Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde dün düzenlenen Hak-İş 6. Uluslararası Kadın Buluşması'nda konuştu. "Karargâh rahatsız" haberi için "Türk Silahlı Kuvvetleri'nde başörtülü kadın personelin çalışabilmesini sinsice eleştiren bir haber" nitelemesi yapan Erdoğan, "Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı olarak vatandaşlarımın arasında asla bir ayrımı kabullenemem. Gereği neyse yaparım. Şayet bunu kabullenemeyen varsa, öyle iki yüzlülükle, alavere dalavereyle değil, mertçe çıksın ortaya, söylesin fikrini" diye konuştu. Erdoğan özetle şöyle dedi:
KIYAFETLE DEĞİL KAFAYLA
Bizim inancımızda nimetlerin ve
mükellefiyetlerin hepsi erkek ve kadınlar
içindir. Sadece fıtratta olan farklılıklar
sebebiyle biçimde değişiklikler
söz konusudur. Her şey bu kadar
açıkken ısrarla din adına cinsiyet üzerinden
insanları ayrıma tabii tutmak
cehaletle izah edilebilir. Biz tüm siyasi
hayatımızda kadınların kıyafetleriyle
değil, kafalarının içindeki fikirle
değerlendirilmeleri gerektiğini
söyledik. Bu ülkede tek bir hanımefendiye
kılık kıyafetinden
dolayı olumlu ya da olumsuz
tavır içine girdiğimi kimse söyleyemez.
Kadınları birikimleri
ile değil şekilleri ile değerlendirmek
en büyük hakarettir.
Bakıyorsun çıkmış
'Gençlerimiz için hayır' diyor. Kim
diyor bunu? Kandil'deki diyor...
Gençleri aldatarak Kandil'e kaçırmadılar
mı, bunlara özel eğitimler
vermediler mi, bunlar benim vatandaşımı
öldürmediler mi? 16 Nisan bu tezgâhı
bozma günüdür. Biz gençliğimize
güveniyoruz. 15 Temmuz'da F-16'ların
karşısında gençlik durdu, kadınlarımız
durdu, yaşlılarımız durdu. Şahsen
2017'de hâlâ bu meseleleri konuşuyor
olmaktan ben utanıyorum, sıkılıyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan 6. Uluslararası Kadın Emeği Buluşması'nda konuştu
ŞİDDET UYGULAYAN ZAVALLIDIR
Bölgemizde siyasi ve beşeri haritaların
yeniden çizildiği, ülkemizin
üzerinde yüzyıllık oyunların yeniden
tedavüle sokulmaya çalışıldığı
bir ortamda, bu meselelerle meşgul
olamayız. Her kim kılık-kıyafet,
inanç-ibadet tartışması açıyorsa
bilin ki tek amacı bu millete zarar
vermektir. Kendi hayat biçimi dışındakilere
tahammülsüzlüklerini gizlemektir.
Rahat olun, eski Türkiye
özlemi ile yanıp tutuşanlara milletimiz
inanıyorum ki 16 Nisan'da nihai
tokadı vuracaktır.
Kadını aciz görerek ona şiddet
uygulayan kimse, zavallının ta kendisidir.
Kadına el kaldıranların durumu,
cahiliye döneminde kız çocuklarını
diri diri toprağa gömenlerden farklı
değildir. Her hal ve şart altında kadına
kurumsal güvence sağlama yolu
aileyi güçlü tutmaktan geçiyor. Bugün
iş hayatında, eğitim hayatında konum
sahibi kadınlara baktığımızda arkalarında
güçlü aile desteği olduğunu görürüz.
Demek ki aile kurumu kadının önünü
kapatan değil, tam tersine işini kolaylaştıran
bir işleve sahiptir.
40 yıldır mücadelemde başarılı
olmamda 2 önemli faktör vardır.
Birincisi daima bana destek olan bir
eşe ve çocuklara sahip olmam, ikincisi
de tüm siyasi çalışmalarımda hanımların
etkin yer alması."
ARTIK CAN BORCUM VAR
Şehitlerimiz arasında 11 kadın kardeşimiz var. Marmaris'te şahsımı yok etmeye gelen teröristler, bizi bulamayınca orada aralarında kadınların da bulunduğu polis kardeşlerimize saldırdı. İki yakın korumamı şehit ettiler. Siyasi hayatımda kadınlarımıza zaten çok borçlanmıştım, 15 Temmuz'dan sonra buna bir de can borcu eklendi. İnşallah bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kadınlarımızla omuz omuza mücadelemizi sürdüreceğiz.
16 Nisan'dan sonra yeni bir dönem başlayacak. Bu yeni dönemin şartlarına göre bütün konular çok daha farklı şekilde ele alınacak. Daha yeni, öğretmenlere yönelik 20 bin kadro açıldı. Ağustostan sonra buna bir 10 bin daha ilave edeceğiz.