Mersin İdmanyurdu yönetimi ne yaptığını bilmiyor. Giray Hoca geldiğinde az da olsa umutlanmıştım.
" Ligin ikinci yarısı takım düzelir" denildi. Sonra
"Yeni transferler takıma adapte oluyor. Bu takım küme düşmez" dendi. Hatta bu işi iyi biler yöneticilerimiz
"Bu takım ligi ilk sekizde bitirir" bile dedi. Şimdi ise durum çok vanim. Ligin dibinde bir Mersin İdmanyurdu ve bu durumu hemen herkes gördü, sadece Yönetim hariç. Bu günler davul çalarak geldi. Anlamadığım Giray Bulak niye geldi, niye gitti. Devre arası bir teknik adam değişikliği yapıyorsanız, çok güveniyorsunuz demektir. O zaman gönderilmesi ne demek? Sezon başında Nurullah Sağlam'ın istediği transferler yapıldı. Sonra Giray Bulak geldi ve sezon başı alınan futbolcular gönderildi. Bu sefer Bulak hocanın istediği futbolcular geldi. Şimdi Giray Bulak gitti. Ancak yeni transfer yapma şansı iyi ki yok. Aslında gitmesi gereken Yönetim idi ama onlar sorunu teknik adamlarda sanıyor. Böyle yanlış bir teşhis olunca da olan Mersin İdmanyurdu'na oluyor. Şimdi yapılan onca yanlış transfer için harcanan milyonlar kimin cebinden çıkacak? Teknik direktörlere ödenen paraları kim ödeyecek?
"Küme düşerse istifa ederim" diyen Başkan Ali Kahramanlı, yaptığı yanlış transferler nedeni ile harcanan paraları ve yanlışlıklarının bedelini bu kente mi ödetecek? Buna hakkı olmadığını bu kenti yönetenlerin kendisine söylemesi gerekiyor. Aksi halde bu kentte kazanan Ali Kahramanlı'yı bu taraftar affetmez. Ha şunu yapabilir.
"Bu yanlışlıkları ben yaptım. Bedelini de öderim" diyorsa, takım küme düşmekle kalır. Aksi halde, Sakarya gibi, Göztepe gibi amatöre bile düşebilir. Böyle bir tehlike var. Ha şimdi her şey bitti mi? Matematiksel olarak bitti denilmeden bunu söylemek mümkün değil.