet Y. Yılmaz, bütün mantık kurallarını ihlâl eden bir yazı yazmış. Ahmet Kaya'nın dediği gibi nereden baksan tutarsızlık, nereden baksan ahmakça.
Cumhurbaşkanı, sert kuvvetler ayrılığına dayanan Başkanlık sistemini istiyor. Mehmet Y. Yılmaz gibi yeminli bir Erdoğan muhalifi ise Cumhurbaşkanımızın sözlerini manipüle ediyor.
Cumhurbaşkanımız, "kuvvetler uyumu" derken yürütmede var olan iki başlılıktan bahsediyor. Cumhurbaşkanımızın bir "tek adam yönetimi" özlemi olsaydı sert kuvvetler ayrılığına dayanan Başkanlık sistemi yerine parlamenter sistemi tercih etmesi gerekirdi. Parlamenter sistemin tek adam yönetimine evirilmesi çok daha kolaydır çünkü.
Kaynak: Sabah.com.tr