AB ile müzakerelerde 33. fasıl olan "Mali ve Bütçesel Hükümler" bugün açıldı. Türkiye'den Çavuşoğlu'nun yanı sıra AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik ve Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın katıldığı hükümetler arası konferans, Atatürk Havalimanı saldırısında hayatını kaybedenler için saygı duruşu ile başladı. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, konferans öncesi yaptığı açıklamada, AB ile yakalanan ivmenin sürdürülmesi gerektiğini ifade ederek, "Bugün sadece 33. faslın açılışını yapmayacağız. Diğer fasıllar üzerindeki irademizi de ortaya koyacağız. Esasen Türkiye daha fazla fasıl açmaya hazır ve bunu hak ediyor." dedi.
VİZE SERBESTİSİ DE GÖRÜŞÜLECEK
Bugün aynı zamanda vize serbestisini de görüşeceklerini kaydeden Çavuşoğlu, bu konuyu öğleden sonra AB Komisyonu'nun Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans ile ele alacaklarını belirtti. Bu konuda kesin bir yol haritasını belirlenmesini gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Herşeyin net olmasını istiyoruz. Karşılıklı güven bunalımı değil, ortak bir irade ile sonuca ulaşmak istiyoruz. Bugün öğleden sonra bu toplantımız da vize serbestisi ve geri kabul bakımından önemli bir toplantı olacak." ifadesini kullandı.
"TÜRKİYE HER ZAMAN SÖZ SAHİBİ OLACAKTIR"
AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Naci Ağbal açıklama yaptı. Üç Bakan açıklamasında şunları kaydetti...
AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik: AB'nin geleceği açısından önlem alması zaruridir. Türkiye AB'nin ayrılmaz bir parçası olacaktır. Avrupa'nın şekillenmesinde her zaman söz sahibi olacaktır.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: Terör örgütleri arasında ayrım yapılamaz. Tüm dünyayı, terörün her türlüyse ayrım yapmadan savaşmaya çağırıyoruz. Ülkemizin AB ile müktesebatı açısından bu fasıl önemlidir. Türkiye ile AB ilişkileri önemli bir dönemden geçiyoruz. Ege Denizi'nde düzenli göçü artık kontrol altına aldık. AB'nin vize serbestisi konusunda verdiği sözü yerine getirmesini bekliyoruz. Bugün açtığımız faslın ülkemize hayırlar getirmesini diliyoruz. Bugün vize serbestisi için yol haritasının da AB uzmanlarıyla değerlendirilecek.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu "Terör örgütleri arasında ayrım yapılamaz"
Maliye Bakanı Naci Ağbal: Her iki tarafta üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmiştir. Türkiye'nin bu fasılla yakından ilgili olan gümrük mevzuatı Ab müktesabatı ile uyumludur. Türkiye ile AB arasında tesis edilmiş olan Gümrük mevzuatı oldukça ileri düzeydedir. Türkiye'nin bu fasıldaki müktesebatı uyuglaması için gerekli kurumsallığa sahiptir. Türkiye üyelik ile birlikte AB'ye aktarılacak öz kaynakların takdim edilmesi raporlanması konusunda gerekli adımları atabilir.
SORU-CEVAP
Türkiye'ye gelen taziye mesajlarının samimiyetine inanıp inanılmadığının sorulduğu soruya ilişkin Bakan Çelik, "Türkiye bu terör saldırısı karşısında dostlarımızın ortaya koyduğu dayanışmayı takdirle karşılıyoruz. Ancak terör örgütleri hala faaliyet gösterebiliyorsa demek ki başarılı değiliz. Brüksel'de terör saldırısı olduğu zaman dedik ki Brüksel Avrupa barışını temsil ediyor. Terör örgütü Brüksel'e saldırıyorsa o zaman terör örgütü Avrupa'nın temel değerlerini tehdit ediyor demektir. Ortak eylem planları üretelim istiyoruz" dedi.
AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik "Ortak eylem planları üretelim istiyoruz"
BAZI TERÖR ÖRGÜTLERİ AVRUPA'NIN MERKEZİNDE KAMPANYA YÜRÜTÜYOR
Aynı soruya Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ise "Terör örgütü nerede olursa olsun gidip orada onları yok etmeyi başarmamız lazım, aksi taktirde bize gelir. Türkiye, DAEŞ, PKK, DHKP-C, YPG gibi terör örgütleriyle aynı anda mücadele ediyor. Bu terör örgütleri konusunda da maalesef tanımlama ve yaklaşım bakımından da çifte standart görüyoruz. Şimdi, 'PKK ve YPG terör örgütü bizim ideolojimize yakın' diye destek veren Avrupa'da siyasetçiler var, siyasi partiler var. Bu son derece yanlıştır. PKK'yı terör listesinden çıkarmak için gayret sarf eden siyasi partiler ve milletvekilleri var. Ulusal parlamentolarda ve Avrupa Parlamentosu'nun içinde var. Bu terör örgütleri Avrupa'nın merkezlerinde rahatlıkla kampanyalarını yapıyorlar, afişlerini, teröristlerin posterlerini her yere asabiliyorlar. Daha önce sokaklarda oluyordu, en son bunu Avrupa Parlamentosu'nun içinde de gördük. Şimdi bunları görünce terör örgütleri konusunda bir çifte standardın olduğunu ve ideolojiye göre sınıflandırıldığını görüyoruz, söylüyoruz. Terör örgütüne karşı bu yaklaşımlardan, bu hatalardan dönmemiz lazım ve mücadelede kararlı olmamız lazım. DAEŞ'e karşı koalisyonda 65 ülkeyiz ve 65 ülke dünyadaki en güçlü ülkeler 25-30 bin kişilik bir terör örgütünü yenemiyor. O terör örgütü halen Suriye'de, Irak'ta, şimdi Libya'da, Afganistan'da, Afrika'nın değişik ülkelerinde münferit olarak da Avrupa'nın birçok ülkelerinde saldırıları gerçekleştiriyor şeklinde cevap verdi.
"DAEŞ ile tek başımıza mücadele ediyoruz"