Davutoğlu'nun açıklamasından satır başları:
Allah'ın rızasına mazhar olmaktan sizlerin dualarınızı almaktan başka hiçbir gayemiz yoktur. 20 Temmuz'da Suruç'ta başlayan terör olaylarına karşı anında gerekeni yaptık. Hak ettikleri cevabı aldılar, bundan sonra da alacaklar. Her bir şehidimizin tek damla kanını sormaya kararlıyız. Perde önündekilerle başka, perde gerisindekilerle daha başka mücadele ediyoruz. Terör örgütü adına meşru siyaset sahnesinde çalışanlar var. Bütün bunlar da hak ettikleri neyse onu görecekler. Bu anlayışla TBMM'de milletvekilleri harekete geçti. Meşru zemin gayrimeşruya zemin olamaz. Terör odaklarının mazbatalı temsilcileri hemen çarketmeye başladı. Teröristlerin taziye çadırında meydan okuma terennümü yapanlar biz bu mekanizmayı çalıştırınca birileri kuzu postunu giydi. Bu millet sizin gerçek yüzünüzü gördü. Türkiyeleşmeyle başlayarak çukurları, barikatları savunan yalan dolu hikayenizi artık kimse dinlemez. Verdiğimiz şehitlerimizi unutmayacağını ve onların palavra siyasetçilerine kanacağımızı kimse beklemesin.
Hendek savaşları kamu güvenliğini tehdit etti diyorlar. Ziya Paşa'nın bir sözü var. Bunlar için söylenmiş "Siz herkesi kör alemi sersem mi sanırsınız."
BU HAİNLER MUTLAKA DURDURULACAKTIR
Bu ülke bütün vatandaşlarıyla birlikte terörizmi dize getirmekle kararlıdır. Fezlekelerin yargıya intikalini sağlayacak düzenleme başlamıştır, gereği yerine getirilecektir. Şimdiye kadar onlarca şehit cenazesine katıldık, telefonla acılarını paylaştık. Şimdiye kadar onlar bir sitemde bulunmadı, vatan fedakârlık gerekirse hepimiz hazırız dendi. Bu ülkenin bütün şehirleri, ilçeleri, köyleri, mezraları, dağları, ovaları, ırmak kenarları, vadileri son teröriste temizleninceye kadar mücadelemiz kararlılıkla sürecektir. Kimse bu mücadelede tereddüt edeceğimiz vehmine kapılmasın. Şehitlerimizin temiz kanları üzerinde yürüyen bu mücadele devam edecek bu hainler mutlaka durdurulacaktır. Kısa sürede ülkemizi terör belasından kurtarıp, bu acıları gerilerde bırakacağız. TSK, Emniyet, istihbarat birimleri milletin hizmetindedir ve milletin temsilcileridir. Terörist ile vatandaşı her zaman birbirinden ayıracak, teröristlerin karşısında vatandaşımızın yanında olacağız. Doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine her yerden şehitlerimiz var. Kürt de var, Türk de var, Sünni de var, Alevi de var. Her birini bağrımıza basıyoruz.
DEVLETİN ŞEFKAT VE HİMAYESİNDEN EMİN OLUNUZ
Vatandaşlarımızı teröristlerden ayırt edeceğiz. Diyarbakırlı amcanın ve bize sarılan yaşlı teyzemin hiçbir farkı yoktur. Vatandaşlarımızı bağrımıza basacağız. Bugün yeni bir atama kurası için birlikteyiz. Şehit ve gazilerimiz ile onların bizlere emaneti olan sizler her zaman önceliğimiz oldunuz. Sizlerin duanızı almak bizim için o kadar önemlidir ki, bundan daha ulvi bir vazifemiz yoktur bizim için. Bütün hükümetlerimizin birinci önceliği şehit ve gazilerimizin emanetine sahip çıkmaktır. Devletin şefkat ve himayesinden öncelikle sizlerin emin olmasını istiyoruz. Şehit Yakınları ve Gaziler Derneği Başkanlığı'nı kurduk. Şehit yakınlarına tanınan istihdam hakkını birden ikiye çıkardık. Şehidimizin eşi, çocuğu ve kardeşinin yanısıra anne ve babası da bu haktan yararlanıyor artık. Anne baba için 45 yaş sonrasına da hak sağladık. Muhtaçlık şartını kaldırdık. Köy korucularına da bakım desteği getirdik. Hak malülü kapsamındakiler ile tüm er ve erbaşların aylığında artış sağladık.
ONLAR BİZE BU GÜZEL VATANIMIZI EMANET ETTİ KIYMETİ ÖLÇÜLEMEZ
Faizsiz konut kredisinden yararlanamayan şehit ve gazi yakınlarına bu haktan faydalanmasını sağladık. Şehit anne ve babalarına ücretsiz seyahat hakkı sağladık. Bir tek şehit ve gazi yakınımızın en ufak bir endişenin gölgesi düşmesin. Size bir lütufta bulunmuyoruz, hak ettiğinizi tespit ediyoruz. Onlar bize bu güzel vatanımızı emane etti, onun kıymeti ölçülemez. Aynı şekilde sizler bizim en kıymetlimizsiniz. Çocuklarınızın başını okşayanlar bizler olacağız. 1996 yılından bu yana toplam 30 bin 982 vatandaşımızın atamasını gerçekleştirdik. 1996 yılından itibaren son iki yılda 14 290 kişinin atamasını yaptık. Her vatandaşımızın devletin gücü ve şefkatine güvenmesi bizim için önemli bir husustur. Şehitlerimizin yakınları, gazilerimizin yakınlarının devletin ve milletinin yanlarında olduğunu bilmesi çok önemlidir. Milletten kopuk bir devletin değil ikamesi daim olması mümkün değildir. Allah işlerinizde helal rızık nasip etsin, evleriniz bereketlensin ve şenlensin. Ataması yapılan bütün kardeşlerime işlerinde başarılar ve kolaylıklar diliyorum.
Hepinizin bir hikayesi var. Sizin hikayenizin bu milletin yeniden varoluş hikayesi. Sizin destanız teröriste teslim olmama destanı. Allah onlardan ebediyyen razı olsun, ruhları şad mekânları cennet olsun. Onlar bizim namusumuzdur, onurumuzdur. Onların emaneti olan sizler de bizim namusumuz ve onurumuzsunuz. Ben bir şehit eşinin duruşunu anlatmak istiyorum. Her birinizin mutlaka bu tür hikayeleri var. Sembol olarak Asuman Hanımefendi'yi seçtik. Asuman Kurbanoğlu. PKK tarafından kahraman polisimizin Olgun Gurbanoğlu'nun eşi. Arkasından üç emanet bırakmış. Oğlu Muhammed Emin, Mehmet Akif ve kızı Şeyma. Asuman hanım kardeşimiz ağlayan oğluna "Sen şehit oğlusun dik dur" diyen bir anne. Onlar da bütün şehitlerimizin yakınları gibi bize emanettir. Bu can bu tende oldukça o emanet başımın üstünde, yüreğimin en derinliğinde olacaktır. Allah bizleri doğruluktan, iyilikten, adaletten, birlikten, beraberlikten ayırmasın. Aziz şehitlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet diliyor, gazilerimize şifa diliyorum.
