TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve AK Parti'nin yeni anayasayı hazırlamak için oluşturduğu komisyonda görev alan Mustafa Şentop, SABAH'ın sorularını yanıtladı. Şentop, uzun ve detaylı anayasaların daha çok darbe dönemlerinde sonra hazırlandığını belirterek Türkiye'de darbe dönemi sonrasında hazırlanan anayasaları ve bazı eski doğu bloğu ülkelerini örnek gösterdi. Şentop şunları söyledi: "Bu ülkelerde geçiş döneminde uzun anayasalar hazırlandı. Neden uzun anayasa oluyor? Çünkü anayasa yapısal bazı düzenlemeleri yasama organına bırakmak istemiyorlar. Yasama organlarını mümkün olduğu kadar çok sınırlamaya, yasama alanını daraltmaya çalışıyorlar. Malum olduğu üzere, anayasa değişiklikleri için farklı prosedürler var. Değişikliği yapacak bir çoğunluk olmadığında anayasayla düzenlenen bir alana dokunulamayacağını biliyorlar."
ANAYASA KISA OLMALI
Anayasaların kısa olması gerektiğine dikkat çeken Şentop, temel hak ve özgürlükler gibi korunması zarurî alanlara yer verilip geri kalan düzenlemelerin yasama organlarının tasarrufuna bırakılması gerektiğini belirterek "Kısa, derli, toplu anayasalar daha doğrudur. Türkiye'de böyle bir anayasa yapmalıdır. Anayasada olması gereken başlıklar 'Temel hak ve özgürlükler, bunların sınırlanma sebepleri; yasama, yürütme ve yargı organlarının oluşumu, işleyişi, birbiri ile ilişkileri'" dedi. Şentop, Amerikan anayasasının modern anlamda hazırlanan ilk anayasa olduğunu, toplam 7 maddeden oluştuğunu, ekleri ile birlikte bunun 32 maddeyi bulduğunu söyledi. Şentop, "Biz de bunun gibi bir anayasa yapabiliriz. Bizde de 20-25, azami 50 maddelik bir anayasa olabilir. Öyle bir metin hazırlanabilir" dedi. Şentop, AK Parti'nin, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na sunduğu yeni anayasa önerisinin 113 maddeden oluştuğunu ve bunun bile mevcut anasayadan kısa olduğunu belirtti. Şentop, 113 maddenin de çok daha kısa hale getirilebileceğini belirtti.
YOL HARİTASI BELİRLENDİ
Meclis İçtüzüğü'nün değiştirilmesine ilişkin AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ile HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken dün ilk kez bir araya geldi. 1 saat 45 dakika süren toplantı sonrası grup başkanvekilleri açıklama yaptı. Bostancı, "Bütün partilerle uzlaşarak iç tüzüğü değiştirmek istiyoruz" dedi. Muhalefetin kırmızı çizgi olarak sunduğu Meclis TV'nin 24 saat yayın yapmasıyla ilgili olarak Bostancı, "Parlamentolarda genel olarak uygulamaya baktığımızda başka tür örnekler var. Bütün bunları hesaba katarak televizyon yayınının da Meclis'teki görüşmelere ne ölçüde ve hangi yönde etki yaptığına ilişkin muhakemeyi de hesaba katarak bir değerlendirme yaparız" diye konuştu. Gök ise "Torba ve temel yasa uygulamalarından vazgeçilmesi önerisini getirdik. Yazılı ve sözlü önergelerimize cevap alamıyoruz. Uygun bir uzlaşma sağlanabilirse, makul bir sayıyla, imzayla verildiğinde genel görüşme yapılabilir hale getirilmesini arzu ediyoruz. Meclis TV yayını konusunun çözümlenmesi gerekiyor. Artık nereye kadar gidebileceksek gideceğiz" dedi. Akçay da "Yararlı bir toplantı olduğu kanaatindeyim. Meclis TV'nin yayını konusunda üzerinde önemle durduk. Demokrasinin daha da iyi bir güçlenmesine hizmet edecek şekilde Meclis'in verimli, etkin bir çalışma gözetmesidir. Meclis'in etkin ve verimli çalışması demek iktidarın çok hızlı, şipşak kanunlar çıkarması demek değildir" diye konuştu.
MUŞ'TAN CHP'YE İÇTÜZÜK TEPKİSİ
AK Parti
Grup Başkanvekili Mehmet Muş, içtüzük değişliği için "Yaptırmayız" diye açıklamalarda bulunan CHP'lilere sert tepki gösterdi. Bu söylemlerin anti demokratik bir kafa yapısının ürürü olduğunu belirten Muş, "Bu mantıkla, TBMM'yi çalıştırmamaya uğraşmak ve zorba bir şekilde yasama faaliyetlerini engellemeye çalışmak demokrasiyi askıya alma girişimidir" dedi. AK Parti olarak bunun muhalefetle diyalog yoluyla sağlanması için ellerinden geleni yapacaklarını söyleyen Muş, "Ama muhalefet buna yanaşmazsa demokrasinin kuralının işleyeceğini herkesin bilmesi gerektiğini vurgulamak istiyorum. Kimse milletin iradesini 'parmak çoğunluğu' diyerek küçümsemeye kalkmasın. Kimse milletin sandıkta vermediği yetkiyi kaba kuvvetle almaya çalışmasın" dedi.
