Suriye Donörler Konferansı'nın dördüncüsü Kraliçe Elizabeth Konferans Merkezi'nde düzenlendi. Başbakan Davutoğlu burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Türkiye, Suriyeli'lerle elinde olanı paylaşacak. Tarihe 'mağdurlara yardım etmedik' diye geçmeyeceğiz. Cenevre görüşmeleri tüm çabalarımıza rağmen ilk aşamada umut vaat etmedi. Çünkü rejim Cenevre'ye gittiğinde masumlara bombardıman devam ediyordu.
Sizin kalplerinize hitap ediyorum. Halep'teki hava saldırılarından dolayı, 10 bin yeni sığınmacı Türkiye sınırında beklemekte. Halep'in kuzeyindeki kamplarda bulunan 60-70 bin kişi Türkiye'ye doğru hareket ediyor. Kalbim ülkemin sınırında. Gelenleri nelere yerleştireceğimizi düşünüyorum.
Rusya müdahale ederek barbar bir rejimi desteklemiş oldu. Şimdi Halep'e en korkunç saldırı gerçekleştiriliyor. Suriye rejimi ve paramiliter güçler, Hizbullah gibi milis uçları ve Rusya hep beraber Halep'e saldırıyor. Türkiye-Halep arasındaki bu hayat koridoru kesildi. İnsanlar Türkiye'ye doğru yürüyor. Bu bir savaş göçüdür, etnik temizlemedir. Rusya'nın saldırıların yüzde 90'u okullara, hastanelere ve sivillere karşıdır.
ABD ile Rusya arasındaki görüşmelerden bir şey beklememe yanında daha çok kaygılanıyoruz. Çünkü her görüşme sonrasında Ruslar daha fazla saldırıyor. Bunun açıklamasını beklemek hakkımız.
(Toplantının ardından dünya liderlerine seslendi) Bütün dünya liderlerini, bu insani krizin kök nedenleriyle, vahşi rejimle, vahşi terör örgütü DAEŞ'le ve onlara destek verenlerle mücadele etmeye çağırıyorum.
(Halep'e saldırı) Yürekten ağlıyorum. Türkiye ile Halep arasındaki insani koridor, Rus savaş uçaklarının da desteğiyle yabancı savaşçıların ve rejim güçlerinin işgali altındadır.
