Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde Polis Akademisi öğrencilerine "Türkiye'nin Yeni Güvenlik Konsepti" başlıklı bir konferans verdi. Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
BEDEL ÖDEYECEK: Şu anda teröristi vesairesi hepsi kaçacak delik arıyorlar. Güvenlik güçlerimiz başta Güneydoğu ve Doğu olmak üzere Türkiye genelinde mücadele veriyor. "Kepenk indir" dediği zaman artık kepenk indiren bir Güneydoğulu, Doğulu olmayacak. Çünkü böyle bir şey yaptığı takdirde onlar da bedel ödeyecek. "Tehdit ettiler, onun için kepenk indirdik" yok. Bu, sadece güvenlik güçlerinin değil, millet olarak senin de görevin.
MİLLİYETPERVERLİK DEĞİL: Bu teröristlere, bu caddeleri, sokakları, meydanları hep birlikte dar ederiz. Gelecek, senin caddeni, sokağını her yerini hendekler açmak suretiyle bu hale getirecek, sen buna kalkacaksın, hala evinin içinde buyur, otur diyeceksin, yedireceksin, içireceksin. Ondan sonra bir evden öbür eve koridorlar açacaksın. Buna vatanseverlik, milliyetperverlik denmez. Buna terör örgütüne yardım yataklık denir. Bu mücadelemizin geldiğimiz son safhasında bu işi bitireceğimize inanıyorum.
YANLIŞ YOLDAN DÖNÜN: Biz kabile devleti, çadır devleti değiliz. Biz medeniyetler inşa etmiş devlet geleneğinin ta kendisiyiz. Ama bu geleneğin içinden geldiğini zanneden bazı gafiller 15 Temmuz'u yaptı. Bedelini ağır ödediler, ödeyecekler. Hala bu gafletin içinde olanlar varsa bir an önce kendilerine gelmeli ve gittikleri bu yanlış yoldan dönmeli. Devlet bu ihanet çetesinden tamamen temizlenmedi. Hala Silahlı Kuvvetlerimiz, polis, yargı ve devletin çeşitli kurumlarında varlar. Bu ülke bizim, bu millet bizim. Ne ülkeyi bunlara yedireceğiz, ne bu milleti bunlara ezdireceğiz.
GÜCÜ KIRILDI: Yalan, riya, ikiyüzlülük, gizlilik üzerine kurulu şer çetesiyle mücadele kolay değil. FETÖ'nün devlet içindeki operasyonel gücünü önemli ölçüde kırdık. Açığa alma ve ihraçlarla örgüt üyeleri pasifize edildi. Belli pozisyonlarda bulunanlar da tutuklanarak etkisiz hale getirildi.
OHAL'DEN SONRA DEVAM: PKK'nın ve diğer terör örgütlerinin devlet içindeki elemanları da tespit edilip gereken muameleye tabi tutuluyor. Dokunulmazlık kalktığında, milletvekillerinden, belediye başkanlarına kadar, teröre malzeme olanlar, malzeme taşıyanlar bedelini ödüyor. Mücadele iş dünyasında, STK içinde, uluslararası düzeyde de sürdürülüyor. Türkiye'nin terör örgütleriyle mücadelesi son terörist etkisiz hale getirilene kadar devam edecek. Mücadele OHAL bittikten sonra da sürecektir.
'TEDBİRLERİN FAYDASINI GÖRDÜK'
17-25 Aralık polis-yargı darbe girişimi sonrasında aldığımız tedbirlerin faydasını 15 Temmuz darbe girişiminde gördük. O tedbirleri almamış olsaydık hiç şüphesiz 15 Temmuz gecesi çok daha kanlı, çok daha tehlikeli geçecekti. 248 şehidimiz yerine belki 248 bin şehitten, belki 2.5 milyon şehitten söz ediyor olurduk.
'MÜCADELEDE SAMİMİ MİSİNİZ?'
"Şu
anda biz El Bab'a dayandık. Oradan Menbiç'e doğru ayrıca yürüyeceğiz. Çok meraklı olduğumuz için değil. 'PYD, YPG orayı terk etsin' dedik. Bir miktar gittiğini söylüyorlar. Biz PYD, YPG'nin orayı tamamen boşaltmasını istiyoruz. Çünkü o topraklar bu terör örgütlerinin toprakları değil. Arapların toprakları. Gelsin oraya Araplar yerleşsin. Biz Türkiye olarak buraya yerleşecek değiliz. DEAŞ ile mücadelede samimi misiniz? Gelin Rakka'ya da beraber müdahale edelim. PYD'yi, YPG'yi koyun bir kenara, onlar terör örgütü. Ne işin var terör örgütüyle. Türkiye ile koalisyon güçleri beraber bu işi yapamıyorsak, 2 bin DEAŞ'lıyı söküp atamıyorsak yazıklar olsun bize."
'ASKERİ GÜÇ DESTEKLİ AKTİF POLİTİKA'
"PKK, şimdi Kandil'in yanında Sincar'ı da kendisi için Kandil gibi bir terör bölgesi yapmak için adım atıyor. Ama onlara bunu da yar etmeyeceğiz, hesabını onlara da soracağız. Şengal'de benzer bir çaba içinde olan PKK'nın önünü Irak devleti kesti de biz mi mani olduk? Suriye kendi toprakları içinde cirit atan PYD, YPG, DEAŞ'ı tepeledi de biz mi engel olduk? Ne PKK ile ne DEAŞ ile baş edemeyen bu ülkelerde şimdi göz göre mezhep çatışması fitili ateşlenirken biz nasıl burada rahatça oturabiliriz? Suriye sınırımızı tüm terör örgütlerine karşı güvenli hale getireceğiz. Irak'taki terör ve mezhep çatışması tehdidi konusunda da askeri güç destekli aktif politika izlemeye devam edeceğiz."
'BİZİM İÇ HUKUKUMUZA KARIŞMAYIN'
"Bugün bir Batılı (AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Christian Berger) geldi. 'Cezaevlerindeki milletvekilleriyle alakalı bir karar çıkacak, şu anda Türkiye'deki bazı uygulamalarla ilgili karar çıkacak' dedi. Tabii anlattım ben. Bu kişilerin neler olduğunu kendisine anlattıktan sonra bir şey söyledim. Yapabiliyorsan hemen bir telefon aç de ki: 'Türkiye'nin iç hukukuna fazla karışmayın, çünkü bunlar öyle kararlı gidiyor ki gönderdiğiniz mektubu hemen size iade ederler ve bildiklerini okurlar boşuna uğraşmayın.' Bizde de hukuk var, hukukçular, hâkim, yargı var. Kusura bakmasınlar onlar kendi işine biz kendi işimize..."
ÜÇ BÜYÜKELÇİ GÜVEN MEKTUBU SUNDU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,
dün Cumhurbaşkanlığı
Külliyesi'nde AB Türkiye
Delegasyonu Başkanı
Christian Berger'i, Polonya
Büyükelçisi Maciej Lang'ı ve
Sierra Leone'nin Türkiye'ye
Akredite Abu Dabi Büyükelçisi
Siray Alpha Timbo'yu ayrı ayrı
kabul etti. Üç büyükelçi de
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a
güven mektubu takdim etti.
Erdoğan, daha sonra büyükelçilerle
birlikte hatıra fotoğrafı
çektirdi. ANKARA