Başbakan Ahmet Davutoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından İstanbul Süleymaniye Camisi'nde düzenlenen Mimar Sinan'ı anma programına katıldı. Davutoğlu, Mimar Sinan'ın kafatasını bulmanın bir borç olduğunu belirterek bulunması yönünde talimat verdiğini söyledi. Tarihi Yarımada'da son dönemdeki yüksek yapılaşmayı ihanet olarak nitelendiren Davutoğlu şöyle konuştu:
EN BÜYÜK SAYGISIZLIK
Mimar Sinan'a bir borcumuz daha var. Modernitenin vahşi yüzünü Mimar Sinan bizzat yaşamıştı. 1935'te dünyada ırkçılığın temel ideoloji halinde benimsendiği zamanlarda, Mimar Sinan'ın etnik kimliği üzerine tartışma yaşanmış. Önemli 3 ismin, maalesef Mimar Sinan'ın mübarek bedeninin bulunduğu türbeyi açarak, bedendeki bütün bu eserleri ortaya koyan beynin kafatasını ölçme cüretine kalktıkları bilinir. İnsan bedenine en büyük saygısızlık yapılır. Kafatası mezardan çıkartılır ve incelenmek üzere götürülür. Sonra bu mübarek bedenin bu uzvunun, bir restorasyon esnasında geri konmadığı da ortaya çıkar. Nerede olduğu ile ilgili rivayetler var. Bu hep değişik makalelerde ele alınmıştır.
VAHDETE, TEVHİDE SIĞINMALIYIZ
Akşam saatlerinde Ankara'ya dönen Davutoğlu, Kutlu Doğum Haftası dolayısıyla Hazreti Peygamberi anma törenine katıldı. Tevhid ve vahdet üzerine önemli değerlendirmelerde bulunan Davutoğlu özetle şunları söyledi: Bugün İslam'ı DAEŞ ile aynı safta görmek isteyenler açsın, tarihe baksın. Bizim aramıza DAEŞ zihniyeti de giremez, bizim aramıza bu muhabbeti yok etmek isteyen hiçbir tefrika da giremez. Etrafımızın ateş çemberiyle sarıldığı, bu ateşin içeriyi de yakmasını isteyenlerin olduğu dönemde sığınmamız gereken vahdettir, tevhittir. Gelin birlik olalım bu ülkeyi koruyalım.
BU KARA SAYFAYI AYDINLATACAĞIZ
İnşallah
bir inceleme başlatacağız. Elimizdeki imkanlarla DNA testleri dahil olmak üzere neredeyse Mimar Sinan'ın o mübarek parçasının bedeninin diğer parçaları ile buluşturup bu kara lekeyi silmek için adım atacağız. O bütün medeniyeti birbirine eklemleyip bize bıraktı, biz onun vücudunu bile koruyamadık. Tarihimizin bu kara sayfası bir şekilde aydınlatılacak. Gereği yapılacak inşallah. Allah bize bu mekânın hakkını vermeyi nasip etsin.