Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Türkiye-AB Sivil Toplum Buluşmaları çerçevesinde Belçika'nın Başkenti Brüksel'de Türk ve yabancı medya mensuplarıyla bir araya geldi. Çelik gazetecilerin sorularına verdiği yanıtlar şöyle: "Biz, devlet ve millet olarak, devlet ve sivil toplum örgütleri olarak şu ana kadar mülteciler için 25 milyar dolar harcadık ve Türk halkı bunu destekleyen bir tutum içerisinde. Bu insanlar ölümden kaçmıştır ve bu insanlara bizim devletimiz kucak açmıştır. Utanç verici şeyler oluyor bazı AB ülkelerinde. 200 kişi, 300 kişilik bir mülteci yerleştirmesi için referanduma gidiyorlar. Özellikle ifade hürriyeti ve basın hürriyeti gibi konularda biz bunları tartışabilecek bir özgüvene sahibiz. Örneğin 23. ve 24. fasılları açalım, buyurun konuşalım. (AP'nin kararı) Avrupa değerleri etrafında dayanışmak yerine, Avrupa değerlerini bir başka ülkeyi köşeye sıkıştırmak için bir araç gibi kullanma şeklinde bir yaklaşım. Bu durum, paylaştığımız ortak değerleri de yıpratmaktadır. Charlie Hebdo saldırısındaki gibi bir görüntü dünyaya verilseydi, bunun çok büyük sonuçları olacaktı. Birincisi, sadece AB'nin sınırları içerisinde değil, sınırları dışında da bir demokrasi saldırıya uğradığı zaman AB'nin buna nasıl sahip çıktığı gösterilecekti. İkincisi, bütün bir İslam dünyasına güçlü bir demokrasi mesajı verilecekti. Yapıcı eleştiriyi bir kazanım sayarız. Ancak yapıcı olmayan negatif eleştiriler ve evrensel değerleri araçsallaştıran vizyonsuz eleştirileri tabii ki dikkate almamız mümkün değildir."