Sağlığım el verse bu dünyada kurduğum onca hayale rağmen değişmeyen dünyanın şerefine akşam-sabah kadeh kaldıracağım. Öyle ki çeyrek asrı çoktan devirmiş olduğum meslek hayatımda kendimi üzdüğüm kadar kimseyi üzmediğime emin birisi olarak bazılarından
'toprak olsa üstüne basmam, oksijen olsa içime çekmem' diyecek kadar tiksindim. Dipsiz külek, boş ambar, doldur boşalt. Kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz. Tıpkı yazıp çizdiklerimizi sanki biz 'iş olsun köşe dolsun' diye yazıyormuşuz gibi. Keşke birçok şeyi öğrendiğim hayatta
adam satmayı, insan ayrımı yapmayı ve yalakalık yapmayı da öğrenebilseydim. Cahilliğimden öğrenemedim. İşte tam bu noktada yazmıştım. Bazı belde ve ilçe belediye başkanlarının belediyenin bütçesini babalarının malı gibi son model makam arabalarına, davetlere, hediyelere, yandaşlarına harcarken elektrik borçlarını ödemeyip, özel bir şirket olan AKEDAŞ'ın da borçlardan dolayı su motorlarının elektriğini haklı olarak kesmesiyle yandaşlarını
'vay vatandaş susuz bırakıldı' türünden fakir edebiyatı yaptırıp feryat ettirdiklerini dile getirmiştim. Birkaç gün önce bazı internet sitelerinde gördüğüm haberler aylar öncesinden ne kadar haklı bir konuya değindiğimi bir kez daha ortaya koydu. Bu defa o fakir-fukara edebiyatının sesi hemen yanı başımızdan
Adıyaman'ın
Besni ilçesine bağlı
Suvarlı beldesinden geldi.
Adıyaman-Kahramanmaraş Elektrik Dağıtım A.Ş. (AKEDAŞ) belediyeden tahsil edemediği 100 bin TL parayı, beldedeki 800 haneli köye icra takibi başlatarak almaya başlamış. Alacaklar tabi. Bu en doğal hakları… Hem bu dünyada, hem öteki dünyada. Çünkü AKEDAŞ'ın sahipleri kullanılan o elektriğin parasını abonelere daha fatura edilmeden devlete ceplerinden 'tiko' ödüyorlar. Elbette alacaklar. AKEDAŞ'ın sahipleri cebinden mi ödesin milletin kullandığı elektriğin parasını? Ya da üzerine su mu içsinler? Yapmayın beyler ayıptır ayıp… Yok mu bu memlekette adalet? Yok mu bu topraklarda bir yiğit Cumhuriyet savcısı? Yok mu bu toprakların valisi, kaymakamı arkadaş? Devletin parasını keyfine göre harcayıp, hem devleti hem vatandaşı zarara uğratanlara kimse
'Dur arkadaş' demeyecek mi? Söz açılmışken, Kahramanmaraş büyükşehir oldu ya, kapanacak belde belediyelerindeki harcamaları mercek altına alacak bir Allah'ın kulu yok mu? Hepinize iyi haftalar…