Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde polis teşkilatının kuruluşunun 171'inci yılı dolayısıyla çeşitli illerde görev yapan polis memurlarını kabul etti. Şehitlere Allah'tan rahmet, gazilere şifalar dileyerek sözlerine başlayan Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
SİZİN MESELENİZ BENİM MESELEM: Siyasette, ticarette, sağlıkta, eğitimde, hukukta ve diğer tüm alanlarda nasıl çürük elmalar olabiliyorsa, elbette polisimiz içinde de yanlış yola sapanlar çıkabiliyor. Bunlar üzerinden tüm polislerin töhmet altında bırakılması asla kabul edilemez. Haksız yere polislerimizin itibarlarını zedelemeye kalkan herkes beni karşısında bulur. Sizin meseleniz benim meselemdir, size yapılan saldırı bana yapılmış saldırıdır.
TEMİZLİK HAREKATI: Emniyet ve adalet teşkilatlarının aynı şer yapının kontrolüne geçmesi tam anlamıyla fecaattır. Türkiye işte bu faciayı yaşadı. Paralel Devlet Yapılanması adı verilen şer örgütü, özellikle emniyet ve adalet teşkilatları içindeki mensupları aracılığıyla ülkemizi uçurumun eşiğine getirdi. Geriye dönüp baktığımızda ülkenin ve milletin başını ağrıtan pek çok musibetin gerisinde bu yapının elemanlarının parmak, ayak izlerini görüyoruz. Benim "Tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet" diye tarif ettiğim bu yapının millete yaptığı zulmü maalesef geç fark ettik. Bu yapıyla ilgili çok önceden koyduğumuz rezervleri 17-25 darbe girişiminin ardından, tam bir temizlik harekatına dönüştürdük.
YERLİ VE MİLLİ: Emniyet teşkilatımızda fiziksel ve zihinsel bir yeniden yapılanma sürecine girdik. Şu yapının veya şahsın değil, ülkenin ve milletin emrinde olan, yerli ve milli yeni bir polis teşkilatı inşa ediliyor. Paralel Yapı'nın teşkilatımız üzerinde yol açtığı tahribat gerçekten çok ağır. Bugün Türkiye, terörle mücadelede bu kadar zorlanıyorsa bunda Paralel'in istihbarat ve terörle mücadelede birimlere verdiği zararın önemli payı vardır.
İYİ DÜŞÜNÜN: Bu yapı içinde olan kardeşlerime sesleniyorum. Başınızı iki elin arasına alın, düşünün. "Ben kime, nereye hizmet ediyorum? Kime kulluk yapıyorum." Bunu ne olur iyi düşünün? Birileri diyor ki, filanca bize şah damarımızdan daha yakın. Bu çok tehlikeli bir ifade. Bize şah damarından daha yakın olan sadece tek yaratıcı olan Allah'tır. Bizim uluhiyet anlayışımızda Allah'a eş yoktur, bu ifadeler, şirke götürür.
OPERASYON YAPTIRMAYIZ: Bu vatanda kimseye operasyon yaptırmayız. Yapmaya gayret edenler bugün olduğu gibi bedelini öderler. "Siz milletimizin birliğine, bayrağımızın ifade ettiği değerlere, vatanımızın bütünlüğüne, devletimizin bölünmezliğine saldırdığınız an karşınızda güvenlik güçlerimizi bulursunuz bunu bilin" diye bunlara devamlı haykırıyoruz. İşte bu noktaya geldiğinde de ya baş eğeceksiniz ya baş vereceksiniz. Bunun başka yolu var mı? Yok.
SORUMLULUĞA ORTAKLAR: Geçenlerde onların malum STK'ları raporlar yayımlamış. Bu raporları yayımlayanların üzerine gidilmeli. Vatandaşlarım için tehdit oluşturan, bölgemi parçalayan, hendekler açıp devletin imkanlarını bu yolda kullanan, devletin belediyeye gönderdiği mali desteği dağa gönderenler, karşılarında devleti bulacaklardır. Teröriste terörist diyemedikleri için bu zırvalara, saçmalıklara sarılanlar dökülen her damla kanın sorumluluğuna ortaktır.
ZDF: PROGRAM KALİTELİ DEĞİLDİ
Alman
televizyon kanalı ZDF, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret içerdiği belirtilen programla ilgili Türkçe basın açıklaması yaptı Açıklamada şu ifadeler yer aldı: "ZDF, tartışmalı haberi, yayımlandığı gün sonrası internetten silmiştir. ZDF'nin Program Direktörü Dr. Norbert Himmler, bir açıklama yaparak söz konusu kararı, programın ZDF'nin standartlarını ve kalite taleplerini yerine getirmemesi dolayısıyla alındığını belirtmiştir." Bu gelişmeye rağmen ZDF, olayı haberleştiren SABAH Avrupa'yı hedef göstererek kışkırtıcı yayınlar yaptı. ZDF, Birgün gazetesini kaynak göstererek ZDF'nin İstanbul bürosuna 20-30 kişinin saldırdığını iddia edecek kadar çirkefleşti. ANKARA
AB TAAHHÜTLERİ YAPMAZSA ANLAŞMA UYGULANAMAZ
Türkiye-AB mutabakatıyla ilgili) Mutabakat uyarınca AB, ülkemizin yükünü hafifletmek için Suriyelilerin ihtiyaçlarında kullanılmak üzere bize bir söz verdi. Önce 3 milyar, akabinde de 2018'e kadar 3 milyar, toplam 6 milyar euro katkı sağlayacak. Aslında AB attığı bu adımlarla çok daha önce yapması gereken bir sorumluluğu, insani vazifeyi bir nebze olsun yerine getirmiş olacak. Olacak diyorum, oldu demiyorum. İnsan tacirlerine fırsat vermemek için kontrollü şekilde göçü idare etmemiz gerekiyor. Ancak baştan beri felaket tellallığı yaparak çarpıtmaya da gayret ediyorlar. Gönderilenlerin tamamını Türkiye geri alacakmış, Türkiye tampon bölgeye dönecekmiş gibi aslı astarı olmayan ifadelerle, milletimizi tedirgin etmeye çalışıyorlar. Şayet AB atması gereken adımları atmaz, taahhütlerini yerine getirmezse Türkiye de anlaşmayı uygulamaz. Verilen söz neyse, mutabakat metni neyse o metne göre olur.
10 POLİSE BAŞARI BELGESİ
Cumhurbaşkanı
Erdoğan, operasyonlarda kahramanca görev yapan 10 polise başarı belgesi verdi. Şırnak Cizre'de bombalı saldırı sonucu iki bacağını kaybeden ve buna rağmen yaralı askerlere yardıma gitmeye çalışan polis Ömer Kula, törene tekerlekli sandalyeyle katıldı. Erdoğan Kula'nın yanısıra Şırnak'ta cuma namazı için abdest aldığı esnada, emniyet binasına yapılan roketatarlı saldırıyı duyarak, 5 teröristi etkisiz hale getiren Emniyet Müdürü Hacı Murat Dinçer'e, 19 Mart'ta İstiklal Caddesi'ndeki bombalı saldırıda yaralanan bebeği, motosikletle hastaneye götüren Aykut Bakacı ve Hayrettin Geçeci'ye ile operasyonlarda kolundan yaralanan polis Salih Söğüt'e de başarı belgesi verdi.
GÖREVİNİN BAŞINDAKİ POLİSLERLE CANLI BAĞLANTI
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen törende duygusal anlar yaşandı. Erdoğan, canlı bağlantıyla Antalya Expo alanında, İstanbul İstiklal Caddesi'nde ve Şırnak İdil'de görev yapan polis memurlarıyla konuşarak sohbet etti. Salondaki polisler, en fazla Şırnak'taki meslektaşlarını alkışladı. Şırnak'tan bağlanan Komiser Yardımcısı Hasan Yıldız, "Sayın Cumhurbaşkanım sizin desteğinizi arkamızda hissetmek bize büyük moral veriyor buralarda. Tek isteğimiz şehitlerimizin aileleri ve gazilerimize en iyi şekilde bakmanız" dedi. Bunun üzerine, şehit ve gazilere devlet desteğinin ilanihaye devam edeceğini vurgulayan Erdoğan, "Her şehit benim evladımdır, kardeşimdir. Onların evlatları bizim evladımızdır. Yaşadığımız sürece evelallah biz de sahip çıkacağız, Türkiye Cumhuriyeti Devleti de sahip çıkacaktır" diye konuştu.
DAVUTOĞLU İLE 1 SAATLİK GÖRÜŞME
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün sırayla MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ı ayrı ayrı kabul ederek görüştü.