Diyarbakır'da sokağa çıkma yasağı ve operasyonların 103 gün sürdüğü Sur'a gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu, vatandaşların "Diyarbakır seninle gurur duyuyor" sloganı ile karşılandı. Cuma namazını da Ulu Cami'de kılan Davutoğlu, Başbakanlık otobüsünün üstünden kalabalığa taktığı puşi ile vatandaşlara seslendi. Başbakan yaptığı konuşmada özetle şu mesajları verdi:
SİZİN İÇİN BURADAYDILAR:
"Ben Konya'da doğmuş, İstanbul'a aşık olabilirim ama bilin ki kardeş şehiriz, ebediyen Diyarbekirliyim. Semadan bakıldığında Sur bir yürek gibidir. Biz yürekten Diyarbekirliyiz. Birileri yüreğimizi parçalamak istiyor. Birileri semaya sanki tek vatanın tek yürek olduğunu göstermek isteyen Sur içimizi parçalamak istiyorlar. Bugün buraya sizinle buluşmaya gelirken gönlümde sadece Diyarbakır aşkı vardı. Ama bu buluşmayı bize çok gördüler. Dün 7 canımızı, 7 yüreğimizi bizden aldılar. 7 yiğidimizi Erzurum'a, Bursa'ya gönderdik. O kardeşleriniz sizin için, bu al bayrak inmesin, Diyarbakır, Şam veya Halep gibi olmasın diye gelmişlerdi."
ŞEHİTLER ARTIK DİYARBAKIRLI:
Onlar başka şehirlerde doğmuş olabilirler ama artık ebediyen Diyarbakırlı olmuşlardır. Bu ezan sesini dindirmek isteyenlere gür bir sesle "Biz buradayız, burada olacağız, Allah'ın izniyle Diyarbakır bu medeniyetin şehridir" diyecek miyiz? Biz sizin kardeşliğinize güveniyoruz. Dün (önceki gün) saldırılar yaptılar. Zannettiler ki, Başbakan bu saldırılardan korkar, Diyarbakır'a gelmekten çekinir. Biz bu alçakların saldırılarından korkar mıyız? Diyarbakır'ı bırakır mıyız? Konya ne kadar emniyet içinde olacaksa Diyarbakır da o kadar emniyet içinde olacak. Onlar Ankara'da otobüs durağında bekleyen masum insanlarımızı şehit ettiler. İstanbul'da, Diyarbakır'da... Korkmadık, korkmuyoruz, korkmayacağız. Buradayız, burada olacağız. Allah bu canı bir gün alacaksa Diyarbakır'da Kürt kardeşlerimle beraber bu emaneti teslim edeyim. Bizi yıldıramazlar.Öyle evlatlar yetiştirin ki, 'kardeş' desinler, 'muhabbet' desinler. İster Kürtçe, ister Türkçe, Zazaca, Arapça... Hep 'barış' deyin 'kardeşlik' deyin.
YİNE GELECEĞİM:
Onlara inat Diyarbakır'a tekrar geleceğim. Her zaman her yerde kardeşçe buluşacağız. Konya'ya ne kadar gidiyorsam onlara inat buraya da o kadar geleceğim. Onlar kardeşliğimize halel getirmek isterse biz ebediyen kardeşiz diye haykıracağız. Onların provokasyonlarına fırsat vermediniz. Ne zaman sizi tahrik etmeye kalktılarsa vakarla karşıladınız. Ama bakın sadece selam vermeye geldim, binlerce Diyarbakırlı göğsünü açtı.
'YANGIN YERİNDE GÜL YETİŞTİRECEĞİZ'
Başbakan
Davutoğlu, tarihi Hasan Paşa Hanı'nda düzenlenen "Sur Buluşması"nda yaptığı konuşmasında şu mesajları verdi:
Bazı şehirler sizi içine alır, büyüler ve bir daha o atmosferden kopamazsınız. Herkes, "Bizden buraya bir iz kalsın"' diye Diyarbekir'e bir şey bırakmış. Minarelere bakarsanız kimisi Selçuklu, kimisi Artuklu, kimisi Osmanlı.
Diyarbekir şehirken, Paris köy bile değildi. Bir dört ayaklı minareyi düşünün, bir de Eyfel Kulesi'ni. Birisi ne kadar zarif ise diğeri o kadar hantal ve kaba. Eyfel Kulesi'nde ne bulduklarını bilemem. Ama dört ayaklı minareye bakan herkes, kendisinden bir şey bulur."
Silahlı isyan çağrısında bulundular. Daha önce 6-7 Ekim olaylarında olduğu gibi şehirlerimizi tarumar etmek için bütün güçleriyle harekete geçtiler ve zannetiler ki onlar bu memleketi bir araya getiren, bu yüreği bütünleştiren ana değerleri parçalayabilecekler.
Sur'u tarihi dokusuna uygun bir şekilde yeniden inşa edeceğiz. Herkesin merak ederek, gelip görmek isteyeceği bir yer olacak. Sur'u sokak sokak ele aldık neredeyse. Amacımız çok açıktır, insanı korumak, mekanı korumak, zamanın dokusuna, ruhuna uygun bir şekilde hayatı normalleştirmek.
Bazıları "Sur'u insansızlaştırmak istiyorlar, Sur'dan Diyarbakırlıları çıkarmak istiyorlar, Sur'u kentsel dönüşüm ile yüksek katlı binalarla rant alanı haline getirmek istiyorlar" gibi dedikodular çıkarır. Bre insafsızlar, siz bizim yüreğimizdeki Diyarbekir sevgisini, siz bizim zihnimizdeki tarih idrakini bilseydiniz, aynaya bakmaya utanırdınız. Her şeyi sizlerle konuşarak, sizlerle birlikte yapacağız. En güzel şekilde inşa edeceğiz, yangın yerinde
Allah'ın izniyle gül yetiştireceğiz.
Hiç kimse tereddüt etmesin, burada mülkü olanlar ellerindeki imkanlarıyla neler yapabileceklerse mimari planlama içinde yapma hakkına sahip olacaklar. Kirada olanlar kira öder gibi, mülk sahibi olacak şekilde düzenleme yapıyoruz.
PROJENİN DETAYLARI
Surlar
korunacak, eksik yerleri aslına uygur olarak inşa edilecek. Burçlar kültür mekanı olacak. Hevsel Bağları korunacak. Ulu Cami civarı, Hasan Paşa Hanı inanç turizmine uygun hale getirilecek. Fatih Paşa, Dört Ayaklı Minare, Ulu Cami ile İçkale arasındaki mahalleler yeniden tanzim edilecek. İçkale'nin ve Cevatpaşa Mahallesi inanç turizminin ikinci ayağı. Gazi Caddesi'ndeki bütün binalar Diyarbakır mimarisine uygun şekilde restore edilecek. Mesken alanlarında özgün Diyarbakır bazalt taşı olacak.
