Başbakan Binali Yıldırım dün Meclis'te AK Parti Grup Toplantısı'nda konuştu. Yıldırım konuşmasından satırbaşları şöyle:
ABD'Lİ BAKAN'A ANLATTIK: (ABD Savunma Bakanı Mattis ile görüşme) Adı ne olursa olun ister PKK, ister YPG, ister PYD olsun, ister DEAŞ olsun. Bunların hepsi terör örgütüdür, bunlar birer ölüm makinesidir. Sınırlarımızın öbür yakasında her türlü terör yapılanması hakkındaki hassasiyetimizi bir kez daha Sayın Cumhurbaşkanımızın ziyareti öncesinde doğrudan anlatma fırsatı bulduk. Savunma Bakanı'nın bu konuda, bunun bir mecburiyet olduğunu, bir seçim olmadığını ifade etmesi önemlidir. Ancak sebep ne olursa olsun, bir terör örgütü ile dostumuz ve NATO'daki müttefikimiz ABD'nin bir başka terör örgütünü yok etmek için işbirliği yapması kabul edilebilir bir şey değildir. Bunu açık ve net şekilde kendisine ifade ettik.
KÖKÜNÜ KAZIYACAĞIZ: Eğer hala burada, Türkiye'nin hassasiyetleri, Türkiye'nin güvenliğini ilgilendiren konularda gerekli teminatlar verilmezse, yapacağımız şey çok açık ve nettir. Terör nereden gelirse gelsin, ister hudutlarımızın dışında, ister hudutlarımızın içinde, bu terörün kökünü kazımaya kararlıyız, gereğini yaparız.
ALMANYA KARAR VERMELİ: Almanya-Türkiye arasındaki ilişkiler 16 Nisan öncesindeki yaşanan olaylar nedeniyle gerilmiş ve tansiyonun düşürülmesi için her iki taraftan referandum sonrası olumlu yapıcı mesajlar verilmiştir. Ancak Almanya'da geçtiğimiz hafta 15 Temmuz darbe girişimine dahli bulunan ve yurtdışına kaçan veya yurtdışında olan askerlere sığınma izni vermesi, iltica hakkı vermesi bu noktada ilişkilerimizin tekrar gerilmesi için önemli bir gelişme olmuştur. Almanya artık bir şeye karar vermek durumundadır. Eğer Türkiye ile ilişkilerini geliştirmek istiyorsa, Türkiye ile tarihten gelen dostluk bağlarını daha da kuvvetlendirmek istiyorsa o zaman yönünü, bölücülere, FETÖ'cülere değil, Türkiye Cumhuriyeti'ne dönmek mecburiyetindedir.
PKK'YA KATILMA ORANI SIFIR: Kış aylarında darbe üstüne darbe vurduğumuz bölücü terör örgütleri İHA, SİHA'larla çok büyük zayiyat görüyor. Şehir yapılanmalarını da başarılı operasyonlarla çökertiyoruz. Bölge insanıyla geliştirdiğimiz kardeşlik köprülerine her gün bir yenisini daha ekliyoruz. Bölücü terör örgütü günden güne eriyor ve insan kaynağı bulmakta büyük güçlük çekiyor. Telsiz konuşmalarında örgüte katılma oranlarının neredeyse sıfıra indiğini öğreniyoruz.
Başbakan Yıldırım, grup toplantısının ardından Meclis Halkla İlişkiler Binası'nda Giresun Milletvekili Sabri Öztürk'ün 'Güzel Ülkem' adlı yağlı boya resim sergisini gezdi. Öztürk'e "Böyle bir yeteneğin olduğundan haberim yoktu" diyen Yıldırım, daha sonra resimleri inceleyerek, anı defterini imzaladı. Öztürk Yıldırım'a resimlerden birini hediye etti.
TEK ADAYIMIZ ERDOĞAN
"Kendi içinde sorun yaşayan anamuhalefetin dün de Türkiye'ye verecek hiçbir şeyi yoktu, bugün de verecek hiçbir şeyi yok. Oysa AK Parti'nin ilk kurulduğu gün söyleyecek yeni şeyleri vardı. Bugün de milletimizin beklentilerine, gelecek vizyonuna cevap verecek hedefleri var. 'Millet ile birlikte yeni hedeflere' sloganıyla özetlediğimiz yeni dönemi kongremizde, bir manifesto ile milletimizle paylaşacağız. Bu kongremizde liderimiz Recep Tayyip Erdoğan'ı tek genel başkan adayımız olarak teklif edeceğiz."
"Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çıktığımız kutlu yürüyüşümüzün bundan sonraki bölümü 2023-2035-2053 için yeni hedef ve vizyon dönemi olacak. Bu atılım döneminde demokratik standartlarımızı, ekonomimizi daha da güçlendireceğiz, toplumsal kardeşliği geliştireceğiz, halkımızın refahının artması ve adil paylaşımın sağlayacağız."
"Bu kongreyi diğerlerinden ayıran özellik, daha müreffeh, demokratik, tam bağımsız Türkiye'nin müjdecisi olması. Bu dönem, demokrasi, değişim, gelişim üçgeninin kurulduğu yılların habercisidir. Bu üçgenin her kenarında millet, her açısında milli irade olacak."
"Gün bir, beraber olma, geleceğin Türkiye'sini birlikte inşa etme günü. Sadece 'evet' diyenleri değil, 'hayır' diyenlerin neden 'hayır' dediğini anlamak, onların da gönlünü kazanmak bundan sonraki en öncelikli hedeflerimizden biri."
ATATÜRK'E DİL UZATMAK KİMSENİN HADDİ DEĞİL
"Şahsı Türk milletine mal olmuş kahramanlarımıza, cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşları üzerinden toplumsal kaos oluşturma çabaları görmekteyiz. Cuma günü, 19 Mayıs 1919 Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı. Bu şüphesiz önemli bir gün, istiklal mücadelesinin başladığı, Anadolu topraklarında bağımsızlık mücadelesinin başladığı önemli bir gündür. Bu kutlu mücadelenin sonu bağımsız Türkiye Cumhuriyeti olmuştur. Cumhuriyetin kurucularına öyle veya böyle dil uzatmak hiç kimsenin hakkı ve haddi değildir. Bu ülkeyi seven herkes, yazarından çizerinden siyasetçisine, yargı mensubuna, işsizinden memuruna, bütün toplumun paydaşları, her bireyin gelecek Türkiye vizyonuna katkı sağlaması gerekiyor."