TURGUT ÖZAL-1993
Parlementer sistemde denetim yoktur. Çünkü hükümet tek parti iktidarı da olsa koalisyon da olsa, meclise hâkim oluyor. İstediği takdirde meclisten bir araştırmayı dahi geçirtmeyebilir. Oysa başkanlık sisteminde kesin olarak kuvvetler ayrılığı var.
Türkiye'de valiler seçimle gelirse, hangi bölgede halk kimi seçerse o gelir. Bölgenin belediye reisini dışardan mı tayin ediyoruz? Parlementer sistemden Başkanlık Sistemi'ne geçersek, bu parlamentonun kalkması değil, parlamentonun denetleme görevini yapması demektir.
Bizim gibi ülkelerde biraz da tabiatı icabı parlamentoda bir takım tıkanıklıklar vardır. Gruplaşmanın çok fazla olacağı bellidir. Hatta şehirlere ve bölgelere göre gruplaşmalar da olabilir.
Parlamentonun asli vazifesi icrayı denetlemektir. Bu yüzden icra ile tamamen ayrılması gerekir.
SÜLEYMAN DEMİREL-2002
Ben isterdim ki, Türkiye cumhurbaşkanını seçsin. Ben isterdim ki, Türkiye dar bölge seçimine gitsin. Bilindiği üzere İstanbul'un 70 tane milletvekili var, kaç tanesini tanıyorsunuz? Halktan kopuk bir cumhuriyet olmaz.
Temsili sistem işlemiyor. İsterdim ki, Türkiye'de başkanlık sistemini yapalım. Devlet büyük, ülke büyük, halk çok dinamik biz bu ülkeyi idare edemiyoruz. Sistemde değişiklik yapmamız lazım.
Bazı zamanlarda seçimi yenilemediğiniz zaman bunalım çıkabiliyor. 1960'da seçime gidilebilseydi müdahale olmazdı diye düşünüyorum. Meclisin seçimi yenileme yetkisini seçilecek adama bırakmak yanlıştır. Bu yetki seçilmiş cumhurbaşkanında olmalıdır.
Ben başkanlık sistemini kendim için değil Türkiye Cumhuriyeti için istiyorum.
NECMETTİN ERBAKAN-1973
Daha hızlı kalkınmaya mecbur olan Türkiyemizde devlet hizmetlerinin verimli, süratli ve kudretli yürütülebilmesi ve anayasamızın bünyemize intibakı bakımından daha mütekamil bir yapıya kavuşturulması ve tatbikattaki aksaklıkların giderilmesi için başkanlık sisteminin getirilmesini zaruri görüyoruz.
Milletimizin gaye edindiği büyük maddi ve manevi kalkınma hareketlerinde gereken süratin sağlanması için, devletimizin mekanizmasının ve teşrii organların milli azim, irade ve sürati tecelli ettirecek vasıfta olması şarttır.
İcra organının daha kudretli olması ve süratli çalışabilmesi için Cumhurbaşkanının tek dereceli olarak halkımız tarafından seçilmesi ve icrai
organın düzeninin başkanlık sistemine göre tanziminin yapılması gerekmektedir.
MUHSİN YAZICIOĞLU-2008
Türkiye Cumhuriyeti'nin siyasi yapısının yönetebilen demokrasi gücünü kazanabilmesi için yürütmedeki belirsizlikler gözden geçirilmelidir. Bence gerekiyorsa başkanlık sistemine dahi geçilmelidir .Bunun için şahsımca elzem olan milletin onayına baş vurmak gerekliliğidir diye düşünmekteyim.
Başkanlık sistemi ile beraber ülkemizdeki sistem yeniden düzenlenmeli kanaatindeyim. İcranın Türkiye Büyük Millet Meclisi dışına çıkarılması lazım yönetebilen bir demokrasi için şarttır.
Ülkemizde parlamenter sisteme göre Cumhurbaşkanının yetkileri çok fazla. Başkanlık sistemine göre ise yetkileri çok az. Bunu da yerli yerine oturtmak gerekiyor. Tercihimizi yapmalıyız. Başkanlık sistemini mi, parlamenter sistemini mi istiyoruz? Bize sorarsanız biz başkanlık sistemini savunuyoruz.
ALPASLAN TÜRKEŞ-1979
Çağımız kuvvetli, adil ve hızlı icra çağıdır. Türk milleti, dünya imparatorlukları kurduğu dönemlerde bunu uyguladı. Bu icra gücünün tek elde toplanmasıyla mümkün. Tarih ve töremize uygun olarak başkanlık sistemini savunuyoruz.
İcrayı, cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık olarak ikiye bölemeyiz. Her konuda bütünleşmeci olduğumuza göre, icranın başında da bütünleşmeci
olmalıyız. Türk tarih felsefesi ve tarihinde icra organı hiçbir zaman bulunmamış yani yürütme tek bir başkan tarafından icra edilmiştir.
Milliyetçi Türkiye'de de demokratik milli cumhuriyet ilkesi içinde başkan, Türk milletinin yürütme organının tek başı olacaktır. Tek başkan sistemine uygun olarak yasama organı yönünden de tek meclis sistemini savunuyoruz.