Bir kaç gündür yine Gaziantepspor konuşuluyor, konu Vali Erdal Ata öncülüğünde kulüp için 250 bin lira yardım toplanması. Bugüne kadar kulübe başka para desteği sağlanmadı mı hiç? Bilmiyorum ama Kulüp Başkanı İbrahim Kızıl ile sorunlu olan bazı kişiler bu paradan hareketle neredeyse Vali'nin yönetime el koymasını isteyecek. Hani demokrasiyi seviyorduk? Hani demokrasilerde sivil toplum kurumlarının apayrı bir önemi vardı, devlet karışamazdı? Hani özgürlüğe inanıyorduk? Hikayeymiş! Bereket versin Vali Erdal Ata ve kentin ileri gelenleri aklı başında insanlar da sorun çıkmıyor. Yoksa bu vatandaşlara kalsa kulübe tankla topla girilip darbe yapılması gerekir. Oysa ortada bir sorun yok; İbrahim Kızıl bu kulübün seçilmiş başkanı, sahaya inen çocuklar da sadece oyun oynuyor. Futbolu ne zaman sadece bir oyun ve eğlence aracı görmeye başlayacağız? Bakın dünya kadar gol yiyen Almanya'daki o koca takımın kalecisine,
"Sizleri rezil ettik, gelin bir piknikte buluşup kendimizi size affettirelim" diyor. Biz de olsa savaş nedeni; anlaşılması mümkün olmayan bir durum. Hemen darbe yapıp İbrahim Kızıl'ı devirelim, neye yarar? Devirmek, yıkmak yerine yasal yollardan karşısına dikilmek daha iyi değil mi?
"Üye mi bıraktı?" diyeceksiniz, eh onda haklısınız elbet. Yeni üyelik de o kadar kolay değil üstelik. Kaldı ki ülkemizde bir koltuğa oturanlar vefat edene kadar oranın sorgusuz favorisi. Hem Kızıl daha çok genç, Allah gecinden versin ölüme kadar bunun yolu var. Takım da iyiye gidiyor!.. Tek eksiği, gazete okumadığı için başkalarının verdiği bilgilerle dolduruşa gelip küplere binmesi, yazıyla ilgisi olmayanlara köpürmesi... Bana mı? Iııhh! Arasa arasa Ruhi'yi arar, beni ancak manevi oğlu Eyüp'e aratır...