Yumurtalıklar üzerinde içi sıvı veya farklı dokuyla dolu keseciklerdir. Her yaşta görülebilirlerse de üreme çağında daha sık oluşurlar. Aynı anda birden fazla kist oluşabildiği gibi, büyüklükleri de değişkendir. Çoğunlukla iyi huyludurlar ve tedavisiz kendiliklerinden kaybolurlar ancak bazen kötü huylu -kanseröz olabilirler. Bunlarda tedavi gereklidir. Yumurtalık kistleri genelde küçüktür ve bulgu vermezler ama bazen karında batıcı veya kıvrandırıcı tarzda hareketle de artabilen ağrıya neden olabilirler. Ancak bazı kistler kendi etrafında dönerek-torsiyon veya yırtılıp kanayarak acil olarak cerrahi müdahale gerektirebilirler. Genelde kistlere kasık ağrısı veya adet düzensizliğiyle başvurulan doktorun muayenesinde rastlanılır. Kist tespit edilince ileri tetkik amacıyla ultrasound (USG) özellikle bakire olmayanlarda vaginal USG yapılır. Böylece kistin yeri, büyüklüğü ve iç yapısı anlaşılabilir. Bu sırada doppler tetkiki de yapılarak iyi-kötü kist ayrımında yardımı olabilecek damarlanması incelenebilir. Özellikle menopoz sonrası oluşmuş kistlerde kanda bakılan Ca125 maddesi iyi-kötü kist ayrımında bize yardımcı olur. Menopoz öncesinde de bakılabilir ancak birçok nedene bağlı yükselebildiği için bu dönemde çok iyi bir belirteç değildir.
LAPAROSKOPİ İLE AMELİYAT
Laparoskopi(LSK), göbekten girilen ince kamerayla iç organlara bakılması, ise hem tanı hem de tedavide sıkça başvurduğumuz bir yöntemdir. Kistin büyüklüğü, görünümü, şikâyetlerin ciddiyeti, gebe kalma isteği gibi nedenlere dayanarak takip veya LSK ile müdahale önerilebilir. Doğum kontrol hapları ise var olan kisti geçirmez ama yeni kist oluşmasını engellediği için adet düzensizliğiyle beraber özellikle gebelik planlanmıyorsa kullanılabilir.
Eray MEMEÇ