Bugün geldiğimiz bu noktada HDP, HDP grubunu oluşturan milletvekili statüsündeki kişiler çok özgür değiller, bunlar vesayet altında. Kimin vesayeti altında, terör örgütünün ve onun silahlı gücünün vesayeti altında. Bazen doğru bir şey söylüyorlar, arkadan hemen bu terör örgütü ve onun uzantıları, onun adına konuşanlar bir racon kesiyorlar, onlar susmuş oluyor.
GELMEMELERİ MECLİS'İ ETKİLEMEZ
Bütün bu süreçleri birlikte değerlendirdiğimizde, Türkiye bir hukuk devletidir. Gelmemeleri Meclis çalışmalarını etkiler mi? Sayısal olarak etkilemez. Ama bunlar bir Türkiye partisi ise, Meclis'e gelmesi gerekir. Gelmemek millete karşı bir tavırdır, kendilerini seçmiş olanlara karşı bir tavırdır. Bunun hukuki ve siyasi boyutu bu. Ama sayısal olarak Meclis'e gelmemeleri Meclis'in çalışmalarını etkilemez çünkü Meclis'in toplantı yeter sayısı bellidir.
MEYDAN OKUMA TOLERE EDİLEMEZ
'Biz gitmeyeceğiz gelsin bizi zorla götürsün görelim' diye restleşiyorsunuz, meydan okuyorsunuz. Hiçbir devlet, kendisine meydan okuyanları tolere etmez, edemez, böyle bir lüksü yok. Dolayısıyla bunlar savcının talebi üzerine, ifade vermeye gitmemeleri dolayısıyla bu işlemi yargı yapmak zorunda kalmıştır. Bunu çok fazla senkronize hale getirmek, elbette ki siyasi yansımaları var ama CHP'nin dile getirdiği gibi ölüm kalım, bir rejim sorunu, demokratikleşme sorunu gibi abartıldığı gibi şekilde takdim etmenin gerçekle bağdaşır hiç bir yanı bulunmamaktadır diye düşünüyorum.
Hayati Yazıcı "HDP, PKK’nın vesayeti altında"
