Roger Waters, Shakira gibi dünya starları, İsrail'in Filistin'e yönelik sistematik işgali ve yapılan insan hakları ihlallerini protesto için konserlerini iptal ederken, Özcan Deniz'in İsrail'de konser vermesi şaşkınlık yarattı.
Deniz, "Konser verdim diye eleştirileceksem o zaman İsrail'e ihracat yapan firmaları da kınasınlar" ya da "Benim orada konser vermem İsrail'in politikalarını desteklediğim anlamına gelmez" diyebilir. Deniz'i dinleyenler arasında ülkesinin işgalci politikalarını eleştiren muhalif İsrailliler de olabilir.
Protesto ve boykot her zaman tartışmaya açık eylemlerdir. Ama her şeye rağmen Deniz duyarlı olmalıydı. Deniz'in, İsrail'e uygulanan kültürel ambargodan haberi yok mu?
Filistinlileri vatansız bırakan, masum insanların ölümüne neden olan İsrail, ABD ve Avrupa'nın desteği sayesinde siyaseten yalnız bir ülke değil, hatta çok güçlü bir ülke. Ama aynı İsrail, dünya halklarının gözünde hızla yalnızlaşıyor.
Artık sosyal medya var, yapılan zalimlikler bir 'tık'la milyonlarca insan tarafından paylaşılıyor. Sanatçıların İsrail'i protesto etmeleri büyük yankı uyandırıyor.
Musevi oyuncu Natalie Portman bile 2012'de kendisine verilen Genesis Prize Vakfı'nın ödülünü ve 1 milyon doları, İsrail'in işgalci politikaları eleştirerek reddetmişti.
Portman'ın protestosu İsrailliler üzerinde şok etkisi yaratmıştı.
İsrail, şu anda en çok kültürel ambargodan korkuyor. Popüler sanatçıların İsrail'i protesto etmeleri, bir ülkenin İsrail'i kınamasından daha önemli.
Çünkü kültürel ambargo daha büyük etki yaratıyor, ana akım medyanın etkisi altındaki normal İsrailli vatandaşlar bile yaşananları sorgulamaya başlıyorlar, kendilerini dünyadan soyutlanmış hissediyorlar.