Son günlerde Mersin'de yolda, sokakta, evde, işyerlerinde insanlar birbirlerine bu soruyu soruyor. Mersin İdmanyurdu küme mi düşüyor? Gerçekten hazin bir durum. Bu takım 28 yıl sonra Süper Lig'e çıktı ve çıktığı 2 yıldır adeta işkence gördürüyor bu kente. Şimdi ligin dibinde can çekişirken ve oynanan futbolda umut vermezken Başkan Ali Kahramanlı da " Bu takım düşmez" diyor. Bu şekilde umutlu olması ve buna inanması gerçekten güzel. Ancak bunu işi bilmediği için söylediğine inanıyorum. Teknik direktör Giray Bulak'ın söyledikleri ise önemli. Bir teknik adamın nasıl davranması gerekirse Giray hoca da onu yapıyor. Şu anda Kayseri deplasmanı öncesi belki takımın çok az da olsa bir şansı var. Belki de bu maçı alırsa lige biraz tutunabilecek. Taraftarı ise tebrik ediyorum. Takım o kadar kötü olmasına ve Trabzon maçında dökülmesine rağmen son dakikalarda yönetimi istifaya çağırdı. Bu çok önemli. Bu takımın Süper Lig'e çıkmasında ve şu anda bu ligde ise Zafer Çağlayan'ın büyük katkısı var. Elinden ne gelirse yapıyor. Aynı şekilde Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu büyük emek verdi. Başkan Ali Kahramanlı biraz bunun farkında olsaydı, takımın bu hale gelmesine izin vermezdi. Sezon başında daha akılcı transferler ve daha da önemlisi yönetimini güçlendirir ve Mersin İdmanyurdu'na yakışır bir yönetimi yapardı. Başkan Ali Kahramanlı bir basın toplantısı yaptı. Burada takım küme düşerse "Çeker giderim" dedi. Bir başkan bunu söylememeli, böyle bir şey düşünmemeli. Hafta içinde Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu ile Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan takımı antremanda ziyaret ederek moral verdi. Yönetimin yalnız olmadığını göstermek istedi. Bunların hepsi önemli, ancak zaman yok ve bu takım artık kazanmaya hem de bir seri halinde kazanmaya başlamalı. Bunun yolu da bütünleşme ile olur. Geçmişte de buna benzer durumlar oldu ve tecrübe başarıyı getirdi. Zaman artık bitiyor, umutlar artık yavaş yavaş tükeniyor.