Duruşmada mahkeme başkanının sorusu üzerine Adil Öksüz'ün Sakarya'daki evinde yapılan aramada bir kitabın 2 sayfasında tutuklu sanık Hüseyin Ergezen'in baş parmak iziniz çıktığı öğrenildi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin İstanbul Hava Harp Okulu'nda görevli subayların da aralarında bulunduğu 32'si tutuklu 43 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.
Bakırköy Adalet Sarayı'nda bulunan konferans salonunda İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen duruşmaya, 29 tutuklu, 38 tutuksuz sanık katılırken avukatları da duruşma salonunda hazır bulundu. Duruşmada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakanlık avukatları da katıldı.
Duruşmada savunmasını yapan tutuklu sanık eski Hava Harp Okulu Alay Komutanı Kurmay Albay Hüseyin Ergezen suçlamaları kabul etmeyerek, "Bir darbe yapılıyor ve benim haberim yok ve benim kendi personelim o saatte uyuyor. 1300 - 1400 personelimin içinde darbe lafını söylediğime dair bir personelimin dahi ifadesi yok. Bunlar darbe hazırlığı girişiminde bulunmadığımın delilidir. 14-15 Temmuz'da darbe toplantısı yapıldığı iddiaları var. Kurul faaliyetleriyle ilgili toplantılara katıldım. Benim günümün yarısı toplantılarla geçer. Devlet terbiyesi olarak devletim adına böyle bir suçtan yargılanmaktan utanç duyuyorum" dedi.
Sanık Ergezen, savunmasında Hava Harp Okulu'nun eski faaliyetlerinden bahsetmesi üzerine mahkeme başkanı, sanığı iddianamedeki suç isnatlarına karşı savunma yapmasını istedi.
Sanık Ergezen'e soru soran mahkeme başkanı, "Adil Öksüz'ün Sakarya'daki evinde yapılan aramada bir kitabın 2 sayfasında baş parmak iziniz çıktı. Bu konu hakkında neler diyeceksiniz?" dedi. Sanık Ergezen ise, "Tam saçmalık, bir kitabı her yere götürülmüş olabilir" ifadelerini kullandı.
Duruşmada savunmasına devam eden Egezen, 15 Temmuz gecesi TRT'ye gittiğini belirterek, "TRT'ye gitmek için helikoptere bindim. Köprünün askerler tarafından kapatıldığını gördüm. Emrin güvenilirliğini hiç sorgulamadım ve 15 Temmuz'da verilen emri gerçekleştirdim. TRT'ye indik, binanın güvenliği sağlanmıştı zaten. Bir binbaşı Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından geldiklerini söyledi. Ben sadece 2 sivil ve 2 güvenlikçi gördüm. Arka tarafa biz yerleştik. Nöbet tutulan yerlere baktım. Telefonumun şarjı bitmişti, telefonumu şarj ettim" diye konuştu.
Duruşma diğer sanıkların savunmalarıyla devam ediyor.
